Gazeteci yazar Ahmet Takan bugünkü yazısında yaşadığı sıkıntıyı köşesine taşıdı. Ahmet Takan, uzun yıllar önce TRT’yi konu alan bir yazısı yüzünden evine, arabasına ve banka hesabına dün itibariyle haciz konduğunu belirtti.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, “Sıkıntılarımı köşeye yansıtmak, asla hoşlanmadığım bir iş. Ancak ne yazık ki, bazen çok zorda kalıyor ve hatta çok daralıyorum!..” dedi.
Ahmet Takan yazısının devamında, “Yılların birikimi, evime ve arabama (banka hesabımla birlikte) bir haciz daha konulduğunu cep telefonuma dün sabah gelen mesajla öğrendim.
(İlk haciz kararını, Yeniçağ gazetesinde kaleme aldığım bir yazı yüzünden karar celsesinde değiştirilen hakim hanım sayesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan yemiştim)
TRT’yi konu alan bir yazım üzerine Yeniçağ gazetesi ve bendeniz, yıllar önce mahkemelik olmuştuk. (İnanın bana, aradan o kadar uzun zaman geçti ki, dün yazının konusunu bile hatırlamakta zorlandım). TRT’nin açtığı davada mahkeme lehimize karar vermişti. Dün, gazetenin avukatları ile konuştum. İstinafa gidilmiş ve dava aleyhimize bozulmuş hem de kesin icra kararıyla. Avukatlar, “Bu aralar ilk mahkemelerde kazandığımız davaları ne oluyorsa istinafta kaybetmeye başladık” dediler.
Şimdi çok iyi anladım, sansür yasasının neden Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeyip önümüzdeki döneme ertelendiğini!..
Ne gerek var ki yasaya!..
İşler, arka kapıdan hallediliyor nasıl olsa!..
Doğruları yazan gazetecilerden aldığınız haksız tazminat davası paralarını bölüşürken kavga etmeyin yeter!.. Ama hiç merak etmeyin, evimdeki son sandalyeyi de alsalar, hak yolunda mücadele etmeyi son nefesime kadar sürdüreceğim. Dilsiz şeytan olmayacağım!..” ifadelerini kullandı.