AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve heyeti ile görüşmenin de CHP ile olduğu gibi misafirperver, dostane ve samimi bir ortamda geçtiğini belirtti.
Davutoğlu, AK Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra dile getirdiği gibi tavrının, hükümet ortaklığında bulunmama yaklaşımında olduğunu söyleyerek, bu tutumun saygı duydukları bir konu olduğunu belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Bahçeli 7 Haziran'dan itibaren birçok vesileyle gündeme getirdiği şekliyle hükümet ortaklığında bulunmama tarzında bir yaklaşım içinde olduklarını bir kez daha teyiden ifade ettiler. 7 Haziran seçimlerini böyle yorumlamakta olduklarını, kendilerinin hükümet ortaklığı konusunda, böyle bir ortaklık çalışmasında bulunmama yönünde bir yaklaşım içinde olduklarını ifade ettiler" dedi.
Başbakan Davutoğlu, koalisyon turları kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yapılan yaklaşık 1 saat 44 dakikalık görüşmenin ardından AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Görüşmeye ilişkin açıklama yapan Davutoğlu, MHP Lideri Bahçeli ve ekibine gösterdikleri misafirperverlik ve sıcak ortam için teşekkür etti. Davutoğlu, "Dün CHP heyeti ile yaptığı görüşmenin aynısını vurgulayarak söyleyeyim, çok dosthane ve samimi bir ortam içinde görüştük. Bu Türkiye'deki siyasi kültür açısından son derece önemlidir. Karşılama, sohbet esnasında gündeme gelen konular, konuların akışı bağlamında eminim Sayın Bahçeli için de aynı şey geçerlidir, benim de istifade ettiğim son derece güzel bir görüşme oldu" dedi.
Ramazan vesilesiyle karşılıklı tebrikleşmelerden sonra Türkiye'nin içinde bulunduğu ve uluslararası şartlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, "Daha sonra 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloda üzerimize düşen sorumluluklar hususunu kendileriyle paylaştım. Kendileri de bu görevimizin, Cumhurbaşkanımız tarafından verilen hükümet kurma görevinin hayırlı olması temennilerinde bulundu. Bu anlamda olumlu bir atmosfer, toplantının ilk anından son anına kadar geçerliydi. Hükümet kurma çalışmaları bağlamında bizim çizdiğimiz tablo, dün CHP ile paylaştığımız yöntem ve usül çerçevesinde ve Türkiye'nin bir an önce çevredeki şartlar gereği güçlü ve sağlıklı bir hükümet kurma zorunluluğuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayıp bu konudaki tavrımızı açık bir şekilde dile getirdik" ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANLIĞI GÜNDEME GELMEDİ"
"Cumhurbaşkanlığı konusu gündeme geldi mi?" yanıt veren Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı konusu hiç gündeme gelmedi. Daha çok uluslararası kriz ortamında Türkiye'nin geleceği, bekası, ülkemizin bu anlamda karşı karşıya kaldığı riskler hususunda konular yer aldı. Çözüm sürecini milli birlik ve kardeşlik projesi konusunda fikir teatisinde bulunduk ama Cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelmedi. Dün de ifade ettim, beni bu görevle yetkilendirmiş bir makamı tartışmayı doğru bulmam" dedi.
"Tekrar görüşme ihtiyacının doğması AK Parti'nin olası bir azınlık hükümeti kurması halinde destek için olabilir mi? Bu onun için açık bırakılmış kapı olarak değerlendirilebilir mi?" sorusuna ilişkin Davutoğlu, "Görüşmede olanları en doğru şekilde aktarmak benim görevim. Sayın Bahçeli hükümet ortaklığına girmeme konusunda bir tutumlarının 7 Haziran'dan beri bilinir olduğunu ifade etti yani hükümette olmak istemedikleri yönünde. Onun adına yanlış bir tanımlamada bulunmak istemem. Bunu da söyleyeceğimi kendisiyle teyitleşerek çıktık. Ülkenin hükümetsiz kalmaması ve herhangi bir yeni gelişme veya bir gelişme olmadığı anda karşılıklı bilgi alışverişi anlamında fayda mülahaza ettiğimizi yine teyitleştik. Dolayısıyla buradan çıkacak sonuçları kamuoyu yorumlar. Arkadaşlarımızın temasında da fayda olacağı görüşünde mutabık kaldık. Bu üç husus orada mutabık kaldık. 1 saat 44 dakika çok da iyi hesaplamışsınız. 4 dakika fazla, eksik yorumlarını da duydum. Saate bakarak konuşmadık, saat taşımıyorum ama adaletli bir şey oldu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ziyareti bağlamında adaletli bir zamanlama oldu. Dolayısıyla 1 saat 44 dakika içinde çok konu konuştuk. Suriye, Irak politikaları, Türkiye içindeki gelişmeler... Çok samimi bir ortam, ben bundan hem müteşekkirim hem de mutluyum. Dünkü görüşmemizde bugünkü görüşmede aynı ortamda cereyan etti. Herkesin karşılıklı nezaket kuralları içinde ama açık yüreklilikle görüştü. 'Ben basında bunu söyleyebiliriz değil mi?' dediğimde mutabık kaldığımız 3 husus var. Bu üç husus nasıl dolar? Siyaset dinamiktir, statik olmadığı kanaatindeyim. Dolayısıyla siyasette her ihtimale ve her türlü açık görüşe açık bulunmak lazım" açıklamalarında bulundu.
DAVUTOĞLU, AYM'NİN DERSHANE KARARINI YORUMLADI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dershanelerin kapatılmaması kararını yorumlayarak, "Eğitim politikalarını belirleme yetkisi siyasi iradeye aittir." dedi. Hukuka saygılarının olduğunu söyleyen Davutoğlu, AYM kararının gerekçeli izahını göreceklerini, ancak kararlı tutumlarında da bir değişiklik olmadığını ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından AK Parti Genel Merkezi'ne geçerek basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu'na, AYM’nin dershane kararı soruldu. Davutoğlu, AYM kararının gerekçeli detaylarının kendilerine ve kamuoyuna ulaşmadığını belirterek, hukuki boşluk oluşmaması için gerekenin ne olacağını tespit edeceklerini söyledi. Bu konuda bugün Milli Eğitim Bakanı ile de görüştüğünü aktaran Davutoğlu, AYM kararı sonrasında kimsenin tereddüt içinde olmamasını istedi. Dış politika, ekonomi, sosyal devlet politikaları gibi eğitim politikalarını belirleme yetkisinin de siyasi iradeye ait olduğunu aktaran Ahmet Davutoğlu, AYM’nin hukuk yetkisinin insan hakları alanında olduğuna dile getirdi.
Eğitim politikalarının ne olacağına karar verecek makamın yürütme erki olduğunu tekrarlayan Davutoğlu, yaygın eğitimi güçlendirmek ve dershanelere olan ihtiyacı azaltmak, test mantığının örgün eğitim üzerindeki olumsuz tesirlerini önlemek için söz konusu düzenlemeyi yaptıklarını savundu.
Davutoğlu, bu kararlardan hareketle kimsenin Türkiye'de yürütme erkinin sorumluluğunu tartışmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
İRAN'LA NÜKLEER MÜZAKERELER
İran ile yapılan nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanmasına ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, "Bizim pozisyonumuz bugünden değil 5 sene önce yaptığımız diplomatik çabalarda da açıktı ve belliydi. Keşke bu anlaşmaya daha önce varılsaydı ve uluslararası gerginlik düşürülseydi, nükleer tehdit ihtimali ortadan kalkmış olsaydı. Bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. O gün çok daha uygun şartlarda daha rahat yol alınabilecek bir ortam vardı; ama nihai kertede bugün gelinen durum bizim için memnuniyet vericidir. Bölgede tansiyonun düşmesi önemlidir. Türkiye'nin pozisyonu açıktır. Nerede ve kimin elinde olursa olsun nükleer ve kitle imha silahlarına karşıyız. Ümit ederiz ki bu tutumdan hareketle bölgede bütün diğer silah mevcutlarının da ortadan kalkması için bir tavır ortaya konur. Ayrıca İran'a yönelik ambargoların kalkması da bizim için olumlu bir gelişmedir. Hem Türkiye-İran ilişkilerinin seyri bağlamında hem de bu tür ambargoların kalıcı etki yapma bakımından sınırlı olduğu kanaatini hep gündeme getirdik. O bakımdan hayırlı olmasını diliyorum. Her zaman Türkiye küresel ve bölgesel barışı destekleyecek adımların yanında olacaktır."