Ağırlaştırılmış müebbetten beraate... Eşi benzeri olmayan bir süreç!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 6 2019
''Bu süreç bugüne dek Mehmet için, çok sıkı durmasına rağmen, kolay olmamıştır, bir anlamda bu sürecin mimarları amaçlarına ulaşmıştırlar. Ancak, bugünden sonra işler muhtemelen terse dönecektir.''
Eser Karakaş / artigercek.com
Prof. Mehmet Altan’ın yargı serencamı: Ağırlaştırılmış müebbetten beraate

Prof. Mehmet Altan Eylül 2016’da daha çok tartışılacak darbe girişiminden yaklaşık iki ay sonra gözaltına alındı ve tutuklandı, Haziran 2018’de de tahliye edildi.

Dün itibariyle de AİHM kararı, AYM kararı ve Yargıtay’ın beraat talebinden sonra İstanbul’da 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay kararına uymasına müteakiben beraat etti. 

Fransızların bir sözü vardır, “Tout est bien qui finit bien”, yani iyi biten her şey iyidir.

İyi de, bu arada da bir Profesör inanılmaz, hukuk dışı gerekçelerle 21 ay hapiste yattı, işini kaybetti, bu durum yukarıdaki Fransız sözünü biraz düşünülür de kılabiliyor.

Mehmet’e çok geçmiş olsun her şeye rağmen.

Bu yazıda zaten konumun özü Mehmet’in durumu değil.

Mesele Mehmet’in bu yargı serencamı üzerinden aslında yargının, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin kendisinin serencamıdır.

İlginç bir yargılama süreci oldu, hukuka biraz inanan herkesin anlamakta çok zorlanacağı bir iddianame ile başladı süreç, şu meşhur “sübliminal mesaj” hikâyesini muhtemelen herkes hatırlıyor.

Ve bu ilginç yargılama (!) süreci sonrası Prof. Mehmet Altan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm oldu.

Anayasa Mahkemesinin üç temel konuda bulduğu hak ihlaline rağmen bu karar üretildi ve İstinaf da onadı bu kararı. 

Yargılama kelimesinin yanına neden bir ünlem işareti koyduğumu aşağıda anlatacağım, zaten bu yazının amacı da bu.

Mehmet’in aldı

Bu haberler de ilginizi çekebilir