Taleban tehdidi, kötü yönetim ve hükümet yetkililerinin görevlerini kötüye kullandıkları iddiaları ülke siyasetindeki bu belirsiz dönemi tetikleyen unsurlardan.
Seçimlere katılım düşük
Seçimin ilk sonuçları 17 Ekim’den önce açıklanmayacak. Sayımın son hali ise 7 Kasım’da açıklanacak.
Gözlemcilere ve seçim merkezlerine göre 9,6 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede seçime katılım oldukça düşük oldu.
Afganistan Ulusal Güvenlik Davışmanı Hamdullah Mohib, sandıkllara gidenlerin canları pahasına ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak istediklerini söyledi.
Uzmanlar seçimleri Afganistan’da 2014’te yapılan seçime benzetiyor. Hem 2014’te hem de şimdi yarış mevcut Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve Abdullah Abdullah arasında geçti. Her iki seçime de yolsuzluk ve hile iddiaları damgasını vurdu. Şiddet içeren saldırılar her iki seferde de bazı sandıkların kapanmasına neden oldu. Bu kez Taleban saldırıları nedeniyle yaklaşık 468 sandık kapatıldı.
Bu kez ABD arabulucu olmayabilir
2014’teki seçimlerde yolsuzluk iddiaları ve kaosun ardından ABD devreye girerek ülkenin daha fazla şiddet olayına sürüklenmemesi için birlik hükümeti oluşturulmasını sağlamştı. Gani cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş, Abdullah Abdullah için de yeni bir görev olan icra başkanlığı verilmişti.
Uluslararası uzmanlar bu kez seçimlerde bir arabuluculuk olmayacağı görüşünde. Seçimlerden hemen önce ABD Afgan yönetimine yolsuzluk uyarısı yaptı. Dışişleri Bakanı Pompeo yaptığı açıklamada 160 milyon dolarlık yardımın durdurulduğunu bildirdi, bunun nedeninin de Afgan hükümeti içindeki kabul edilemez yolsuzluk olduğunu kaydetti.
Bir sonraki adım olarak ülkenin dört bir yanından sandıklar başkent Kabil’deki Bağımsız Seçim Komisyonu’nda toplanacak. İlk sayımlar sandıkların bulunduğu yerlerde yapılmıştı. Daha sonra oylar bölge merkezlerine buradan da başkente gönderilecek.
Savaşın sürdüğü Afganistan’da uzmanlara göre bu süreç oldukça zor ve yavaş ilerleyecek.
Adaylardan Abdullah Abdulah en büyük korkusunun oy sahtekarlığı olduğunu söylüyor.
Gani barış görüşmelerinde taraf olmak istiyor
Gani, ABD’nin desteklememesine rağmen seçimleri birkaç ertelemenin ardından yapmayı başardı. Gani, hükümetin meşruiyetini arttırarak Afganistan’la yapılan barış görüşmelerinde söz sahibi olmayı ve Taleban’la müzakere masasına oturmayı istiyor.
Gani, Taleban ve ABD arasında yaklaşık bir yıl boyunca devam eden barış müzakerelerinden dışlanmaktan şikayetçi. Taleban ise Gani hükümetinin ABD’nin kuklası olduğunu öne sürerek görüşmeyi reddediyor.
Ancak seçimlerin ülke için olumlu sonuç getireceğini düşünenlerin sayısı oldukça az, zira yolsuzluk tartışmalarının gölgesinde yapılan seçimin barış görüşmelerinin yeniden başlatılması çabalarını baltalamasından endişe ediliyor.
AP haber ajansına göre tartışmalı bir sonucun Afganistan’ı daha fazla şiddet olayının içine sürükleyebileceğinden endişe ediliyor. Önde gelen adayların çoğu ağır silahlara sahip destekçilerinin geçmişten gelen husumetlerin acısını seçimlerin ardından çıkarmasından kaygı duyuluyor.
Son olarak ABD girdiği en uzun savaş olan Afganistan’da Taleban’la çatışmaları sonlandırmak ve barışı sağlamak için sürdürdüğü görüşmelerden Taleban’ın saldırılarını devam ettirmesi nedeniyle 7 Eylül’de, yani seçime birkaç hafta kala, çekildiğini açıklamıştı.
Doha’da sürdürülen görüşmelerde taraflar arasında ilerleme kaydedildiği belirtiliyordu. Afgan hükümetiyse ABD ve Taleban arasındaki bu görüşmelerin tarafı değildi.