"Tersine göç" planları üzerine haber
AfD Parlamento Sekreteri Bernd Baumann oturumda "küçük, özel bir tartışma kulübü" olarak nitelediği buluşmanın "toplum için tehlikeli, gizli bir toplantıymış gibi şişirildiğini" söyledi. İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD) ise karşı çıkarak "Sınırlar çekmek için, demokrasiyi hor görmeyi ve insan düşmanlığını toplumun merkezine taşımak için aktif çabalar görüyoruz" diye konuştu.
Nancy Faeser: Bu demokrasi kendini savunmayı bilir
Federal Hükümet içinde ülke güvenliğinden ve dolayısıyla anayasanın korunmasından sorumlu olan Bakan Faeser Genel Kurul salonunda AfD sıralarına dönerek "Bu demokrasi kendini savunmayı bilir" dedi. Partinin yasaklanmasının da imkan dahilinde olduğunu söyleyen Faeser bunun başvurulacak son araç olduğunu ifade etti. 2017 yılında Almanya'da ırkçı Nasyonal Demokrat Parti'ye yönelik kapatma davası başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Parti adını "Heimat" (Vatan) olarak değiştirdi ve halihazırda son derece önemsiz bir parti haline geldi; öyle ki Federal Anayasa Mahkemesi partiyi önemsizliğinden ötürü kapatmadı.
Eski NPD'den farklı olarak AfD ise başarıdan başarıya koşuyor. Sadece üç eyalette parti "aşırı sağcı" olarak sınıflandırılıyor. Muhtemelen İçişleri Bakanı Faeser da bu yüzden bir kapatma davasına temkinli yaklaşıyor.
Anayasa Mahkemesi bir siyasi partinin kapatılmasının önüne büyük engeller koyuyor. Anayasa hukukçusu Christian Pestalozza, DW'ye yaptığı açıklamada kapatma kararının çıkabilmesi için partinin izlediği hedefleri günün birinde hayata geçirebilecek bir ağırlığa sahip olması gerektiğini belirtiyor.
Almanya'da siyasi partiler üyelik aidatları, bağışlar ve vergilerle finanse ediliyor. Partiler seçimlerde aldıkları oy oranının büyüklüğüne göre hazineden ödeme alabiliyor. AfD açısından şu anda bu meblağ 10 milyon euroyu geçiyor.
Pestalozza anayasaya düşman bir partiye hazine desteğini kesmenin o partiyi yasaklamaktan hukuken daha kolay olduğuna dikkat çekiyor. "İlgili hedeflere sahip olmaları yeterli, bunları hayata geçirecek potansiyele sahip olduklarının ispat edilmesi gerekmiyor" diyor.
Berlinli anayasa hukukçusuna göre her ne kadar AfD'nin programı zararsız gözükse de gerçekliğin farklı olması hazine desteğinin kesilmesine imkan sağlıyor. Pestalozza şöyle devam ediyor: "Ancak bunun gerçekleşmesi için gerekli koşulların mevcut olduğunu söylemek spekülasyondur. Partiyi ve eyalet teşkilatlarını izleyen anayasayı koruma makamları da bunun böyle olduğunu iyi bilirler."
Anayasayı Koruma Dairesi AfD'yi nerede özellikle izliyor?
AfD'yi NPD'den ayıran ne
Leipzig Üniversitesi'nden anayasa hukukçusu Azim Semizoğlu ise AfD'ye hazine desteğinin kesilebileceğine şüpheyle yaklaşıyor. Semizoğlu mahkemenin AfD programını da anayasaya düşman olarak sınıflandırması gerektiğini belirtiyor, ancak bu koşulun sağlanması Semizoğlu'na göre pek muhtemel değil.
Anayasa düşmanlarıyla mücadelede bir başka hukuki olanak ise münferit kişilerin temel haklarının geçersiz kılınması. Bu durumda kamu görevlerine aday olmaları engellenebiliyor. Thüringen seçimlerinde yarışı ilk sırada götüren AfD'nin lideri Björn Höcke hakkında başlatılan online imza kampanyasının hedefi de bu. AfD'nin Thüringen Başkanı bir mahkeme kararına göre faşist olarak nitelenebiliyor. Eylül 2024'te yapılacak eyalet seçimlerinde partisinin oyu anketlere göre yüzde 30'un üzerinde. Bu yüzden birçokları Höcke'nin AfD'nin çıkaracağı ilk eyalet başbakanı olabileceğini belirtiyor.
Anayasa hukukçusu Semizoğlu, hukuken Höcke'nin temel haklarının geçersiz ilan edilebileceğine de pek ihtimal vermiyor. Benzer girişimlerin şimdiye kadar hiç başarılı olmadığını ve bu tarz bir davada da hukuki engellerin bir hayli çok olduğunu ifade ediyor. Böyle bir girişimi tamamen umutsuz olarak ise görmüyor. Zira kişiler özelinde anayasaya düşmanlık olup olmadığının tespiti bir partiye göre daha az kapsamlı bir soruşturma gerektiriyor.
Almanya'da demokrasi ne kadar güçlü?