TR724 HABER MERKEZİ
Turkish Minute’in haberine göre, dünya genelinde tırmanan çatışmaların ve uluslararası hukukun çöküşünün vahim sonuçlarına dikkat çeken raporun Türkiye bölümünde hukuksuz gözaltılardan ifade özgürlüğüne kadar çeşitli hukuki konular ele alındı.
Raporda Hizmet Hareketi'yle bağlantılı olmakla suçlanan kişilerin karşılaştıkları zorluklara değinilmemesi dikkat çekti.
İnsan hakları avukatı Hakan Kaplankaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Af Örgütü raporunun hareket üyelerine yönelik ağır ve süregelen zulmü dikkate almadığını belirtti.
Kaplankaya yaptığı paylaşımda geçtiğimiz günlerde açıklanan ‘ABD Dışişleri Bakanlığı, 2023 İnsan Hakları Uygulamaları Ülkeler Raporunu’ hatırlattı: “Görünüşe göre Af Örgütü’ne göre Türk hükümeti Hizmet Hareketi gönüllülerini yok etme amacına ulaşmış, bu nedenle raporunda onlardan bahsetmeye de gerek yok. Daha fazla ayrıntı için ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iki gün önce yayınladığı rapora göz atın.”
Türkiye ile ilgili bölüme 86 sayfa ayrılan ADB Dışişleri raporunda başta Hizmet Hareketi ve Kürtlere yapılan hukuksuzluklar olmak üzere, Erdoğan rejimindeki hak ihlalleri kayda geçirildi.
Amnesty’nin raporunda ise, ifade ve toplanma özgürlüklerine yönelik ihlallerin yanı sıra, özellikle Şubat 2023’teki yıkıcı depremlerin ardından LGBTİ bireylere ve mültecilere yönelik yaygın ayrımcılık da dahil olmak üzere Türkiye’deki çok çeşitli ihlaller ortaya kondu. Rapor ayrıca artan hayat pahalılığı gibi ekonomik zorlukları ve Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı kırılganlığı gibi çevresel sorunları da kapsadı.
Bu kapsamlı bulgulara rağmen, raporda Hizmet Hareketi'yle bağlantılı kişilere yönelik sistematik ihlallere yer verilmemesi, raporun Türkiye’nin insan hakları manzarasının tam bir resmini sunma konusundaki güvenilirliğini zayıflattığı eleştirilerine sebep oldu.
Eski diplomat Ömer Demir, X hesabından yaptığı paylaşımda, Af Örgütünün raporunu ‘mide bulandırıcı’ olarak nitelendirdi. Hizmet Hareketinin yıllardır zulme maruz kalmasına, iki milyona yakın insan hakkında soruşturma açılmasına, onbinlercesinin hapsedilmesine ve diğer onbinlercesinin mülteci olmak zorunda kalmasına rağmen raporda Hizmet Hareketi ile ilgili tek bir kelime olmamasına tepki gösterdi.