Uluslararası Af Örgütü’nün salgın döneminde Belçika'daki yaşlı bakımevleri hakkında hazırladığı raporda, söz konusu kurumların krizlere hazırlıksız olduğu belirtildi.
Mart ile ekim arasında bakımevlerindeki kişiler, çalışanlar, yöneticilerle yapılan görüşmelerle hazırlanan raporda, ülkede bu dönemde hayatını kaybedenlerin yüzde 61'ini bu tür kurumlarda kalanların oluşturduğu belirtildi.
11,4 milyon nüfuslu Belçika'da salgının başından bu yana 535 bin vaka ile 14 binden fazla ölüm kaydedildi.
Bakımevlerinde bu kadar fazla kişinin ölmesinin nedeni olarak enfekte kişilerin tedavi için hastanelere götürülmemesi gösterildi. Rapora göre, yetkili makamlar bakımevlerinde kalan yaşlıları korumak için tedbir almakta gecikti.
'Bakımevlerindeki ölümler, toplam kayıpların yüzde 64'ünü oluşturuyordu'
Uluslararası Af Örgütü Belçika Direktörü Philippe Hensmans, "Araştırmamızın sonucu bize gösteriyor ki bakımevleri ve buraların sakinleri, kamuoyundan kınama gelene kadar yetkililer tarafından terk edilmişti. O zaman da salgının en kötü geçen ilk aşaması bitmişti." dedi.
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün temmuzdaki raporuna göre, bakımevlerindeki ölümler o döneme kadar görülen ölümlerin yüzde 64'ünü oluşturuyordu. Bu kişilerin yaklaşık 5 bini hastaneye sevk edilmeden evlerde kendi başlarına ölümü beklediler. Bu evlerde ağır hasta olanların ise sadece yüzde 57'si hastaneye götürüldü.
Raporda ayrıca bakımevi çalışanları için ağustosa kadar test kapasitesinin yetersiz kaldığını, çalışanların uzun süre yeterli koruyucu malzeme olmadan görev yaptığı savunuldu.
Af Örgütü, tüm bunların insan hakları ihlali anlamına geldiğini, hiç kimsenin sağlık hizmetinden mahrum bırakılamayacağını belirtti.
Raporda, "Belçika insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmemiştir ve bunun birçok bakımevi sakini için ciddi sonuçları olmuştur. Bu kişilerin birçoğu standardın altında sağlık hizmeti almıştır. Sonuç olarak bazı yaşlılar muhtemelen erken hayatını kaybetmiştir." denildi.