Bilecik'in Pazaryeri eski Belediye Başkanı Hikmet Öztürk, merhum Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin Bilecik'e gömülmek için vasiyet ettiğini ancak bunun yerine getirilmediğini söyledi.
Mezarı İstanbul'un Kartal ilçesindeki Yakacık Mezarlığı'nda bulunan Maliye Eski Bakanı Adnan Kahveci, 1992 yılında Bilecik'in Söğüt ilçesine bağlı Küre köyündeki Osmanlı'nın kuruluş hutbesini okuyan ilk kadısı Dursun Fakih Hazretlerinin türbesini ziyaret ettikten sonra, türbenin bulunduğu alana gömülmeyi vasiyet ettiği ortaya çıktı.
Bilecik'te bir yerel haber sitesinde gündeme getirilen vasiyete şahit olan dönemin Pazaryeri ilçe Belediye Başkanı Hikmet Öztürk, Kahveci'nin ölüm yıldönümü dolayısı ile vasiyete ilişkin detayları anlattı. Merhum Bakan Kahveci'nin Küre Beldesi'nde yapılacak olan ara seçim nedeniyle beldeye geldiğini, buradaki çalışmasının ardından Dursun Fakih Türbesi'ni ziyaret ettiğini belirten Öztürk, türbede yaşananları ise şöyle anlattı: "Rahmetli Adnan Kahveci Bakanımız, Küre beldesinde yapılacak ara seçim sebebiyle ilimize geldiğinde Dursun Fakih Türbesi'ni ziyarete gittik. Türbenin bulunduğu yeri çok beğendi ve bizlere 'öldüğümde buraya defnedilmek isterim' dedi. Aradan bir süre geçtikten sonra TBMM'deki odasında ziyaretin sırasında konu tekrar açıldı ve aynı isteğini tekrarlayarak, hanımı ile konuşacağını, kabul ederse oraya defnini isteyeceğini ifade etti.
Çok geçmeden şüpheli bir trafik kazasında vefat ettiği haberini aldık. Bunun üzerine hemen ANAP Genel Merkezi'ni arayarak durumu anlattım. Ertesi sabah saat 07.00'da genel merkezde olmamı, ailesiyle görüştüreceklerini bildirdiler. Küre Dursun Fakih Dernek Başkanı'nı arayarak, türbenin bir fotoğrafını yanına alarak, gece saat 03.00'da Bozüyük'te buluşmamızı istedim. Genel Merkez'e gittiğimizde bizi bir görevli bekliyordu. Bizi rahmetlinin evlerine götürdüler. Babası ve diğer yakınlarına durumu anlattım. Büyük bir ciddiyetle beni dinlediler ve aile meclisinde değerlendireceklerini söylediler. Daha sonra öğrendiğimize göre İstanbul seçmenleri kabul etmemiş, bu nedenle de İstanbul'a defnedildiler. Bu vesileyle kendilerine ve değerli eşlerine bir kez daha Allah'tan (c.c) rahmet diliyorum." CİHAN