Cumhurbaşkanı Gül'ün
İngiltere seyahatini izlerken bir taraftan da gözümüz kulağımız Ankara'daydı.
Erdoğan'ın tarihi '
Dersim özrü' yanında spordaki
şike yasası, CHP'deki karmaşa ve
PKK ile mücadelede çok önemli gelişmeler yaşandı.
Ayrıca PKK'nın İngiltere'deki faaliyetleri üzerinde de durmak lazım.
Çünkü
örgüt burada çok güçlü.
Üstelik içinde '
Türkiye' geçen düşünce kuruluşları -ki örgütle bağı gizleniyor- ile parlamentoda
lobi yapıyorlar.
Kabul etmek gerekir ki siz bir alanı boş bırakırsanız başkası hemen doldurur. Nitekim örgüt lobi konusunda çok başarılı oluyor.
Sporda şike yasası da üzerinde ayrıca durulması gereken bir konu.
Maalesef hiçbir konuda uzlaşamayan partiler şike yasasında uzlaştılar. Her ne kadar
AK Parti cephesi muhalefetin ortak imzası sonrasında işe dahil olmuş görünse de toplumdaki karşılığı farklı.
Futbol tabiriyle AK Parti çok iyi oynadığı maçta topu kendi kalesine attı.
Zaten parti içindeki rahatsızlık da ortada.
Nitekim Şamil Tayyar'ın Cumhurbaşkanı Gül'e hitaben yazdığı
mektup da bu rahatsızlığın yansıması.
Dersim'le ilgili
Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Durmuş Boztuğ'un sözleri de not edilmeli.
Gelelim PKK ile ilgili son gelişmelere.
Bu köşede daha önce örgütün operasyonlar yüzünden kış üslenmesine çekilemediğini, kırsalda ağır kış şartları nedeniyle zorlandığını,
eylemleri şehirlere kaydıracaklarını anlatmıştım.
Nitekim Mersin'de eyleme giden PKK'lılar kıskıvrak yakalandı. Van'da da benzeri oldu.
Son günlerde yaşanan gelişmeler ise çok dikkat etmeyi gerektiriyor.
Şöyle ki:
Her yıl 1-15
Kasım aralığında
Kandil merkez olmak üzere yurtdışı kamplara kış üslenmesine çekilen örgüt bu kez intikam eylemleri için
Hakkâri ve
Şırnak kırsalında yüzlerce
militan tutuyor.
Kavaklı ve
Kazan operasyonları ile büyük
darbe yiyen örgüt, hem güç kaybetmediğini göstermek hem de intikam operasyonları için hazırlıkta.
Edinilen bilgilere göre, 250'ye yakın PKK'lı halen Hakkâri'de. Sadece üst düzey yöneticiler Kandil'e çekildi. Hakkâri'nin civar bölgelerinde ise 700 PKK'lı var.
Telsiz trafiğinden edinilen bilgilere göre bazı militanlar ise şehirlere inmeye başladı.
Hakkâri civarında yerleşilen yerler ise şunlar:
Çobandağı, Çaltepe, Han Yaylası, Alandüz Tepeleri, Faraşin Yaylaları,
Dağlıca, Onbaşılar, Eski Çanaklı ve Kavaklı.
Coğrafi yapıyı avantaj olarak kullanan PKK'lılar mağaralarda saklanarak kışı geçirecekler. Ağır koşullar nedeniyle kırsalda eylem yapamayan örgüt, şehre inmenin yollarını arayacak.
Yine başkente akan bilgilere göre
Diyarbakır kırsalındaki Şenyayla bölgesi de sınır dışına çıkmayan PKK'lıların üslendiği yerlerden. Tunceli'de de benzer tablo mevcut.
Daha önce de yazdım.
Derdi, Kürtler'in hakları,
yaşam standartları olmayan,
yabancı istihbarat örgütlerinin elinde
oyuncak olmuş bir örgüt yönetimi var.
Kendisi hiç çatışmaya girmediği halde başkalarının
ölüm fermanını imzalayan bu kişiler ısrarla kan dökülsün istiyorlar.
O yüzden barışı tesis edebilmek için savaşmak zorundasınız. Kürtler'i ezenleri ezmezseniz Kürtler'i kazanmanız mümkün değil.
Bu da operasyonlara yaz kış ara vermeden etkili bir şekilde mücadeleyi gerektiriyor.
Mevsim kış olsa da saha hâkimiyeti kurmak ve örgütün üzerine gitmek şart.
Hantepe ile Dağlıca arasındaki arazinin dağlık olmasından dolayı PKK bölgeyi sık kullanıyor. 2007'den bu yana arazide rahat rahat dolaşan militanlar Avaşin ve Basyan kamplarına da buradan geçiyorlar.
Bu yıl kamplara çekilmeyen örgüt Murat kod adlı Halim Akman'ın emrindeki PKK'lılarla Hakkâri'de kışı geçirmenin yollarını arıyor.
Bahoz'un yakın adamlarından Siyabent ve
Umut kod adlı PKK'lılar ise Oğul Vadisi'nde kalarak
haraç toplamaya devam edecekler.
Yerini belli etmemek için son dönemde
telsiz talimatı vermeyen Bahoz Erdal'ın Zap'ta olduğu iddia ediliyor, 'Kavaklı'nın intikamını alın' emrini aracılarla gönderdiği de artık sır değil.
Sonuç itibarıyla, örgüt Kandil'i Hakkâri'ye taşıdı ve eyleme hazırlanıyor. İlgililere duyurulur...