Türkiye’de özellikle OHAL ilanından sonra uygulanan politikalarla hayatın birçok alanında adaletsizlik yaşandığını düşünen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Adalet Yürüyüşü’nün ardından Çanakkale’de düzenlediği dört günlük Adalet Kurultayı’nı tamamladı.
Kurultay, sivil toplum örgütlerinden akademisyenlere, öğrencilerden kadınlara, şehit yakınlarından kayıp ailelerine, azınlık temsilcilerinden gazetecilere kadar uzanan geniş bir yelpazede toplumun her kesimini "adalet” kavramı üzerinde düşünmek için bir kamp ortamında bir araya getirdi. 10 bin kişilik bir katılım beklerken, bu rakamın 40 bine ulaştığını gören CHP yönetimi, “Toplumun her kesiminde adalet arayışı en üst noktaya ulaşmıştır” tespitiyle kurultay çalışmalarını yönetti.
OHAL uygulamalarıyla birlikte toplumda yaşananların sekiz ayrı panel ve 77 ayrı çalıştayda tartışıldığı dört günlük kurultaya 679 konuşmacı katıldı. 240 saatten fazla ses kaydının yapıldığı kurultayda, bu kayıtların önümüzdeki günlerde özel bir kitap çalışması ile kamuoyuyla ayrıca paylaşılması planlanıyor. Kurultay boyunca “mahkemede, yaşamda, seçimde, inançta, geçimde, eğitimde, devlette ve medyada adalet” başlıkları altında yapılan tüm tartışmalarda “Halkın devlete olan güveni tamamen kaybolmuştur. Hükümet, kendisiyle aynı düşünmeyenleri ötekileştirmiştir. Adalet için toplumun tüm kesimleri daha çok birlikte hareket etmelidir” mesajı öne çıktı.
“Tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalı”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dört gün boyunca kamp alanında kaldığı kurultayın kapanışında yaptığı konuşmada, kurultayda yapılan tartışmaları, “Adalete susadık. Gün; ayrışma değil, birlikte olma günüdür. Son yapılan anayasa değişikliği meşru değildir. Türkiye toplumunun kazanımlarına hakarettir. Tek adam rejimi kültürümüzde yoktur ve asla kabul etmeyeceğiz” mesajıyla özetledi. Kılıçdaroğlu, demokratik bir devlette hukukun üstünlüğünün sağlanmasının şart olduğunu belirtirken de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek, “Siz racon keserseniz, mafya hukuku egemen olur” çıkışı yaptı.
Çanakkale'deki Adalet Kurultayı’ndan çıkan mesajların özetlendiği sonuç bildirgesini de Kılıçdaroğlu, “Hak, hukuk, adalet” sloganları arasında okudu. Beş maddelik bildiride, Türkiye'de özellikle "adalet hakkı”nın ihlal edildiği belirtilerek, “Millet mahkemelerden umudunu kesmiş, siyaset yargıya hakim olmuştur. Hakimler hukuka değil, iktidarın beklentilerine göre karar vermektedir. Milletvekilleri tutuklanarak, milli irade hapsedilmektedir” denildi. Bildiride, bu duruma çözüm olarak da tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması istendi.
Bildiride "toplumun tüm kesimlerinin devlette adalet olduğuna dair inancı olmadığı” mesajı da verildi. Bu mesaj; “Liyakat sistemi çökmüştür. Liyakat yerine sadakat, layık olan yerine sadık olan tercih edilmektedir. Kayırmacılık ve yolsuzluk yerleşik usül haline gelmiştir. Devlet kapıları ve imkanları yetenekli ve başarılı olanlara kapalı, arkası güçlü-sırtı kalın olanlara ise açıktır” sözleriyle özetlendi. Bildiride, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamasına gönderme yapılarak “20 Temmuz darbesi ile yeni bir darbe hukuku oluşmuş, can ve mal güvenliği kalmamıştır” denildi.
“Meşru seçim düzeni oluşturulsun”
Kurultayda üzerinde görüş birliğine varılan diğer mesajlar da bildiriye “Seçimde, geçimde, inançta, eğitimde, yaşamda, medyada adalet yoktur” başlıklarıyla yansıtıldı. “Seçimlere hile karışmıştır” denilen bildiride, hükümete “Adil ve meşru bir seçim düzeni oluşturulmalı” çağrısı yapıldı. Bildiride, “Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir düzen hakimdir. Ülkede totaliter tek adam rejimi kurulmuştur. Bu rejim bireyin nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, ne giyeceğini, ne konuşacağını, neye inanacağını tek merkezden belirleme çabasındadır” mesajına da vurgu yapıldı. Bu doğrultuda hükümetten beklenen de “Yaşam tarzı ve inançlara müdahale edilmemeli, özgürlükler korunmalı ve genişletilmeli, camiye, kışlaya, adliyeye ve okula siyaset sokulmamalı, tarikat, cemaat ve inanç grupları iktidar odağı ve ortağına dönüştürülmemelidir” sözleriyle sıralandı.
"Acil reform” isteği
Kurultayda en çok tartışılan konulardan biri de eğitim sistemi oldu. Bu alanda yaşanan sıkıntılar kurultay bildirisine “Atatürk ve Cumhuriyet gibi ortak değerlerimiz unutturulmak istenmektedir. Herkes tek tip okula mahkum ve mecbur edilmektedir” mesajıyla yansıtıldı. Eğitimde "acil reform” istenilen bildiride, Türkiye’de özellikle kadın, genç ve çocukların eşitsiz yaşam koşullarına "terk edildiği” görüşü de yer aldı. Hükümete “Çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme siyaseti terk edilmeli, ayrılıklar uzlaşma dili ve yöntemleriyle ele alınmalı, huzur siyaseti inşa edilmeli” çağrısı yapılırken, bir diğer sıkıntılı alan olarak da medya gösterildi. “Medyaya fiili bir sansür söz konusudur. Dürüst ve objektif gazetecilik ateşten gömlek giymeye dönmüştür” denilen bildiride, medyanın anayasal güvenceye alınması istendi.
Adalet heykeli
Adalet Kurultayı’nı simgeleyen bir heykelin de yapımına başlandı. Kemal Kılıçdaroğlu ve kurultay katılımcılarının imzaladığı tuğlalarla yapılacak heykel için 11 bin imza toplandı. Kılıçdaroğlu “80 milyonun heykeli olacak” derken, topluma “Adalet için sen de bir tuğla koy” mesajı verildi.