Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katılımı ile toplandı. Komisyonda, aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar ve aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik bakanlığın görev alanına giren konular görüşülüyor.
Komisyon toplantısından ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozdağ, Avrupa Konseyi'nin ilk defa, şimdiye kadar olmadığı şekilde 299. maddeyi belli çevrelerin kulisi sayesinde gündeme aldığını ifade etti. Venedik Komisyonu'nun böyle bir görevinin olmadığı halde, ilk defa 299. maddeyi gündem yaparak rapor hazırladığını aktaran Bozdağ, "Daha önce de söyledim, biz bu raporu kabul etmiyoruz, bir kıymeti yok. Venedik komisyonu yalnızca anayasa yapım süreçleriyle ilgili hükümetlere danışmanlık yapan bir komisyon. 90 yılı aşkındır 299. madde Türkiye'de uygulanıyor, Venedik Komisyonu hiç gündeme getirmedi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'ne 90 yıldır bu kanun hükmü ülkemizde uygulanıyor; Türkiye'nin hiçbir mahkemesinin hakimi 299. maddenin anayasaya aykırı olduğuna ilişkin bir Anayasa Mahkemesi'ne müracaat yolunu tercih etmedi. Bazı mahkemelerde hep birden anayasa aykırılık iddialarında bulunuyorlar. Dün akşam twitter da #We love Erdoğan diye başlayan bir mesajlaşmanın belli çevreleri nasıl rahatsız ettiğini gördük. Twitter özgür bir platform mu? Terör suçları konusunda bile ülke taleplerini yerine getirmeyen twitter yetkililerine soruyorum: Kim talimat verdi, We love Erdoğan hashtagini niye kaldırdınız? Kim talimat verdi? Ülke mi, bir kişi mi, terör örgütü mü talimat verdi. Özgürlük ilkeleri içerisinde We love Erdoğan mesajını kullanmak, yaymak, twitter ilkelerine aykırı mı?" diye konuştu.
Sabancı suikastının zanlılarından Fehriye Erdal'ın Belçika'da çıkan yeni görüntülerinin hatırlatılması üzerine ise Bozdağ, şöyle konuştu: "Terörle mücadele yalnızca bir ülkenin tek başına yapıp netice alabileceği mücadele değil. Uluslararası işbirliğini de gerektirir. Batıda bazı ülkelerde eylem yapan teröristlerin, karakollara bomba atmış insanları öldürmüş kişilerin himaye edildiğini görüyoruz. Özellikle mültecilik statüsü hemen veriliyor, iade işlemleri yapılmıyor. Uluslararası hukuku kullanarak himaye, dokunulmazlık zırhı giydiriliyor. Gelin teröristler karşısında sıfır tolerans uygulayalım. Ankara'da Belçika İçişleri, Dışişleri ve Adalet Bakanı'yla Türkiye İçişleri, Dışişleri ve Adalet Bakanı olarak toplantı yaptık. Bu toplantıda Fehriye Erdal da dahil pek çok konuyu bizzat muhatabım Adalet Bakanı'yla görüştüm. Üçlü bakanlar olarak heyet halinde görüştük. Onları bir kez daha istedik. Onlar bize bazı cevaplar verdiler. Cevapları burada paylaşmak istemem. Türkiye'nin yetiştirdiği büyük iş adamlarından birini öldürdüğü sabit olan birini himaye etmenin doğru olmadığını ifade ettik. Bazı iade taleplerine olumlu baktıklarını söylediler. Ancak adi suçlara ilişkin iade talepleri, teröristlere ilişkin iade taleplerimize bugüne kadar Belçika hükümeti olumlu cevap vermemiştir. Orada 10 yıldır açık olan hala davaya dönmemiş dosyalar var."
AK Parti'nin yeni anayasa çalışmalarını yürüten komisyonda yer alan Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine ise Bozdağ, "Şu anda anayasa konusunda partiler arası uzlaşma komisyonu kurulmadan dağılmak zorunda kaldı. Uzlaşmayla yeni bir anayasayı hayata geçiremiyorsak AK Parti kendi önerisini hazırlayıp Türkiye kamuoyuna sunmak, Meclis'ten geçirebilirse milletin onayını sunma konusunda bir karar aldı. Bu karar çerçevesinde bir çalışma yürüyor, Başbakan toplantılara zaman zaman başkanlık yapıyor. Komisyon çalışmalarını bitirip nihai şeklini aldıktan sonra kamuoyuna açıklanacaktır." karşılığını verdi.
Karaman'da çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda ise Bozdağ şunları kaydetti: "Kabul edilir bir durum değil. Karaman'daki hadise çok çirkin, ahlaksız, hukuksuz bir hadisedir. Kabul edilemez bir ahlaksızlıktır. Böylesi ahlaksızlar karşısında herkesin çok net olması lazım. Şu anda Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma iddianameyle sonuçlandı davaya dönüştü. Sanık hakkında 350 yıla kadar hapis cezası istenmektedir. Bu çirkinlik, ahlaksızlık karşısında toplumumuzun daha hassas davrandığını biliyorum. Bu hadiselerin üzerini örtmemek, böylesi kişiler olduğu zaman bunu hukuka hemen bildirmek, kolluk güçlerine bildirmek, bunların yargı önüne çıkmasını sağlamak son derece önemli. Eğer bu tür ahlaksızlar yargı önüne çıkmaz, çıkarılmazsa olayların üzeri örtülürse başka ahlaksızlar bundan cesaret alır. Onlara cesaret vermemek için kim yapıyorsa yapsın bunlarla ilgili kolluk güçlerimize, cumhuriyet savcılarımıza ve ilgili yerlere ihbar ve şikayetlerin yapılması, bu tür ahlaksızların üzerine hukukun gitmesine imkan verilmesi lazımdır. Vatandaşlarımızın bu konudaki bilgilerini mutlaka ilgililerle paylaşmasında fayda vardır. Bu tür ahlaksızlarla mücadele örterek değil, açarak yapılabilir. Bu konuların üzerine hükümetimizin de kararlılıkla gittiğini herkesin bilmesini isterim." CİHAN