Adanalı ünlü işadamı Serdal Adalı'nın oğlu 21 yaşındaki Serhan Kerim Adalı'nın otomobille çarpıp ölümüne yol açtığı 39 yaşındaki 'Deniz Karabacak' kazasının üzerinin örtülmeye çalışıldığı ileri sürüldü. Karabacak ailesinin avukatı Mehmet Nuri Toprak, "Savcı etkin bir soruşturma yürütmemiş, polisler içler acısı bir tutanak tutmuş, ne hikmetse mobese kameraları çalışmamış." dedi. Serhan Kerim Adalı için 'taksirle ölüme neden olma' suçlamasıyla 6 yıl hapis isteniyor.
Kaza, 23 Ocak 2016 günü saat 22.45 sıralarında, merkez Çukurova ilçesi Turgut Özal Bulvarı Gökkuşağı kavşağı yakınlarında yaşandı. Serhan Kerim Adalı'nın kullandığı 34 SKA 01 plakalı otomobil Polisevi kavşağına ilerlediği sırada karşıya geçmeye çalışan Deniz Karabacak'a çarptı. Ağır yaralanan ve ambulansla hastaneye kaldırılan Karabacak, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından kazayı Adalı'nın şoförü 34 yaşındaki Erdal Yılmaz üstlendi. Kazadan 3 gün sonra 'vicdan azabı' çektiğini söyleyen Serhan Adalı, cumhuriyet savcılığına giderek ifade verdi. Adalı, "Ben ağır yaralanıp hastaneye kaldırılan Deniz hanımın durumuyla ilgilenirken şoförüm Erdal kazayı kendisinin yaptığını söylemiş. Ben bunu hastaneden çıktıktan sonra öğrendim. Vicdanım kabul etmediği için şu anda gelip itiraf ediyorum, kazayı ben yaptım. Ancak olayda benim yapabileceğim bir şey yoktu, üzgünüm." dedi. Olayın ardından Adalı ailesi, Karabacak ailesini ziyaret ederek başsağlığında bulundu.
'DOSYANIN ÜZERİNE KARABASAN GİBİ ÇÖKMÜŞ BİR GÜÇ VAR'
Karabacak ailesinin avukatı Mehmet Nuri Toprak, düzenlediği basın toplantısında, kazanın ardından cumhuriyet savcısının etkin bir soruşturma yürütmediğini ve kendilerini, 'delil karartma çabalarının' öfkelendirdiğini söyledi. Kaza dosyasının kaçırıldığını ileri süren Toprak, kazanın herkesin başına gelebilecek bir şey olduğunu ifade ederek, "Dosyanın üzerine karabasan gibi çökmüş bir güç var. Buna son verilmeli." diye konuştu.
'SAVCININ YAPMASI GEREKEN BÜTÜN İŞLEMLERİ BİZ YÜRÜTTÜK'
Olaya normal bir trafik kazası şeklinde yaklaştıklarını dile getiren Toprak, şunları söyledi: "Ailenin de kazadan dolayı kini, nefreti, öfkesi olmamıştır. Şu anda da yoktur. Fakat gelinen aşamada, delillerin karartılmasına yönelik derin şüpheler yaşandığı için ailede öfkeler vardır. Adana'nın işlek bir yeri olmasına rağmen işyerlerinden kamera kayıtları toplanmamış, her ne hikmetse mobese görüntüsü yoktur. Trafik kaza tutanağı içler acısıdır. Deniz iki aracın arasından aklını yitirmişçesine kendi kendini öldürdüğü şeklinde bir tutanak tutulmuştur. Şüphelerimizin bir kısmı buradan da kaynaklanmaktadır. Soruşturmayı yürüten savcı etkin soruşturma yürütmediği için dosyanın bütün yükü bir avukat olan benim ve mahkemenin üzerine yıkılmıştır. Asıl fail olaydan 3 gün sonra gelip suçu üstlenmiştir. Biz haricen delil topladık birden fazla tanık bulduk. Savcının yapması gereken bütün işlemleri biz yürüttük."
Avukat Toprak, 'Dosyada ayyuka çıkan delil karartma çabası içinde olan belli odakların' tanıklara ulaşmasını engellemek adına bunları bir sır olarak sakladıklarını ifade ederek şöyle devam etti: "Tanıkların beyanları Seyhan Kerim Adalı'nın yani asıl failin alkollü olduğunu söylüyor. Alkollü olduğu için olay yerinden kaçmıştır. 3 gün sonra gelmiştir. Tek bir dakika bile nezarette, adli kontrol verilmeden elini kolunu sallayarak yaşamına devam etmektedir. Bizi öfkelendiren delil karartma çabasıdır. Buna son verilmesi gerekir. Dosyanın üzerine karabasan gibi çökmüş bir güç var. Ölü toprağı üzerine örtmeye çalışıyorlar. Gerçeklerin er ya da geç gün ışığına çıkmak gibi bir huyu vardır. Dosya üzerinden karanlık odakların elini çekmesini istiyoruz."
Dava, 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Mart'ta yapılacak. Serhan Kerim Adalı 'taksirle ölüme neden olma' suçlamasıyla hakim karşısına çıkacak. CİHAN