HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, 75-80 yaşındaki kadınların, annelerin, açlık greviyle evlatlarının cenazesine ulaşma mücadelesini verdiği bir ülkede yaşamaktan utandığını söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 25'inci birleşimi yoklama ile açıldı. Birleşimi Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın yönetiyor. HDP sıralarına Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının fotoğrafları ile Şırnak'ın Silopi ilçesinde öldürülen üç Kürt kadın siyasetçinin fotoğrafları konuldu.
Gündem dışı konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Peygamber Efendimizin (s.a.v) "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Hadis-i Şerif'ini hatırlattı. "Bugün bizler, Türkiye'nin batısında yaşayan halklar, sistemin, belki Türk olmamızın, belki yaşadığımız şehirlerde doğmuş olmamızın getirileriyle yaşarken fakat bir taraftan ötekileştirdiğimiz, bir algı yönetimiyle 'teröristler, ötekiler' diye itham edilen halklar bugün açlık feryatlarıyla çığlıklar atıyorlar." diyen Kaya, şu an 50 cenazenin bölgede defnedilmesine izin verilmediğini ileri sürdü.
Sadece Sur'da 3 gencin cesedinin 15 gündür sokak ortasında olduğunu ve defnedilemediğini söyleyen Kaya, şöyle devam etti: "Bu gençlerin aileleri günlerdir açlık grevi yapıyorlar. 75-80 yaşındaki kadınlar, anneler açlık grevinde, evlatlarının cenazesini alıp sadece toprağa defnedebilmek için günlerdir açlar. 75-80 yaşındaki kadınların, annelerin açlık greviyle evlatlarının cenazesine ulaşmak mücadelesini verdiği bir ülkede yaşamaktan utanıyorum arkadaşlar. Aynı zamanda, cenazelere yapılan bu işkence, sorumsuzluk, duyarsızlık devam ettiği gibi, en eften püften meselelerde, ağaçta, ormanda, yeşillikte fetvalar düzen Diyanet neden sesini çıkarmıyor? Diyanet Başkanı'na çağrıda bulunuyorum, inancımız adına, Peygamberin neye inanırsa inansın, hangi dine inanırsa inansın bütün insanların cenazesine, tabutuna, mezarlığına ve bütün canlıların ölümlerine, cesetlerine karşı gösterdiği saygıyı unutmayalım arkadaşlar. Biz inancımızın ilkeselliğiyle bir anlam kazanabiliriz. Eğer sadece etikette kendimizi bir inanca ithaf ederek ama o inancın ilkelerine taban tabana zıt bir pratik ile bizler Allah'ın yüzüne nasıl bakacağız? Lütfen, bir sorgulayın ve empati yapın. Aynı zamanda Şırnak'ta 19 cenaze bekliyor, Silopi'de 5 cenaze bekliyor, Cizre'de 25'ten fazla cenaze hâlâ defnedilmesine izin verilmemiş durumda. Günlerdir Silopi'den telefonlar alıyoruz arkadaşlar, günlerdir arıyorlar açlık çığlıkları yapıyorlar. Konuşmamın başında dediğim gibi 'Komşusu açken yatan bizden değildir.' der Efendimiz. Yahudi de olsa, ateist de olsa, Hristiyan da olsa, kim olursa olsun, Kürt, Roman, Alevi komşumuz aç ise 80 milyonluk bu ülkenin insanları olarak bizler bunun hesabını verme durumundayız. Bakın, günlerdir gelen telefonlarla insanlar un istiyor, çocuk maması istiyor, makarna gibi temel gıda ihtiyaçları istiyor. Bakanlıktan valiliklere, kaymakamlıklara kadar tüm yerel yöneticilerle görüşmeye çalışıyoruz fakat tek bir tanesi Allah adına, vicdan adına, insanlık adına dönebilmiş değil, olumlu cevap vermiş değil. İnsanlar, 5-10 aile, gelen tank saldırılarına karşı evlerin bodrumlarında, bir arada soğukta yaşıyorlar, aç ve susuz hâldeler. Lütfen vicdanlarımızla tekrar bu çağrıya cevap verin."
CİHAN