Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna 5 gün kala dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve dönemin Enerji Bakanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Adayı Fatih Dönmez, Ankara’nın Nallıhan ve Beypazarı ilçeleri ile Eskişehir’in Mihalıççık ilçesi arasında faaliyetlerini sürdüren Yunus Emre Termik Santrali'ni ziyaret etmişti. Oktay ve Dönmez, santralin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) şirkete devri sırasında yaşanan aksaklıklara dikkat çekerek, ücretsiz izindeki işçilerin işe geri döndüklerini söylemiş, sürecin takipçisi olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini iletmişti.
Oktay ve Dönmez'in bu ziyaretinden üç ay sonra Yunus Emre Santrali'nde çalışan 165 işçi hem ekonomik hem de sosyal haklarını alamadıklarını belirterek 8 gün önce oturma eylemine başladı. Sonuç alamayan işçiler, 4 gün önce eylemlerini açlık grevine dönüştürdü.
Açlık grevine başlayan işçilerin aileleri bugün, Ankara’ya gelerek Yıldızlar Holding binasının önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamaya, CHP Ankara Kadın Kolları da destek verdi.
“KIDEM TAZMİNATLARI TARAFLARINA 9 AYDIR ÖDENMEDİ”
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Orta Anadolu Şube Sekreteri Selim Arslan aileler adına şunları söyledi:
* “Sendikamız örgütlü olduğu Eskişehir Mihalıççık ilçesi Koyunağılı köyü sınırları içinde faaliyet gösteren maden sahaları ve termik santrali 12.12.2022 tarihinde TMSF’de yapılan ihale sonucu Yıldızlar Holding bünyesindeki Doruk Madencilik isimli firmaya devredilmiştir.
* Bu işverenin devir olan tarihte 550 üyemiz ve 700 çalışan bulunmaktaydı. 12.12.2022tarihinde açıklama yapan firma yetkilileri 250 kişiyi ücretsiz izne çıkarmıştır. Devir aşamasında firmadan ayrılan ve akabinde emekli olan 240 çalışan üyemiz iş akdini fesih etmiş olup hakkı olan kıdem tazminatları taraflarına 9 aydır ödenmemiştir. Bilindiği üzere kıdem tazminatı peşin ödenmesi gerekir.
“YERALTI ÇALIŞMA RUHSATLARININ KENDİLERİNE VERİLMEDİĞİNİ İFADE EDİP SİGORTALARI VE ÜCRETLERİ YER ÜSTÜNDE UYARLANMIŞTIR”
* Bunun dışında ücretsiz izne çıkarılan üyelerimize mağdur olmamaları için her ay taahhüt edilen aylık avanslar tam anlamıyla yerine getirilmemiştir. Ayrıca 9 aylık zaman
zarfında maaşları tam gününde ödenmediği gibi bazı aylarda parçalı ödenip bazı aylarda ise takip eden aya geçmiştir.
* Ayrıca çalışanların hesaplarından kesilen bireysel emeklilik ve icra kesintilerindeki sıkıntıları defalarca söylememize rağmen bir düzeltilmeye gidilmemiştir. Yeraltı çalışma ruhsatlarının kendilerine verilmediğini ifade edip yeraltı çalışanı 190 kişinin temmuz ayı içerisindeki sigortaları ve ücretleri herhangi bir tebliğ yapılmadan çalışanların sigortaları ve ücretleri yer üstüne uyarlanmıştır.
“AÇILAN DAVAMIZ MAHKEME TARAFINDAN VE İSTİNAFTAN ONAYLI BİR ŞEKİLDE APAÇIK ORTADADIR”
* 2016 yılından bugüne kadar yapılan toplu iş sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıktan dolayı yüksek hakem kurulunda bağıtlanıp, haklarımız uygulanmamıştır. TMSF başkanlığına yaptığımız hem yazılı hem sözlü uyarılara rağmen cevap alınmaması devir aşamasından bugüne kadar geriye dönük alacaklarımızın akıbeti hakkında hiçbir zaman net cevaplar verilmemiştir. Ayrıca açılan davamız mahkeme tarafından ve istinaftan onaylı bir sekilde apaçık ortadadır.
* Kısaca özetlemek gerekirse; 250 kişinin 9 aydır ödenmeyen kıdem tazminatı, 2016 yılından bugüne kadar yüksek hakem kurulundan gelen karar bağlamında uygulanmayan toplu iş sözleşmelerin uygulanmaması ve geriye dönük alacaklarımızın verilmemesi, bireysel emeklilik ve icra kesintilerinin üyelerimizden kesilip hesaplarına aktarılmaması, Temmuz ayında yeraltı çalışanlarına tebliğ yapılmadan sigortaları ve ücretlerinin yer üstüne göre uyarlanması, 2016-2022 yılları arası emekliliğinden dolayı ayrılan çalışanların kıdem tazminatlarının verilmemesi ana gündem sorunlarımızdır.
“SABIRLI OLMAMIZ SÖZ KONUSU OLAMAZ”
* Doruk Madencilik’te çalışan işçilerimizin sabrı kalmamıştır. Bu belirttiğimiz başlıca sorunlardan dolayı çalışanların hak ettiği ortalama 400 bin TL civarındadır. Bu zor geçen hayat şartlarında temel ihtiyaçlarımızı karşılamak ve önümüzdeki günlerde açılacak olan okulların eğitim masraflarının karşılanması bu yaşadığımız mağduriyette hiçbir şekilde mümkün değildir. Hal böyleyken sabırlı olmamız ve ve duyarsız kalmamız da söz konusu olamaz.
* Sesimizin duyulmaması ve sorunlarımıza çözüm bulunulmaması sonucunda işi aksatmadan ve iş yerine herhangi bir zarar vermeden 4 gündür yaptığımız oturma eylemimizi yer altında açlık grevi boyutuna taşıyoruz. Başta TMSF olmak üzere işveren yetkilileri ve devlet büyüklerimizden sorunlarımıza çare olmalarını bekliyoruz.”
“HAKLARIMIZIN ÖDENMESİNİ İSTİYORUZ”
Eşi maden ocağında grevde olan Aynur Özdemir şu açıklamayı yaptı:
* “Sorunlarımız yıllardır devam etmekte. TMSF yönetimindeyken emeklilik nedeni ile ayrılan 50 kişinin kıdem tazminatları halen ödenmemiştir. 2022 aralık ayında TMSF tarafından Yıldızlar Holding’e devredildiğinde işçilerinin tüm hakları ile birlikte devredilmiştir. Fakat TMSF neden işçilerin haklarını verip de bu firmaya devretmemiştir? Kıdem tazminatlarımız, toplu iş sözleşmesinden doğan haklarımız toplam 400 bin TL civarındadır. Biz haklarımızın ödenmesini istiyoruz.”
“SAHA RUHSATI OLMAYAN BİR YERE EŞLERİMİZİ HANGİ GÜVENCEYE DAYANARAK YERİN ALTINA SOKUYOR”
Maden işçisi eşi Nuray Yavuz ise şunları söyledi:
* “Eşim yer altında çalışıyor. İş yeri, saha ruhsatı olmadığı için bu sorunların olduğunu söylüyor. Peki ben iş yeri sahibine soruyorum, saha ruhsatı olmayan bir yere bizim eşlerimizi neye dayanarak, hangi güvenceye dayanarak sokuyor yer altına? Yer altında eşlerimizin başına bir şey geldiğinde ne olacak? Bunun hesabını kim verecek ve sorumlusu kimler olacak? Şu anda eşlerimiz, 4 gündür yer altında açlar.
* Onlar açken, biz evde çoluk çocuk yemek yiyemiyoruz. 4 gündür aç oldukları için artık rahatsızlanmaya başladılar. Benim eşime bir şey olursa kimsenin bana gelip de ‘başın sağ olsun ya da geçmiş olsun’ demesini istemiyorum. Çünkü benim başım sağ olmayacak ve hiçbir çalışanın eşlerinin başı da sağ olmayacak.”
“BİR CAN ÖLMEDEN GELİN”
Özdemir sözlerine şöyle devam etti:
* “Eşim yer altında ben eşimi çok seven bir insanım. Onsuz nefes alamıyorum. Haberi aldığımdan beri kilo verdim. Çocuklarımın psikolojileri bozuldu. Evde bir yas havası var. Şu an benim eşim yer üstünde çalışıyor olarak görülüyor. Yer altında başına bir şey geldiğinde, biz zaten onu yer üstünde çalıştırıyoruz diyerek Yıldızlar Holding sahibi bu sorumluluğu hiçbir şekilde almayacak. Bunun vebalini kim ödeyecek? Sadece ‘başın sağ olsun' demeye gelecekler. ‘Madencilerimiz en değerli kardeşlerimizdir' demeye gelecekler. Bir can ölmeden gelin.”
“CHP OLARAK KARDEŞLERİMİZİN BU HAKLI MÜCADELESİNDE YANINDA OLACAĞIZ”
CHP Ankara Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz ise şunu dedi:
“Burada gördüğümüz çocuklar bir haftadır babalarını göremiyorlar. Onun yokluğunu hissediyorlar. Babalarının maden ocaklarında sağlığı bozulmuş durumda. Dolayısıyla istedikleri tek şey haklarını alabilmek. Biz CHP olarak kadın kardeşlerimizin bu haklı mücadelesinde yanında olacağız.”
“SANTRALİN DEVRİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK, MADEN OCAKLARININ DEVRİ DEVAM ETMEKTE”
Basın açıklamasının ardından ailelerin kendi aralarından seçtiği üç kişi Yıldızlar Holding yöneticileri ile görüştü. İşçilerin eşleri ve işveren arasında yapılan görüşme sonrası Yıldızlar Holding icra kurulu üyeleri basın toplantısı düzenledi. Yıldızlar Holding İcra Kurulu Üyesi Aydın Şişman, şu açıklamayı yaptı:
* “Bilindiği üzere Yunus Emre Termik Santrali 9.12.2022 tarihinde ihale sonucunda iktisadi bütünlüğü kapsayacak şekilde Yıldızlar SSS Holding’e devredildi. Bu devir sırasında devir sürecinde hem santralin kendisi hem maden ocaklarının devir durumu söz konusu. Santralin devrini gerçekleştirdik. Maden ocaklarının devri hala devam etmekte. Biz santralin ruhsatların devrinin kısa sürede bitecek diye bugüne kadar tuttuk. Ancak şu anda gerçekleştirilen grevde KİAŞ’a ait.
* Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi’ne ait bir ocak olduğu için çok fazla müdahalede bulunamıyoruz. Çalışan arkadaşlarımızın kıdem tazminatları taleplerini yönetim kurulumuzca görüşülmüş; 6 ay taksitle ödenme kararı alındı. Devam etmek isteyen personeller ilgili de biz bu arkadaşlarla devam edeceğimizi ancak yeraltı maden faaliyeti olmadığı için grup bünyesinde yer üstü statüsünde çalıştırabileceğimizi beyan ettik. Ancak arkadaşlarımız bunu kabul etmediler. Bir diğer talepleri de TMSF döneminden kalan sendikal haklarının tarafımızca ödenmesiydi. Sendika ile biz bunu görüşüyoruz. Sendikal haklar konusunda sürecin dışındayız.
* Bu ruhsatların devri gerçekleşmesi durumunda biz bu arkadaşlarla yeniden çalışmaya devam etmek istiyoruz.”
“SESİMİZİ DUYAN YOK MU”
Aileler, holding önünde beklerken yaşananlara karşı gözyaşını tutamadı ve yetkililere tepki gösterdi. Bir maden işçisinin eşi, “Kaç gündür aç susuz yaşıyorlar. Biz bunlara nasıl dayanacağız? Kaldıramıyoruz artık, yorulduk. Onlar altın kalemle imza atarken biz bir kurşun kalem alamadık. Açıklama istiyoruz. Yaşadığımız sıkıntıyı kimse bilmiyor. Sesimizi duyan yok mu” dedi.
“DUYUN ARTIK, GEÇİNEMİYORUZ”
Bir başka maden işçinin eşi ise, “Geçinemiyoruz, çocuğumu dövüyorum para yok diye. Bizim sesimizi duyan yok mu? Bu dünyanın öbür dünyası var. Duyun artık, geçinemiyoruz biz. Okullar açıldı, çocuğuma kıyafet alamadım. Yok para” diye tepki gösterdi.
Başka bir madenci eşi ise “Deprem oldu, madencilerimiz kurtardı. Sessiz kalmadı bizimkiler ama bize niye sessiz kalınıyor? 7 gündür madenciler ev yüzü görmüyor” dedi.
“DAHA BİR DEFTER BİLE ALAMADIM”
Başka bir kadın ise, “Burada 8 yıldır gurbetçiyim. Kiracıyım. Çocuklarıma alışveriş yapamadım, daha bir defter bile alamadım. Eşimi 6 gündür görmüyorum. Şu an hepimiz altüstüz. Bir şey istiyorum bunlardan. Bize verdikleri bu imkanlarla 1 ay kendi aileleri geçinsin. Bakalım ne oluyor? Çocuklarımıza 100 liralık, 200 liralık çantayı pahalı diye alamıyoruz. Onlar bize verdiği imkanlarla bir ay geçinsin. Başka bir şey istemiyorum” diyerek yaşananlara sitem etti.