Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yapan Avukat Murat Keçeci, "Bu hususta sorumluluğu olan kişiler ve kurumlar hakkında bütün ilgililer hakkında suç duyurularını yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bu yapılan şeyler artık görev ihmali olarak değerlendirmek imkansız. Bu kasıtlı olarak müvekkilimizin ölüme terk edilmesinden başka bir şey değil. Biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz." dedi.
Yolsuzluk operasyonu sonrası görevden alınıp tutuklanan Komiser Ahmet Özdil, Silivri 6 No'lu Cezaevi'nde iki ayı aşkın bir süredir ameliyat edilmeyi bekliyor. Mart ayında böbreklerindeki taş yüzünden sancılı günler yaşayan Özdil, 5 defa hastaneye götürüldü fakat bir türlü ameliyat edilmedi. En son Okmeydanı Hastanesi'ndeki mahkum koğuşunun tadilatı bahane gösterildi. Fakat mahkum koğuşunda tadilat olmadığı ortaya çıktı.
Silivri Cezaevi önünde bir basın açıklaması yapan Avukat Murat Keçeci, sürekli bürokratik engeller çıkarılarak müvekkilinin ameliyatının geciktirildiğini söyledi. Keçeci, "'Biz artık işin hukuki taraftan izahını yapamaz hale geldik. Yaşanan hiçbir şey hukuk sürecinde yaşanmadığı için hukuksal izahat yapma gereği de duymuyoruz. Yaklaşık üç ayı aşkın bir zamandır müvekkilimizin çok ciddi sağlık problemleri var. Çok acil ameliyat olması gerekiyor. Bu bizzat tetkiklerini inceleyen doktorlar tarafından dile getiriliyor. Fakat sürekli bürokratik engeller çıkarılarak bu ameliyatın yapılması geciktiriliyor. Basın bu konuyu ilgi gösterdikten sonra süreç biraz hızlandı diye düşünürken geçtiğimiz hafta içerisinde artık ameliyatın yapılmasını beklerken maalesef Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tutuklu ve hükümlü koğuşlarının tadilata alındığı bilgisi geldi. Tekrar ameliyat günü beklerken bunun ertelendiğini duyduk. Öğrendiğimiz kadarıyla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde herhangi bir şekilde hükümlü ve tutuklu koğuşların tadilata alınma durumu söz konusu değil. Öyle bir başlanmış tadilat yok.'" ifadelerini kullandı.
Konunun peşini bırakmayacaklarını belirten Keçeci, "'Gerekli başvurularımızı da yaptık. İnsan Hakları Dernekleri, Cezaevi İzleme Kurulu olsun önümüzdeki haftada konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız. Çok ağır bir hak ihlali olduğu için. İşin aciliyetine binaen Anayasa Mahkemesi'nden netice alamazsak akabinde konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğiz. Çünkü bu yaşanan ihlal doğrudan yaşam hakkının ihlal edildiği bir mesele. Bu hususta sorumluluğu olan kişiler ve kurumlar hakkında bütün ilgililer hakkında suç duyurularını yaptık yapmaya da devam edeceğiz. Bu yapılan şeyler artık görev ihmali olarak değerlendirmek imkansız. Bu kasıtlı olarak müvekkilimizin ölüme terk edilmesinden başka bir şey değil. Biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz.'" şeklinde konuştu.
Anne Ayşe Özdil oğlunun çok kötü olduğunu ve zayıfladığını belirterek, şunları söyledi: "'İlaçlarla yaşayan bir insan yemek yemezse su içmezse o insanın hali nasıl olur. Sağlıkla oyun olur mu? Müslüman Müslümün'a bunu yapmamalı. Zulüm bu insanlık dışı yapılan bir zulüm bu çocuklarımıza. Müslüman Müslüman'a bunu yapmaz. Kur'an'ı eline alıp ta meydanlara çıkıp ta ben Müslüman'ım Kur'an'la büyüdüm diyen bir adam bunu yapmamalı. Tehdit bu. Çocuklarımız burada acı içinde kıvranırken bizde aynı acıyı hissediyoruz. Olmamalı böyle bir şey. Onlarında evlatları var onlarında çocukları var bu işi oyun oynayanların. Hastane Silivri'nin üzerine atıyor, Silivri oranın üzerine atıyor. Ne olacak böyle. Allah yardımcımız olsun. Allah'a kaldı işimiz?''
Baba Mustafa Özdil de, "'Durumunu iyi görmedim .Zayıflamış. Çocuk ameliyat olmam lazım diyor. Geçen hafta ameliyat olması gerekiyordu. Yine yapmamışlar. Yani oyun oynuyorlar. Sağlıkla da oynanmaz.'" şeklinde konuştu.