EMEP milletvekili Sevda Karaca, ablası Zeynep Özer’in 9 Ağustos'ta Elazığ'da düzenlenen cenaze törenine katılan Gültan Kışanak'ın, cenazeye gidişi ve Kandıra Cezaevi'ne dönüşü sırasında işkence ve yıldırmaya maruz kaldığını iddia etti.
Kandıra Cezaevi'nde dün Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ve Nurhayat Altun'u ziyaret ettiğini belirten Karaca, Kışanak'ın yaşadıklarını şöyle aktardı:
"Ablası henüz yeni defnedilmişken mezar başından apar topar götürülen Kışanak, Elazığ Havaalanı'ndan uçağa binerek İstanbul ve ardından Kandıra'ya döneceğini düşünürken, kendisine hiçbir bilgi verilmeden Elazığ Cezaevi'ne götürülmüş. Nedenini sorduğunda 'Size cenaze için 4 saat verilmiş, süre doldu, o nedenle cezaevine gidiyorsunuz' cevabını almış.
“KİRLİ BİR YERDE GECEYİ GEÇİRMEYE ZORLANMIŞ”
Yanında ne ilaçları ne de gecelemek için ihtiyaç duyacağı eşyaları olan Kışanak'ı, cenazeye gittiği haliyle cezaevine götürmüşler. Elazığ Cezaevi'nde arkadaşlarıyla kalmak için başvuru yapmasına rağmen depo gibi, oldukça kirli bir yerde geceyi geçirmeye zorlanmış. Sabah bir yetkili ile görüşme talebine saatlerce yanıt verilmemiş. Nöbetçi müdüre 'Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz, telefon hakkımı kullanacağım, avukatla görüşmek istiyorum' dediğinde kendisine 'Sorumlu biz değiliz, sizi getiren jandarmalar, birazdan gelir zaten onlar' cevabı verilmiş. Kışanak ısrar edince ailesine telefonla Elazığ Cezaevi'nde olduğu bilgisi iletilebilmiş ancak.
“HÜKÜMLÜ DEĞİL, TUTUKLU YARGILANIYOR”
Ailesinin yönlendirmesi ile cezaevine gelen avukatlar 'Kışanak hükümlü, hükümlüler öğle arasında ziyaret kabul edemez' denilerek 1,5 saat bekletilmiş. Oysa Kışanak hükümlü değil, tam 7 yıldır adaletsiz, hukuksuz, haksız bir biçimde tutuklu yargılanıyor. Avukatlarıyla görüşmesi başlar başlamaz jandarmanın gelip kendisini aldığını, yola çıkarken de eline bir yemek poşeti tutuşturulup, 'Akşam yemeği verilmiştir' içerikli bir belgeye imza attırılmak istendiğini aktardı Gültan Hanım.
“ARAÇTA 7 SAATLİK EZİYETLİ YOLCULUK”
Yine Elazığ Havaalanı'na gideceğini düşünürken, eline tutuşturulan bu yemek poşeti vesilesiyle öğrenmiş Sivas'a götürüldüğünü. Sivas'a götürülmesinin nedeni ise 'uçak bulunamaması'! Önceden tüm masrafların idareye yatırıldığı yolculuk, adeta bir işkenceye dönüştürülmüş, Sivas'a kadar 7 saat ring aracında eziyetli bir yolculuk sonrası gece 3.00'ü bulan bir saatte ancak Kandıra Cezaevi'ne varabilmiş Gültan Hanım.
“BAKANLIKTAN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ”
Bu korkunç muamele hiçbir mahkuma reva görülemez. Hele de taziyesi olan, acısı büyük olan seçilmiş bir siyasetçiye adeta işkence etmek için böyle bir eziyetinde uygulanması hem insanlık dışı hem hukuksuz. Acısına saygısızlık edilen, sağlığı konusunda riskler yaratılan, taziye ortamında Gültan Hanım'dan iki gün boyunca haber alamayan ailesini derin endişeye sürüklenmesine neden olan bu tutum, izaha muhtaçtır. Sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı'ndan bir açıklama bekliyoruz.”