Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Denizli Hapishanesi’nde ‘iki cuma gününün mahsulü’ olarak tanımladığı Meyve Risalesi, ‘iman ve İslâm esaslarından, Kur’ân’ın mucizevi yönlerinden örnekler sunan müstesna bir eser’ olarak kabul ediliyor.
Üstad ve talebelerinin hapishane hatıralarına da yer verilen eserde, ‘zalimin kılıcının mazlumun başından hiç inmediğini bir kez daha idrak edeceksiniz.’
Meyve Risalesi’ni şerh eden yazar Aymaz’ın öğrencilik yıllarında bir vaiz ve mürşit olarak görevlendirildiği hapishaneye daha sonra Risale-i Nur talebesi olma suçundan bir mahkûm olarak girmesi de müellif Bediüzzaman ile şârihin hayatlarında kesişen ortak noktadır.
Abdullah Aymaz’ın hapishane hatıralarına da yer verdiği bölümde enteresan ve ilginç olaylara dikkat çekiliyor.
Ömrünün önemli bir bölümünü hapishane ve sürgünlerde geçiren Üstad, 1943 yılında girmiş olduğu Denizli Hapishanesi’nin kasvetli atmosferinde yokluk içinde varlık cilvesi olarak Meyve Risalesi’nin yazmıştı.
Fikri ve itikadi köklerin kurutulmaya çalışıldığı bir zemin ve zamanda ortaya taptaze bir iman ve tefekkür meyvesi ortaya koyabilmesi günümüz mağdur ve mevkuflarına önemli bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor.
Çorak zamanlarda manen hayatta kalabilmek ve meyve verebilmek için Meyve Risalesi gibi eserleri okumaya ve beslenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var…
Kitabı satın almak için kitapdunyasi.eu ya da antstores.com sitelerini ziyaret edebilirsiniz.