Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar 21 Ekim’den bu yana millete
ihanet belgesinin altındaki ıslak imzanın sahibi
Albay Dursun Çiçek’i bekliyor.
Dursun Çiçek’in ayağı bir türlü İstanbul’a varmıyor.
Daha doğrusu varamıyor.
Nasıl varsın ?
Çiçek’in kendisini çağıran savcılarla kötü anıları var.
Bundan 5 ay önce belgenin aslını
imha ettiklerini sanıp savcılara ifade vermeye gitmişti Dursun Çiçek.
Sonra ne oldu ?
İmzanın; onun elinin ürünü olduğu
Adli Tıp ve Tübitak raporuyla ispatlanınca tutuklandı.
Gerisi zaten hukuk ve
demokrasi skandalı.
Dursun Çiçek 18 saatte serbest bıraktırıldı.
Şimdi siz söyleyin ?
Belgenin kopyası üzerinden yapılan incelemede belgeyi hazırladığı kanaatine varılan bir kişi tutuklanıyorsa, belgenin orijinali ortadayken haydi haydi tutuklanmaz mı ?
Şimdi siz söyleyin ?
Dursun Çiçek’in yerinde olsanız
paşa paşa savcıların şefkatli kollarına kendinizi bırakır mısınız ?
Tutuklanacağınızı bildiğiniz yere kendi ayaklarınızla gider misiniz ?
O da gitmiyor zaten ?
Süre doldu.
Görüldüğü yerde zorla ifadeye götürülecek.
Bundan sonra hır gür çıkabilir.
Dursun Çiçek bir yandan da kendini garantiye almak için direniyor.
Şimdi siz söyleyin ?
Üstlerinizin talimatıyla bir
darbe planı hazırlamışsınız.
Sonra o plan deşifre olmuş, yakalanmışsınız.
Altında imzanız var diye hesabı siz vereceksiniz.
Ya diğerleri ?
Size bu planı hazırlattığı ileri sürülen üstleriniz ?
Onlar paşalığa devam edecek.
Normal bir insanın diyeceği şudur:
‘Beni gönderirseniz hepinizi yakarım.’
Savcılarınki resmi bir
çağrı.
Direnseler de Çiçek illa ki gidecek.
Ama bir de 5 er ve erbaş meselesi var.
Savcılar gecenin dört buçuğunda 40 çuval belgenin imhası işinde çalıştıkları iddia edilen 5 askeri de çağırdı.
Bu 5 asker de
Genelkurmay tarafından ifadeye gönderilmedi.
Askerler için hava hoş.
Emir kulu.
Taşı demişlerdir taşımıştır, yak demişlerdir yakmıştır.
Savcının karşısına çıkınca ‘bana ne denildiyse yaptım’ der çıkar işin içinden.
Hepsini bir bir anlatırlar.
Tıpkı imha işleminde kullanılan ve
terhis olduktan sonra savcıya gidip konuşan 6. asker gibi.
Şimdi siz söyleyin ?
Savcıya her şeyi anlatacağına kesin gözüyle bakılan bu 5 askeri siz olsanız gönderir misiniz ?
Hadi Dursun Çiçek kendini garantiye almak için direniyor gitmiyor.
Hadi 5 askeri de konuşmasın diye göndermiyorsunuz.
Ya bu 5 asker terhis olunca ne yapacaksınız ?
Ya bu 5 askerin terhisleri yakınsa ?
Ya bu 5 asker 15 güne bilemedin 1 aya tezkere alırsa ?
O zaman savcının karşısına çıkmalarını nasıl engelleyeceksiniz ?
Eminim şimdi birileri bu sorunun cevabını düşünüyordur.