HSYK’nın
Adalet Bakanı ve müsteşar dışındaki üyelerinin oldum olası
Ergenekon davalarına gıcık olduğunu bilmeyen yok artık.
Son yıllarda her
kararname döneminde bu zatların aynı gıcıklıkları nüksediyor.
Yangından mal kaçırır gibi kurul gündemine korsan listeler getirip, devam eden
soruşturma ve davaların hakim-savcılarını değiştirmeye çalışıyorlar.
İşte yine aynısı oldu.
Ama bu kez durumda çok önemli bir fark var.
Eskiden
sistem onların sistemiydi, bugün olmazsa yarın hallederlerdi.
Şimdi artık bu işin yarını öbür günü kalmadı.
12
Eylül’de anayasa değişikliğine millet “
evet” dedi mi, yandı gülüm keten helva.
HSYK’da yas var.
O bakımdan etekler tutuştu.
Ellerindeki son fırsatı iyi değerlendirmek için
Allah ne verdiyse yüklendiler.
Ergenekon,
Kafes,
Balyoz,
Poyrazköy, Faili Meçhul, Amirallere suikast davası demeden, hakim ve savcıların alayını görevden almak istediler.
HSYK
Başkanvekili Kadir Özbek toplantıya girişinde “çalışmalarımız devam ediyor, çok büyük sıkıntılarımız” var dedi.
“Sıkıntılar ne” diye sordu muhabirler, Özbek; izah edemeyeceğini, açıklayamayacağını söyledi.
Kadir Özbek haklı. Sıkıntıları gerçekten de izah edilebilecek gibi değil.
O açıklayamadı ama ben size Özbek’in sıkıntılarını açıklayayım.
Malum
12 Eylül geliyor.
Millet sandığa gidip
Anayasa değişikliğini oylayacak.
Şunun şurasında 20 gün kaldı.
Bu durum; milletin vereceği “evet” oylarıyla mevcut HSYK’nın da son 20 günü demek.
Bu 20 günde ne yaptılar yaptılar, yoksa devran değişecek.
Artık 5 kişi kafasına göre “al gülüm ver gülüm” yapamayacak.
Kadir Özbek büyük sıkıntı çekmesin de ben mi çekeyim ?
Ergenekon davasından bir sürü adam cezaevinde, Kafes desen öyle, Faili meçhul davası hakeza.
Poyrazköy ve Balyoz ayrı birer dert. Tutuklu yok ama bir sürü
muvazzaf ve
emekli general yargılanıyor.
İnternet andıcı karabasan gibi çöktü bazılarının üzerine.
Hakimler savcılar sınır tanımadan,
baskılara
boyun eğmeden, cesurca görevlerini yapıyor.
Bu gidişat bazılarını fena halde rahatsız ediyor.
20 gün sonra bunların hiçbirine bu kadar rahat müdahale imkanı kalmayacak.
20 gün sonra 5 kişi toplanıp “ben yaptım oldu” diyemeyecek.
Sorgusuz sualsiz “o savcıyı aldım bunu verdim” devri kapanacak.
Daha fazla katılımlı, temsili yüksek yeni HSYK yapılanmasında kast sistemi kırılacak.
Onun için sıkıntı büyük.
Bugün yapamazsak bir daha sittin sene yapamayız diye dertleniyorlar.
Kadir Özbek sıkıntılı çünkü üzerlerinde bir sürü yerden baskı var.
Vesayet kurumları bir bir çatırdıyor.
Yılların birikmiş kiri pasıyla hepsi kendi derdine düşmüş durumda.
Asker bile Heron’du, Hantepe’ydi, çobandı derken ağzını açamayacak halde.
Bütün millet soruyor günlerdir çıtları çıkmıyor.
Kapı duvar.
Elde kaldı bir tek HSYK.
Bu son kararnamede
temiz iş çıkarmaları lazım.
İşte bu yüzden sıkıntı büyük.
Kadir Özbek tabi ki anlatamıyor sıkıntıyı.
Ne desin yani ?
Şurada 20 günümüz kaldı, son şansımız, bütün kritik davaların hakim savcılarını toptan ayıklamamız gerekiyor ama Adalet Bakanı
arıza çıkarıyor mu desin ?
Bu hakim ve savcıları görevden almaktan başka bu soruşturma ve davaları engelleme şansımız yok mu desin ?
Bize bir sürü yerden baskı yapıyorlar mı desin ?
Üstelik HSYK öyle bir
temizlik yapmalı ki; geride bundan sonra işleri bozma ihtimali olan tek bir hakim-savcı bile kalmamalı.
Ayrıca
hesap verme sırasının kimlere geleceği belli mi olur ?
Onun için görevden almak istedikleri kritik 24 isim arasında
vesayet sisteminin başına dert olabilecek bütün hakim-savcılar var.
Ergenekon savcısı
Zekeriya Öz listenin başında.
İstanbul,
Erzurum ve Diyarbakır’daki özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcılarının neredeyse tamamı görevden alınmak isteniyor.
Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde devam bütün önemli davalar kılıfına uydurulup bitirilmek isteniyor.
Onlar da bunu yaptılar.
Gözlerini karartıp başka şans kalmadı diye, bu şekilde bir kararname sunma yetkileri olup olmadığına bakmaksızın bütün isimlerin yer aldığı listeyi kurula getirdiler.
Adalet Bakanı da gerçek kararnameyi geri çekince ne yapacaklarını şaşırdılar.
Düşünebiliyor musunuz; HSYK’nın başkanvekili kurulun başkanı olan Adalet Bakanını kameralar önünde açıkça tehdit ediyor.
Toplantıya katılmaması durumunda hukuki sonuçları olabileceğini hatırlatıyor.
Görelim bakalım neymiş bu hukuki sonuçlar.
Hep yanlış yaptılar, yine yanlış yapıyorlar.
Milletle
kavga ediyorlar.
HSYK’nın; hakim ve savcılarını değiştirmek istediği davaların tamamının millet arkasında.
Şimdi milletin bu kadar
destek verdiği bu hayati davaların bitirilmek istenmesini kim nasıl izah edebilir ?
Bu davaları gören hakimlerin görevden alınmak istenmesi hangi gerekçeyle açıklanabilir ?
Bu soruşturmaları yapan savcılara dokunulması topluma nasıl anlatılabilir ?
İşte bu yüzden HSYK Başkanvekili Özbek “izah edemeyeceğimiz sıkıntılarımız var” diyor.
Özbek haklı; bunları kim olsa izah edemez.
İşte o yüzden sıkıntıları büyük.
[email protected]