Türkiye Dışişleri Bakanlığı da "Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan açıklamaların Türkiye açısından bir değeri ve hükmü olmadığını bildirerek" AB'yi kınadı.
Brüksel'in açıklamasında, "Avrupa Birliği, Türkiye'nin tek taraflı adımlarını ve Türk Cumhurbaşkanı ile Kıbrıs Türk toplumu lideri tarafından 20 Temmuz 2021'de Maraş kentinin yeniden açılmasına ilişkin kabul edilemez açıklamaları şiddetle kınıyor." denildi.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği, konuya ilişkin AB adına yaptığını belirttiği açıklamada, "AB, bu eylemlerin derhal geri alınmasını ve Ekim 2020'den bu yana Maraş'ta atılan tüm adımların tersine çevrilmesini eşit derecede talep etmektedir." ifadesine yer verildi.
"Maraş'taki durumdan Türkiye sorumlu"
AB'nin Maraş'taki durumdan Türkiye'yi sorumlu tutmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, "BM Güvenlik Konseyi kararlarına tam saygı gösterilmesi ve bunların uygulanması ayrıca Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün (UNFICYP) Maraş bölgesinde hareket özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara derhal son verilmesini gerektiriyor." denildi.
"Elimizdeki araçları ve seçenekleri kullanacağız"
Açıklamada ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına atıfta bulunarak, "AB, uluslararası hukuku ihlal eden tek taraflı eylemlerden ve adada gerilimi artırabilecek ve Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüme yönelik taraflar arasında devam eden ortak zemin arama çabalarını tehlikeye atabilecek yeni provokasyonlardan kaçınma gereğinin altını bir kez daha çizmektedir" değerlendirmesine yer verdi.
"AB, ilgili BM Güvenlik Konseyi Kararları uyarınca ve AB'nin temelini oluşturan, bağlı olduğu ilkeler doğrultusunda, siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon temelinde Kıbrıs sorununun kapsamlı bir şekilde çözülmesine olan bağlılığını sürdürmektedir" denilen açıklamada ayrıca, Brüksel'in Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabalarını tam olarak desteklemeye devam edeceği dile getirildi.
Ankara'dan kararını yeniden gözden geçirmesi istenen açıklamada, durumun devam etmesi halinde bir sonraki bakanlar toplantısında Türkiye'ye yönelik atılacak adımların gündeme geleceği ifade edildi. Bu bağlamda, 'Uluslararası hukuku ihlal eden provokasyonların ve tek taraflı eylemlerin devam etmesi durumunda, Avrupa Birliği'nin kendi çıkarlarını ve üye devletlerin çıkarlarını savunmak ve bölgesel istikrarı korumak için elindeki araç ve seçenekleri kullanacağı' hatırlatıldı.
Dışişleri Bakanlığı: Avrupa Birliği adına Maraş konusunda yapılan açıklamayı kınıyoruz
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan açıklamaların Türkiye açısından bir değeri ve hükmü olmadığını bildirerek Avrupa Birliği’nin (AB) Maraş konusunda yaptığı açıklamayı kınadı.
Konuya ilişkin sorulan soruya yazılı yanıt veren Bakanlık Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, şunları kaydetti:
"Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur. Üyelik dayanışması ve veto endişesi bahaneleriyle ortaya konulan bu yanlı AB tutumunun hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunması da mümkün değildir. AB adına bugün Maraş konusunda yapılan açıklamayı kınıyoruz."
Bilgiç, Türkiye’nin Kıbrıs meselesinin çözümü ve Maraş açılımı konusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) makamlarının önerilerine ve aldıkları tüm kararlara desteğin tam olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Maraş açılımı, KKTC hükümetinin aldığı bir karardır. AB, 2004’te Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmalı ve KKTC’yi muhatap almayı öğrenmelidir."