Günlük basın toplantısında Kirby, 4 Şubat’ta Amerikan hava sahasında tespit edilen Çin “casus balonunun” ardından son günlerde tanımlanamayan cisimlerin tespit edilmesi ve bunların vurularak düşürülmesiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Kirby, Çin’in, istihbarat toplamak amacıyla Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bağlı yüksek irtifa balonları programına sahip olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Yabancı istihbarat toplama faaliyetleriyle ilgili bilgilere ilişkin “hassas olduğu” gerekçesiyle fazla detay veremeyeceğini aktaran Kirby, Donald Trump yönetimi zamanında da Çin’in bu programının devrede olduğunu, ancak bunu, Trump idaresinin değil, kendilerinin tespit edebildiklerini kaydetti.

“Çin gözetleme balonlarının, en yakın müttefiklerimiz ve ortaklarımızdan bazıları dahil olmak üzere, dünya genelinde birçok kıtada düzinelerce ülkenin üzerinden geçtiğini biliyoruz.” diyen Kirby, bu gözetleme balonlarının, Çin’in ABD’de kullandığı diğer istihbarat platformlarına “sınırlı ek yetenekler” sağladığını söyledi.

Kirby, ayrıca Çin’in yüksek irtifalı balon kullanarak uyguladığı gözetleme faaliyetleriyle ilgili Başkan Joe Biden’ın ilk olarak Haziran 2021’de bilgilendirildiğini aktardı.


Kirby, 4 Şubat’ta Çin “casus balonunun” vurulmasının ardından ABD hava sahasında son günlerde tespit edilen tanımlanamayan nesnelerin karadaki insanlar için doğrudan tehdit oluşturmadığını düşündüklerini söyledi. Söz konusu nesnelerin herhangi bir iletişim sinyali göndermediklerini tespit ettiklerini söyleyen Kirby, aynı zamanda manevra kabiliyetlerinin olmadığı ve irtifalarının da düşük olduğu için böyle düşündüklerini kaydetti.

Kirby, diğer taraftan, bu nesnelerin gözetleme yaptıklarına dair şüphelenmek için özel bir neden olmasa da bu seçeneği göz ardı edemeyecekleri için Savunma Bakanlığının tavsiyesi üzerine Biden’ın bu cisimlerin vurulması emrini verdiğini bildirdi. Kirby, ayrıca, Biden’ın bugün güvenlik riski oluşturan, tanımlanamayan hava nesnelerinin tespiti, analizi ve imhasıyla ilgili çalışmalar yapmaları için bir ekibi görevlendirdiğini duyurdu.

Kirby, Amerikan halkının son günlerde tespit edilen ve tanımlanamayan bu nesnelerin “uzaylılar” oldukları gibi bir endişeye sahip olmaması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de bu nesneler bağlamında “uzaylılar ya da dünya dışı canlılarla” ilgili hiçbir belirtinin olmadığını vurguladı.

Öte yandan, Kirby, balon hadisesi üzerine Çin ile iletişimlerinin kopmadığını, Pekin’deki büyükelçilikleri aracılığıyla bu ülkeyle rutin diplomatik görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Balon ile ilgili de özel görüşmelerde konuyu ele aldıklarını söyleyen Kirby, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin’in iddialarının aksine, Çin hava sahasında ABD gözetleme balonunun olmadığını vurguladı.

Kirby, bir gazetecinin, Tayvan, Güney Çin Denizi gibi alanlarda ABD’ye ait hava aracı olup olmadığı sorularına ise “Çin hava sahasında ABD gözetleme aracı yok.” yanıtını verdi.


Toplantıda, Beyaz Saray Sözcüsü Jean-Pierre, Başkan Joe Biden’ın, ABD’nin, Türkiye ve Suriye’de depremlerden etkilenenlere her türlü yardımın yapmaya hazır olduğu yönündeki açıklamasını yineledi.

ABD’de milyonlarca kişi tarafından izlenen en büyük spor organizasyonlarından Amerikan Futbolu Ligi’nin (NFL) şampiyonluk mücadelesi Super Bowl’da dün akşam Kahramanmaraş depremlerinden etkilenenler için yapılan yardım çağrısına dikkati çeken Jean-Pierre, Türkiye ve Suriye’de depremzedeler için bağış çağrısı yaptı ve ilgili kurum ve kuruluşların bilgileri için kişileri, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) sitesine yönlendirdi.

ABD arama kurtarma ekiplerinin Türkiye’de çalışmalarına devam ettiğini aktaran Jean-Pierre, ekiplerin binalarda hasar tespit çalışması da yaptıklarını ve böylece birçok kişinin evlerine dönebilmesine katkı sağladıklarını söyledi. Jean-Pierre, “Bugün ekiplerimiz 5 bin 500’den fazla binayı inceledi ve şu anda (deprem nedeniyle) yerlerinden olan binlerce insanın evlerine dönebilmesini sağladılar.” şeklinde konuştu.


Jean-Pierre, Suriye’ye de sınır ötesi yardım sevkiyatının arttığını belirterek, yardım malzemesi taşıyan toplam 52 adet Birleşmiş Milletler (BM) kamyonunun Suriye’ye geçtiğini söyledi. Sözcü ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin bir an önce Suriye’ye insani yardım sevkiyatı için iki ek geçiş yoluna izin vermesinin önem arz ettiğini vurguladı.

Jean-Pierre, ayrıca Suriye rejimine uygulanan ABD yahut uluslararası yaptırımların tıbbi, gıda ve diğer insani yardımlar için muafiyetler içerdiğinin altını çizdi.