Beyaz Saray'ın kararla ilgili açıklamasında, “Eski Başkan’ın (Donald Trump) 14 Ekim 2019’da 13894 sayılı kararnameyle, hem Suriye’deki hem de Suriye’yle ilişkili durumların, ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına getirdiği alışılmadık ve olağanüstü tehditle baş etmek için ‘Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası’ uyarınca ulusal acil durum ilan ettiği” hatırlatıldı.
Biden, bu durumun 14 Ekim 2023’ten sonra da devam etmesine karar verdiğini kaydetti.
Biden mektubunda, “Suriye'deki ve Suriye ile ilgili durum ve özellikle Türkiye Hükümeti'nin kuzeydoğu Suriye'ye askeri saldırı düzenleme yönündeki eylemleri, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabasını baltalamakta, sivilleri tehlikeye atmakta, bölgedeki barışı, güvenliği ve istikrarı baltalama tehdidi oluşturmakta ve ABD'nin ulusal güvenliğine ve dış politikasına olağandışı ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray açıklamasında, acil durum sürecinin bir yıl daha uzatıldığı kararının Resmi Gazete’de yayınlanacağı ve Kongre’ye gönderileceği bilgisine yer verildi.
Türkiye ne dedi?
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, konuyla ilgili bir soru üzerine, “ABD Başkanınca yinelenen bu Kararnamede mesnetsiz iddialara konu edilen Barış Pınarı Harekatı, esasen BM Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyi'nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca icra edilmiş ve bölgede huzur ve istikrar ortamı sağlamıştır. PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin terörist faaliyetlerine darbe vurmuş ve bunları sınırlarımızdan uzaklaştırmıştır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkıda bulunmuştur” açıklamasında bulundu.
Bilgiç, “ABD’nin bu tür tek taraflı tasarruflarda bulunmak yerine Türkiye’nin Suriye’ye istikrar kazandırıcı ve bu ülkenin bütünlüğünü önceleyen politikalarını anlayarak desteklemesi, iki müttefikin köklü ve değerli ilişkilerine daha çok yakışacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü Bilgiç açıklamasında, “Bu çerçevede, ABD’nin bölücü terör örgütü ile angajmanını sonlandırmasını, 17 Ekim 2019 tarihli Ortak Açıklamanın hükümlerini yerine getirmesini bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.