Günlerdir merakla beklenen törende, annesinin kendisine vermiş olduğu İncil üzerine yemin eden Trump, burada yaptığı konuşmada Biden yönetimini ağır ifadelerle eleştirdi, iddialı vaatlerde bulundu.
Cumhuriyetçi Trump, kendisinin göreve gelmesiyle birlikte ABD'nin gerileme döneminin artık sona ereceğini, bugünden itibaren “Amerika’nın altın çağının” başladığını savundu.
Demokrat Partili Joe Biden'ın son bulan başkanlık dönemini "ihanet" ve "yozlaşmış olmakla" suçlayan Trump, "Seçilmem, korkunç bir ihaneti, yaşanan pek çok ihaneti tamamen tersine çevirmeyi ve insanlara inançlarını, zenginliklerini, demokrasilerini ve gerçekten de özgürlüklerini geri vermeyi sağlayacak" ifadelerini kullandı.
ABD'nin bundan sonra egemenliğini ve dünyadaki saygınlığını yeniden kazanacağını, herkesin Amerika'ya hayranlık duyacağını iddia eden Trump, seçim kampanyası sırasında kendisini hedef alan suikast girişimine de değinerek, "Birkaç ay önce, Pennsylvania'da, bir suikastçının kurşunu kulağımın yanından geçti. O an hissettim ve şimdi daha da güçlü inanıyorum ki, hayatım bir amaç için kurtarıldı. Tanrı beni Amerika'yı yeniden büyük yapmak için korudu" dedi.
İkinci kez başkan olan Trump, yeni dönemde Amerikan halkını daha zengin yapmak için vergileri düşürme sözü verdi, yabancı ülkelere gümrük vergisi koyarak ticaret sistemini elden geçireceklerini söyledi. Donald Trump, "Hazinemize yabancı kaynaklardan gelen büyük miktarlarda para akacak" dedi.
Washington’daki yeni yönetim, ABD’nin yeniden Paris İklim Anlaşması'ndan çekileceğini duyururken Trump da törende yaptığı konuşmada enerji konusunda "ulusal acil durum" ilan edeceğini söyledi.
Trump, petrol ve gaz üretimine ağırlık verileceğini ifade ederken, "Yeniden zengin bir devlet olacağız ve ayaklarımızın altındaki sıvı altın bunu sağlamamıza yardım edecek" diye konuştu.
Biden yönetimini "Amerikan yurttaşlarını koruyamamak" ve "tehlikeli suçluların ülkeye sığınmasına izin vermekle" suçlayan Trump, yasadışı göçle mücadele için de tartışmalı bir dizi önlem açıkladı.
"Artık ihanet son bulacak" diyen Başkan Trump, ABD sınırlarının korunması için ciddi adımlar atacaklarını, bu kapsamda bugün bir dizi başkanlık kararnamesini imzalayacağını duyurdu.
Trump, "Güney sınırımızda ulusal acil durum ilan edeceğim. Tüm yasa dışı girişler derhal durdurulacak ve milyonlarca suçlu yabancıyı geldikleri yerlere geri gönderme sürecini başlatacağız. 'Meksika'da Kal' politikamı yeniden yürürlüğe koyacağız" dedi.
Göçmenlik politikalarında radikal değişiklikler öngören Trump, "Yakala ve serbest bırak uygulamasına son vereceğim ve ülkemize yönelik bu yıkıcı istilayı püskürtmek için güney sınırına asker göndereceğim" ifadelerini kullandı.
Uyuşturucu kartelleriyle mücadele konusunda da kararlı olduğunu vurgulayan Trump, "Bugün imzaladığım kararnamelerle, kartelleri yabancı terör örgütleri olarak tanımlayacağız" açıklamasını yaptı.
"Panama Kanalı’nı geri alacağız"
Trump, yemin töreni konuşmasında Meksika Körfezi'nin adını "Amerika Körfezi" olarak değiştirme sözünü yinelerken, Panama Kanalı'nı Amerika'nın kontrolüne alma konusundaki ısrarını da net bir şekilde ortaya koydu.
Orta Amerika ülkesi Panama'yı hayati önem taşıyan ticaret rotasını kötü yönetmekle suçlayan Trump, ABD'nin Panama Kanalı'nı geri alacağını söyledi.
ABD'nin geçmişte bu kanalın inşası için büyük bir maddi kaynak sağladığını anlatan Trump, bu kanalın “akılsızca” Panama'ya verilmiş olduğunu savundu. Trump, "Bu asla yapılmaması gereken hediye yüzünden çok kötü muamele gördük ve Panama'nın bize verdiği sözler tutulmadı. Anlaşmamızın amacı ve anlaşmanın ruhu tamamen ihlal edildi. Amerikan gemilerinden aşırı ücret alınıyor ve hiçbir şekilde adil davranılmıyor, bu Amerikan Donanması için de geçerli. En önemlisi, Panama Kanalı'nı şu anda Çin işletiyor ve biz kanalı Çin'e değil, Panama'ya vermiştik. Şimdi geri alıyoruz" şeklinde konuştu.
Panama Kanal İdaresi Trump'ın Çin'in kanalı kontrol ettiği iddiasını yalanlamıştı. İdare, bazı Çinli şirketlerin limanlardaki varlığının, 1997'de bir Hong Kong konsorsiyumunun ihale sürecini kazanmasının sonucu olduğunu açıkladı.
Biden ve Harris alkışlamadı
Törene katılan konukların bir bölümü, Trump'ın "Tanrı ABD’yi korusun" sözleriyle tamamladığı yaklaşık yarım saatlik konuşmasının bazı bölümlerini ayakta alkışlarken, yeni başkanın hedef aldığı Biden ve yardımcısı Kamala Harris'in alkışlamaması dikkat çekti.
78 yaşındaki Trump, ABD'nin en yaşlı göreve başlayan başkanı oldu. Selefi Joe Biden, yemin ettiği esnada Trump'tan 5 ay daha gençti.
Başkanlığa veda eden Joe Biden, törene eşi Jill Biden ile katıldı. 2020'deki seçimleri kaybeden Trump Demokratların seçimlere hile karıştırdığını iddia etmiş, Biden'ın 2021'deki yemin törenine katılmayı reddetmişti.
Havanın soğuk olması nedeniyle yemin töreni ABD Kongresi'nin kubbesinin altındaki Rotunda salonunda, daha az sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşti.
Pence ve Clintonlar yuhalandı
Trump'ın yemin törenine eski ABD başkanları George W. Bush ve Bill Clinton eşleri Laura Bush ve Hillary Clinton ile katılırken Barack Obama'nın yalnız gelmesi, eşi Michelle Obama'nın törene katılmaması dikkat çekti.
Resmi törenin başlaması öncesinde, Trump'ın siyasi rakipleri ve ona tavır almış olan eski yol arkadaşları, bazı katılımcılar tarafından yuhalandı.
Eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in yanı sıra, törene birlikte gelen eski Amerikan Başkanı Bill Clinton ve eşi, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Trump destekçileri tarafından yuhalandı. Bir katılımcının elinde, "Joe Biden Kovuldun" yazılı bir pankart taşıması da dikkat çekti.
Teknoloji devlerinin CEO'larına jest
Meta, X ve Amazon'un CEO'ları, tören sırasında, Trump kabinesinde yer alan isimlerin önünde, kendilerine ayrılan koltuklarda oturdu.
Bu durum, Trump'ın teknoloji devlerinin ve sosyal medya platformlarının başkanlarına verdiği önemin göstergesi olarak yorumlandı.
Ülkenin en güçlü teknoloji devlerinin sahipleri ve yöneticileri, Kongre töreninde hazır bulundu. Tesla ve sosyal platform X'in sahibi, Trump'ın açık destekçisi Elon Musk, Google'ın CEO'su Sundar Pichai ve Amazon'un sahibi Jeff Bezos bu isimlerden bazılarıydı.
Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg ve Apple CEO'su Tim Cook da törene katılanlar arasındaydı.
Yabancı konuklar arasındaysa İtalya'nın sağcı popülist Başbakanı Giorgia Meloni ve sağ popülist Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei dikkat çekti.
Biden'dan mektup ve özçekimli veda
Yemin töreni öncesinde Donald Trump, eşi Melania ile birlikte geleneksel olarak yemin törenleri öncesinde olduğu gibi St. John's Kilisesi’nde düzenlenen ayine katıldı, daha sonra başkanlık görevine veda eden Joe Biden ve eşi Jill Biden tarafından Beyaz Saray'da ağırlandı.
Yaklaşık 35 dakikalık görüşme sonrasında Biden ve Trump, yine gelenekler uyarınca ABD Kongresi'ndeki yemin törenine aynı limuzinle gitti. Trump kongre binasına girerken "Günaydın" derken Biden kendisine yöneltilen "Nasıl hissediyorsunuz?" sorusunu "İyi" diyerek yanıtladı.
Bu arada Joe Biden, Trump'a yazdığı mektubu Oval Ofis'teki masasının çekmesinde bıraktığını açıkladı. Ancak mektubunda ne yazdığını basınla paylaşmadı.
Görevlerinden ayrılan başkanların haleflerine bırakmak üzere kaleme aldıkları mektup bir teamül. Dört yıl önce de Trump, çekmeceye Biden'a yazdığı mektubu bırakmıştı.
Biden, Beyaz Saray'a veda etmeden önce eşi Jill ile çektiği özçekimi sosyal medya hesabı üzerinden "Amerika seni seviyoruz" mesajıyla paylaştı.
