Dava dilekçesinde, "Sayın Kaşıkçı'nın gaddarca işkenceye uğraması ve katledilmesi, tüm dünyadaki insanların vicdanını şok etti" ifadesine yer verildi.
Bu cinayetin amacının açıkça ABD'de hak savunuculuğu yapan Kaşıkçı'yı susturmak olduğunun vurgulandığı metinde şunlar kaydedildi:
"Bu cinayet Davalı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın emriyle gerçekleştirilmiştir. Davalılar, Kaşıkçı'nın ABD'deki eylemlerini kendi çıkarlarına karşı bir varoluş tehdidi olarak görmüş ve bu davanın konusu çirkin eylemleri kurmuşlardır" ifadesi kullanıldı.
Dava metninde, Hatice Cengiz'in finansal olarak Kaşıkçı'ya bağlı olduğu bilgisine yer verilerek, bu cinayetle Cengiz'in "sevdiği kişiyi, dostunu, manevi desteğini ve muhabbetini" kaybettiği aktarıldı.
Ayrıca Kaşıkçı'nın evlilik belgeleri için Suudi Arabistan'ın Washington DC Büyükelçiliğine gittiğinin anımsatıldığı metinde, "Davalılar, bunun ardından Kaşıkçı'yı öldürmek için bir fırsat yarattı. Özellikle Kaşıkçı'yı öldürme komplolarının bir parçası olarak, Suudi büyükelçilik yetkilileri Kaşıkçı'nın istediği belgelerin kendilerinde olmadığını belirtti ve onu İstanbul'daki Başkonsolosluğa yönlendirdi." denildi.