Samanyoluhaber.com - Moskova
ABD ile Rusya arasındaki gerginliklerin ele alındığı söyleşide, Ukrayna’daki çatışmalar, ABD’nin Kiev’e verdiği destek, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin barışa etkisi ve Rusya’nın uluslararası pozisyonu gibi konular ön plana çıktı.
Carlson’ın, “ABD ve Rusya’nın şu anda savaş halinde olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna Lavrov, “Biz buna savaş demiyoruz ve bunu istemiyoruz,” yanıtını verdi. Lavrov, ABD’nin Rusya’ya yönelik politikalarını “hibrit savaş” olarak tanımlarken, Ukrayna’daki çatışmalarda ABD’nin modern silah desteğinin tehlikeli bir tırmanışa yol açtığını vurguladı.
Rusya’nın, ABD yapımı ATACMS gibi uzun menzilli silahların Rus topraklarında kullanılmasına tepkisini “Oreşnik hipersonik sistemiyle sinyal verdik” diyerek açıklayan Lavrov, bu mesajın ciddiye alınmasını umduklarını söyledi. Lavrov, Rusya’nın nükleer savaştan kaçınma ilkesine bağlı olduğunu belirtirken, ABD’nin “saldırı en iyi savunmadır” anlayışını eleştirdi.
Müzakere Süreci
Ukrayna’daki savaşın ABD destekli 2014 Kiev darbesiyle başladığını savunan Lavrov, o dönem yapılan Minsk ve İstanbul müzakerelerinde barışa yakınlaşıldığını ancak Batı’nın müdahalesiyle süreçlerin tıkandığını söyledi. Özellikle, eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın İstanbul’daki barış sürecini durdurduğunu iddia etti.
Lavrov, “ABD ve İngiltere’nin süreç üzerinde mutlak kontrol sahibi olduğunu düşünüyoruz,” dedi ve Ukrayna’nın NATO’ya katılmamasını içeren bir anlaşmanın barış için temel olabileceğini ekledi.
Batı’ya Karşı Rusya’nın Stratejisi
Carlson’ın, Rusya’nın Batı ile ilişkilerini onarma ihtimalini sorması üzerine Lavrov, Rusya’nın Batı ile eşit düzeyde ilişkiler kurma çabasının sonuçsuz kaldığını belirtti. Lavrov, “Putin, 2022’nin başındaki duruma dönmeyeceğimizi net bir şekilde ifade etti,” diyerek ülkesinin Asya ve diğer bölgesel ortaklarla işbirliğine odaklanacağını vurguladı.
Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı bitirme vaadiyle yeniden seçilmesinin mümkün bir barış çözümüne etkisi sorulduğunda Lavrov, Rusya’nın barış için müzakerelere açık olduğunu belirtti. Ancak Batı’nın yaptırımlarına karşı direnişin Rusya’yı daha da güçlendirdiğini ifade etti.
Carlson’ın röportajında ABD-Rusya ilişkilerindeki tansiyonun düşürülmesine dair somut bir yol haritası sunulmazken, iki ülke arasında kapalı kapılar ardında sınırlı temasların sürdüğü belirtildi. Ancak Lavrov, bu temasların genellikle kamuoyuna yönelik ifadelerin tekrarı olduğunu söyleyerek diyalog eksikliğine dikkat çekti.
Lavrov, Batılı ülkelerin Ukrayna’yı bir vekalet savaşında kullandığını ve doğal kaynaklar için savaştığını savunarak, “Biz, bu topraklarda yaşayan halk için savaşıyoruz,” dedi. NATO’nun genişlemesini ise “Rusya’nın güvenlik kaygılarını hiçe sayan bir politika” olarak nitelendirdi.