İddiaya göre görüşmeler Joe Biden döneminde başlamış ve Donald Trump’ın seçim zaferinden sonra da devam etmiş.

Kaynaklar, toplantılara katılan isimlerin resmi devlet yetkilileri olmadığını, ancak diplomasi ve güvenlik konularında deneyimli kişilerden oluştuğunu belirtti. Ayrıca, bazı Trump danışmanlarının bu görüşmeler hakkında bilgilendirildiği ifade edildi.

Reuters’e göre, bu görüşmelerden en az biri geçtiğimiz hafta Cenevre’de yapıldı ve Münih Güvenlik Konferansı ile eş zamanlı gerçekleşti. Bir kaynak, toplantıları resmi olmayan, doğrudan teklifler içermeyen fikir alışverişi şeklinde tanımladı.

Karşılıklı olumlu mesajlar

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya’nın dünyanın kilit bölgelerinde etkili bir küresel güç olmaya devam ettiğini ve bu nedenle Washington’un Moskova ile iletişimi sürdürmesi gerektiğini belirtti.

Gazeteci Catherine Herridge’e verdiği röportajda, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki ABD-Rusya görüşmelerini değerlendiren Rubio, Moskova ile diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

“Hoşumuza gitse de gitmese de Rusya, küresel bir güç. Suriye’de, Orta Doğu’da, Batı Yarımküre’de ve kesinlikle Avrupa’da etkileri var. Onlarla bir tür iletişim içinde olmamız gerekiyor” diyen ABD’li bakan, Moskova’daki ABD büyükelçiliğinin tam kapasiteyle çalışmaya başlamasının ilk adım olması gerektiğini söyledi.

Rubio, diplomatik kanalların yalnızca küresel meseleleri değil, aynı zamanda güvenlik konuları ve tutuklu Amerikalılar gibi özel durumları ele almak için de hayati önem taşıdığını ifade etti.

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RFPI) Başkanı Kirill Dmitriev ise, Amerikan şirketlerinin Rusya pazarından ayrılması nedeniyle toplamda 300 milyar dolar kaybettiğini belirtti.

Dmitriev, Moskova ve Washington’un iyi bir diyalog kurmasının ve iş birliğini yeniden tesis etmesinin önemli olduğunu vurguladı.

CNN’e verdiği röportajda, 18 Şubat’ta Riyad’da gerçekleşecek Rusya-ABD görüşmeleri öncesinde Dmitriev, taraflar arasındaki ekonomik ilişkilerin yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti.