30 Ekim’de yapılan seçimleri solcu rakibi Lula da Silva karşısında kaybeden, ancak sonuçlara meydan okuyan Brezilya’nın eski cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, görev süresinin dolmasına iki gün kala ABD’nin Florida eyaletine gelmişti.
Brezilya’da yaşanan olayların ardından, Demokrat Joe Biden yönetimi eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’la yakın ilişkileri bulunan Bolsonaro’nun Brezilya’ya geri gönderilmesi baskısıyla karşı karşıya.
Teksas eyaletini temsil eden Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi Joaquin Castro dün CNN televizyonuna verdiği röportajda, “ABD Brezilya’da yurtiçi teröre ilham veren otoriter bir lidere sığınma sağlamamalı. Bolsonaro Brezilya’ya geri gönderilmeli” dedi.
Minnesota’yı temsil eden Demokrat Temsilciler Meclisi üyesi Ilhan Omar, New York’u temsil eden Demokrat Alexandria Ocasio Cortez ve California eyaletini temsil eden Mark Takano da benzer çağrılarda bulundu.
6 Ocak Kongre saldırısı süreciyle benzerlik
Brezilya’da Kongre binası, başkanlık sarayı ve Anayasa Mahkemesi binası gibi devlet kurumlarının Ekim ayında yapılan seçim sonuçlarını tanımayan Bolsonaro destekçileri tarafından basılması, ABD’de iki yıl önce yaşanan ve demokrasinin sembolü olan Kongre’ye yönelik 6 Ocak saldırısını akıllara getirdi.
Brezilya’nın eski cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro Ekim ayında seçimlerde yenilgiyi açıkça kabul etmemiş ve Bolsonaro’nun destekçileri uzun süre askeri üslerin önünde protesto eylemi yaparak orduyu müdahaleye çağırmıştı.
Bolsonaro herhangi bir delil olmamasına rağmen seçimlerde usulsüzlük yapıldığını da iddia etmişti.
Çok sayıda Demokrat Kongre üyesi ve ABD basınına yaşananları değerlendiren siyaset uzmanları, Amerika’da 6 Ocak Kongre saldırısına giden süreçle Brezilya’da yaşanan olaylar arasındaki benzerliğe dikkat çekti.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez, “6 Ocak’tan iki yıl sonra Trump’ın mirası içinde bulunduğumuz yarımküreyi zehirlemeye devam ediyor. Demokrasinin korunması ve kötü huylu aktörlerin hesap vermesi gerekli” ifadelerini kullandı.
Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio Cortez de, Amerika’da iki yıl önce başkanlık seçimi sonuçlarını tanımayan Trump destekçilerinin Kongre binasını bastığı 6 Ocak saldırısına atıfta bulundu.
Twitter hesabından konuyla ilgili bir mesaj paylaşan Cortez, “ABD Kongresi’ne faşistlerin saldırmasından yaklaşık 2 yıl sonra yurtdışındaki faşist hareketlerin aynı şeyi Brezilya’da yapma girişiminde bulunduğunu görüyoruz” diye yazdı.
Demokrat Partili Alexandria Ocasio Cortez ve Joaquin Castro, Jair Bolsonaro’nun eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yöntemlerini kullandığını belirtti.
Bolsonaro ABD’de ne kadar kalabilir?
Reuters haber ajansına adını vermemek koşuluyla konuşan ABD Konsolosluğu’ndan bir yetkili ve üst düzey eski bir diplomat, Brezilya’nın eski cumhurbaşkanının çok yüksek ihtimalle devlet başkanlarına verilen A-1 vizesiyle ABD’ye geldiğini söyledi.
Normal koşullarda A-1 vizesi verilen kişi görevden ayrıldığında iptal oluyor; ancak Bolsonaro görev süresi resmen dolmadan önce Brezilya’dan ayrılıp ABD’ye geldiği için A-1 vizesinin hala aktif olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.
Eski devlet başkanlarının vizelerinin iptal edilmesi konularında tecrübesi olan bir yetkili de, A-1 vizesiyle ABD’de ne kadar uzun süre kalınabileceğine ilişkin bir sınırın olmadığını belirtiyor.
Konu ABD Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen günlük basın toplantısında da gündeme geldi. Dışişleri sözcüsü Ned Price kişilerin vize statüsü konusunda bir yorumda bulunamayacağını söyledi ancak vize kurallarıyla ilgili genel bir açıklama yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Price, devlet başkanları ya da diplomatlara verilen A vizesiyle ülkeye girmiş bir kişinin resmi bir görevi sona erdiyse 30 gün içinde ülkeden ayrılması ya da statüde değişiklik yapmak için başvuruda bulunması gerektiğini söyledi.
Sözcü Ned Price, her ikisinin de yapılmaması halinde söz konusu kişinin İç Güvenlik Bakanlığı tarafından ülkeden çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Bolsonaro soruşturmalarla karşı karşıya
Brezilya’nın eski aşırı sağcı lideri Jair Bolsonaro, herhangi bir delile dayanmayan usulsüzlük iddialarını gündemde tutarak seçim sonuçlarının tanınmaması hareketini kışkırtmakla suçlanıyor.
Ekim ayındaki seçimi kazanan solcu lider Lula da Silva yaşananlardan Bolsonaro’yu sorumlu tuttu, “Bunu Miami’den sosyal medya aracılığıyla teşvik ediyor. Herkes eski cumhurbaşkanının bunu teşvik eden çeşitli konuşmaları olduğunu biliyor” dedi.
Jair Bolsonaro ise Pazar günü paylaştığı Twitter mesajında bu suçlamaları reddederek, Kongre baskınının barışçı protesto çizgisini aştığını savundu.
Brezilyalı siyasetçi hakkında Anayasa Mahkemesi’ne taşınan dört ayrı soruşturma bulunuyor. Bu soruşturmalar, oğullarını korumak için federal polisi kullandığı, seçimle ilgili asılsız iddialar yaydığı ve dezenformasyon yapan troll çiftliğine koruma sağladığına ilişkin iddiaları kapsıyor.
Bu soruşturmaların tamamını Anayasa Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes yürütüyor. Bolsonaro’nun destekçileriyse Yargıç Moraes’in ifade özgürlüğünü engelleyen bir despot olduğunu iddia ediyor.
Hukuk uzmanları Bolsonaro’nun Brezilya’da demokrasi karşıtı protestolara ilişkin yine Anayasa Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes tarafından açılan ve şimdiye kadar da çok sayıda kişinin tutuklandığı yeni soruşturmanın hedefinde olabileceğine de dikkat çekiyor.
Brezilya Anayasası uyarınca görevde olan bir cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi tarafından suçlanması halinde tutuklanabiliyor. Cumhurbaşkanları görevden ayrıldıktan sonraysa daha hızlı hareket edebilen alt mahkemelerce yargılanabiliyor.
Bolsonaro iade edilebilir mi?
Hukuk uzmanları Brezilyalı makamların Bolsonaro hakkında yakalama kararı çıkartılabileceğini, bunun düşük ihtimal olsa da imkansız olmadığını dile getiriyor.
Anayasa Mahkemesi Yargıcı Moraes’in Bolsonaro ABD topraklarındayken yakalama emri çıkarması halinde eski cumhurbaşkanının Brezilya’ya dönmesi ve polise teslim olması gerekiyor.
Bolsonaro’nun bunu reddetmesi halindeyse Brezilya’nın ABD’de federal görevliler tarafından yakalanması için Interpol üzerinden Kırmızı Bülten çıkarabileceği belirtiliyor.
Jair Bolsonaro’nun ABD topraklarında gözaltına alınması halinde Brezilya’nın resmi olarak iade talebinde bulunması gerekiyor.
Beyaz Saray henüz kendilerine resmi bir talebin gelmediğini belirtti. ABD Başkanı Joe Biden’la birlikte ABD-Meksika-Kanada zirvesi için Mexico City’de bulunan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Orlando’da olduğu düşünülen Bolsonaro ile Amerikalı yetkililerin doğrudan temasta olmadığını söyledi.
Hukuk uzmanları Bolsonaro’nun yaşanan olaylarda doğrudan rolünün olduğunun şüphe götürmez delillerle kanıtlanması gerektiğine de dikkat çekiyor.
Bolsonaro ve Trump’ın danışmanları arasında sıkı temas
Jair Bolsonaro ve yakın çevresinin eski ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanlarıyla Kasım ayında yani Brezilya’daki seçimlerden sonra görüştüğü haberleri basına yansımıştı.
Washington Post geçtiğimiz Kasım ayında Bolsonaro’nun kongre üyesi olan oğlu Eduardo Bolsonaro’nun 30 Ekim’deki seçimlerden sonra Florida’ya gelerek Mar-a-Lago’da Trump’la buluştuğunu ve Trump’ın eski danışmanlarıyla telefonda görüştüğünü yazdı.
Haberde, Bolsonaro’nun Trump’ın eski baş stratejisti Steve Bannon ve eski kampanya sözcüsü Jason Miller’la da görüştüğü belirtildi.
Habere göre bu görüşmelerin gündemi, “Bolsonaro yanlısı protestoların etki gücü, seçim sonuçlarına olası itirazlar, internet sansürü ve ifade özgürlüğüydü.”
Associated Press haber ajansına olayları değerlendiren Brasilia Üniversitesi’nden siyaset bilimi uzmanı Paulo Calmon, “Bolsonarizm Trumpizm ile aynı stratejileri kullanıyor. Brezilya siyasetinde daha önce görülmemiş bir durum olan bizim 8 Ocak’ımız açık şekilde 6 Ocak Kongre saldırısından kopyalanmış” diyor.
Eski cumhurbaşkanı Bolsonaro’yu Latin Amerika’nın Trump’ı olarak niteleyen Brezilyalı siyaset bilimci, “Yaşanan üzücü olaylar demokrasinin istikrarsızlaştırılmasına yönelik bir başka girişimi temsil ediyor ve Brezilya aşırı sağının otoriter ve popülist radikalizminin eski cumhurbaşkanı Bolsonaro komutasında aktif olmaya devam ettiğini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.
“Demokrasi ve halkın iradesine saldırı”
ABD Başkanı Joe Biden Brezilya’da yaşananları “demokrasiye ve iktidarın barışçı devrine bir saldırı” olarak nitelendirdi.
Başkan Biden, Brezilya’daki demokratik kurumlara tam destek verdiklerini ve Brezilya halkının iradesinin sarsılmaması gerektiğini vurguladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da Twitter’dan dün paylaştığı mesajda, Brezilya’da demokrasinin zayıflatılmasına yönelik her çabayı kınadıklarının, Brezilya’nın demokratik kurumlarına ABD’nin desteğinin sarsılmaz olduğunun altını çizdi.