ABD'li 19 senatör, Dışişleri Bakanı John Kerry'ye bir mektup yazarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet ile görüşmelerinde 1 Kasım seçimleri öncesi basına yönelik baskılara ve kapatmalara son verilmesini gündeme getirmesini istedi.
ABD Kongresi'nden 65 milletvekilinin Başkan Barack Obama'ya yazdığı 'endişe' mektubunun ardından bir mektup da Senato'dan geldi. Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda yaşananların 'en kritik' mesele olarak nitelendirildiği mektuba, Demokrat Senatör Chuck Schumer ile Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker'ın öncülüğünde 19 Federal Senatör destek verdi.
Geçen ay Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırı ve İpek Koza Holding'e ait medya kuruluşlarına yönelik polis baskınının ardından gelen mektupta, Türkiye'den basın mensuplarına saldırıların yanında önde gelen medya kuruluşlarına yönelik baskın ve kapatma haberlerinin geldiğine dikkat çekildi. Türk hükümetinin, özellikle seçim sürecinde basın özgürlüğünün önemi konusunda ABD'nin duruşunu anlaması gerektiği vurgulandı.
FREEDOM HOUSE'UN RAPORUNA DİKKAT ÇEKİLDİ
Mektupta bu problemin yeni olmadığı Freedom House'un basın özgürlüğü raporunda Türkiye'nin 'özgür olmayan' ülke olarak en düşük kategoride yer aldığı belirtilerek, Tükiye'nin demokrasisini geliştirmesi için basın özgürlüğü, seçim süreci ve güçlü demokratik kurumlara yönelik yaklaşımını geliştirmek zorunda olduğu kaydedildi.
Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan adayı Ted Cruz da mektuba imza atan senatörler arasında yer aldı.
ABD Kongresi'nden birkaç gün önce Başkan Obama'ya hitaben yazılan mektupta Türkiye'ye ilişkin benzer kaygılar dile getirilmişti. Amerikalı Milletvekilleri, Türkiye'de bağımsız, açık, şeffaf ve adil bir seçim yapılmasına destek verilmesi gerektiğini belirterek, Başkan Barack Obama'ya seçimlerin adil bir atmosferde gerçekleşmesini sağlamak üzere gerekli adımları atması için Türk hükümetini teşvik etme çağrısında bulunmuşlardı.
İŞTE O MEKTUP
19 senatörün Kerry'ye yazdığı mektupta şu ifadeler yer aldı:
Sayın Bakan Kerry,
Parlamento seçimleri öncesinde Türk hükümetinin basın özgürlüğüne yaklaşımına ilişkin kaygılarımızı dile getirmek adına yazıyoruz. 1 Kasım seçimleri hızla yaklaşırken, basın özgürlüğünün demokratik sürecin tam uygulanması için merkezi konum taşıdığı yönündeki duruşumuzun Türk hükümetince anlaşılma gereği kaçınılmazdır.
Maalesef bu yeni bir problem değil. Freedom House'a göre Türkiye son 3 yılda basın derecelendirmesinde en düşük not olan 'özgür olmayan' kategorisine girdi. Basın mensuplarına saldırıların yanısıra önde gelen medya kuruluşlarına zorla kapatma ve baskın haberleri geliyor. Eğer Türkiye demokratik hedeflerine ulaşmayı umuyorsa, medyada özgür ve tarafsız yayıncılık ile özgür ve adil bir seçim ortamının temin edilmesi ideallerine saygı göstermek mecburiyeti vardır.
Türkiye önemli bir NATO müttefiki ve dünyanın önemli bir bölgesinde kritik bir oyuncudur. İstikrarı, Amerika Birlişik Devletleri ve NATO müttefikleri için bir önceliktir. Demokrasisi tekâmüle devam ederken, Türkiye'nin basın özgürlüğü ve seçim süreçlerine yaklaşımını iyileştirmesi ve daha güçlü demokratik kurumlar inşa etmesi bir zorunluluk teşkil etmektedir. Bu en kritik önemi haiz meseleleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti ile 1 Kasım seçimleri öncesinde ele almaya sizi güçlü şekilde teşvik ediyoruz. Bu konudaki ilginize minnetarız. CİHAN