ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Washington'da düzenlediği basın toplantısında ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nden çekildiğini duyurdu. Ayrılma kararını sert ifadelerle gerekçelendiren Haley, konseyi "iki yüzlü ve kendine hizmet eden" bir organizasyon olarak nitelendirdi. "Konseyin insan hakları ile alay ettiğini ve adını hak etmediğini" ifade eden Haley, konseyin "kronik bir şekilde İsrail'e karşı önyargılı olduğunu" söyledi.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley daha önce de BM İnsan Hakları Konseyi'nden çıkma tehdidinde bulunmuştu. Haley üyeleri arasında Venezuela, Küba, Çin, Burundi ve Suudi Arabistan gibi insan hakları ihlalleri yapan ülkelerin olduğunu belirttiği Konsey'in bir "siyaset, ikiyüzlülük ve bahane forumu” olduğunu söylemişti.
ABD merkezi Cenevre'de olan konseyi İsrail karşıtı olmakla suçluyor ve konseyde reform yapılmasını istiyordu. 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyi üye ülkelerde insan haklarına riayet edilip edilmediğini denetliyor.
HRW'nin tepkisi
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (Human Rights Watch) ABD'nin kararını açıklamadan önce tepki geldi. HRW İcra Direktörü Kenneth Roth, "Trump yönetiminin çekilmesi tek boyutlu insan hakları politikasının üzücü bir yansımasıdır” dedi. Roth, "BM İnsan Hakları Konseyi Kuzey Kore, Suriye, Myanmar, Güney Sudan gibi ülkelerde önemli bir rol oynadı ancak Trump sadece İsrail'i savunmayı önemsiyor gibi görünüyor” diye konuştu.
ABD 2006 yılında kurulan organizasyona katılmayı Georg W. Bush'un başkan olduğu dönem reddetmişti. Barack Obama'nın iktidara geldiği 2009 yılında ABD konseye üye olmuştu. Trump'ın başkanlığı döneminde ABD Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO'dan ayrılmış, Birleşmiş Milletler fonunu kesmiş ve BM'nin desteklediği Paris İklim Anlaşması'ndan çıkacağını duyurmuştu.