Aynı zamanda Almanya Dış İlişkiler Konseyi Direktörü görevini yürüten Schwarzer, Yunan basınına verdiği özel demeçte, Türkiye'ye karşı yaptırımların erken uygulanması tehlikesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve arabuluculuk çabalarına bir şans daha verilmesi gerektiğini savundu.
Yaptırım konusunun bir çok açıdan “karmaşık” olduğunu ifade eden Schwarzer, olası yaptırımların gerekip gerekmediği, ne ölçüde, hangi şartlar altında ve hangi şartlar altında kaldırılmaları gerektiği sorularının yanıtlarının kolay olmadığı görüşünü dile getirdi.
Alman uzman, AB’nin şu aşamada Türkiye’ye karşı geniş çaplı ve kapsamlı bir yaptırım aşamasında olmadığını söyledi.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunu “oldukça karmaşık” olarak niteleyen Schwarzer, Ankara’ya gerginliği azaltma yönünde adımlar atması halinde AB’nin bunu net bir diyalog önerisiyle dengelemesi gerektiğini söyledi.
AB'de krizi yönetmek için doğru araçlar konusunda anlaşmazlık var
Alman uzman, AB içinde büyük ölçüde sorunun ortak analizinin yapıldığını ancak krizi yönetmek için doğru araçlar konusunda anlaşmazlıkların bulunduğu belirtti.
Türkiye’nin askeri gücünü kullanarak bölgedeki etkisini artırma girişimini AB’nin ciddiye alması gerektiğini kaydeden Schwarzer, bununla birlikte, Türkiye’nin göç politikası konusunda AB’nin önemli bir ortağı olduğunu ve Ankara ile Brüksel arasında güçlü ekonomik ilişkiler bulunduğunu kaydetti.
Schwarzer, Almanya’daki Türk nüfusuna da atıfta bulunarak, bu konunun iç politikada Berlin için önemli bir unsur olduğunu hatırlattı.
AB’nin Kuzey Afrika Ortadoğu’da şu ana kadar pasif bir tutum izlediğini ve ABD’nin giderek istikrarsızlaşan bu bölgelerden çekilmesiyle güç boşluğunu Rusya ve Türkiye’nin doldurmaya çalıştığını kaydeden Schwarzer, Fransa’nın Doğu Akdeniz’de tarihsel bağlantıları ve Almanya kadar Türkiye’ye yakın olmaması yüzünden bölgede askeri gücünü göstermeye daha fazla yatkın olduğu görüşünü dile getirdi.