AB ülkeleri sığınmacılara karşı caydırıcılık yarışında
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Eylül 30 2023
Almanya'da sığınmacı tartışmaları alevlenirken düzensiz göçün önünü kesmek için değişik modeller tartışılıyor.
Almanya'da sığınmacı tartışmaları, hükümetin anketlerde giderek puan kaybettiği ve önemli eyalet seçimlerinin yapılacağı bir dönemde yeniden alevlendi. Göçmen karşıtı tutumuyla bilinen aşırı sağ Almanya için Alternatif (AfD) partisi, ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) ardından ülkenin en güçlü ikinci siyasi partisi konumuna yükseldi.
Suriye, Afganistan gibi ülkelerden sığınmacıların yanı sıra savaştan kaçan 1,1 milyon Ukraynalı'nın varlığı belediyelerin de imkanlarını zorluyor. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in geçen hafta sığınmacılar konusunda "Sınıra dayandık" açıklamasınınardından eyalet ve federal düzlemden çok sayıda politikacıdan benzer açıklamalar geldi, Başbakan Olaf Scholz da "Bize gelenlerin sayısı, kaldırılabileceğin çok üstünde" açıklaması yaptı.
Sığınmacı yanlısı politikalarıyla bilinen Yeşiller partisinden Başbakan Yardımcısı Robert Habeck, "İltica hakkını koruyabilmek için gerçeği kabul etmek ve etik olarak zor kararlar alınması pahasına da olsa somut sorunları çözüme kavuşturmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Almanya'da şu an tüm partiler sığınmacılara karşı daha kısıtlayıcı politikalar uygulanması konusunda fikir birliğine varmış görünüyor. Bu ortamda başta Danimarka olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinden modeller masaya yatırılıp tartışılıyor.
Danimarka'daki sosyal demokrat hükümet, yıllar önce göç politikalarını sertleştirerek sert ve kısıtlayıcı önlemler aldı. Sığınmacılara sosyal ödenekler belirgin bir şekilde kısılırken aile birleşimi zorlaştırıldı. Bu yıl Temmuz ayında iltica başvurusunda bulunanların sayısı 6 milyon nüfuslu ülkede 183 iken 84 milyon nüfuslu Almanya'da 25 bin 165 civarında.
Avusturyalı göç araştırmacısı Judith Kohlenberger, Danimarka'nın bu tür önlemlerinin sadece kısmi başarı sağladığını belirtiyor. Kohlenberger, "İnsanların ya hiç gelmemesini, ya da gelmiş ol
Suriye, Afganistan gibi ülkelerden sığınmacıların yanı sıra savaştan kaçan 1,1 milyon Ukraynalı'nın varlığı belediyelerin de imkanlarını zorluyor. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in geçen hafta sığınmacılar konusunda "Sınıra dayandık" açıklamasınınardından eyalet ve federal düzlemden çok sayıda politikacıdan benzer açıklamalar geldi, Başbakan Olaf Scholz da "Bize gelenlerin sayısı, kaldırılabileceğin çok üstünde" açıklaması yaptı.
Sığınmacı yanlısı politikalarıyla bilinen Yeşiller partisinden Başbakan Yardımcısı Robert Habeck, "İltica hakkını koruyabilmek için gerçeği kabul etmek ve etik olarak zor kararlar alınması pahasına da olsa somut sorunları çözüme kavuşturmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Danimarka modeli başarılı oldu mu?
Danimarka'daki sosyal demokrat hükümet, yıllar önce göç politikalarını sertleştirerek sert ve kısıtlayıcı önlemler aldı. Sığınmacılara sosyal ödenekler belirgin bir şekilde kısılırken aile birleşimi zorlaştırıldı. Bu yıl Temmuz ayında iltica başvurusunda bulunanların sayısı 6 milyon nüfuslu ülkede 183 iken 84 milyon nüfuslu Almanya'da 25 bin 165 civarında.
Avusturyalı göç araştırmacısı Judith Kohlenberger, Danimarka'nın bu tür önlemlerinin sadece kısmi başarı sağladığını belirtiyor. Kohlenberger, "İnsanların ya hiç gelmemesini, ya da gelmiş ol
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Ufuktaki operasyonun şifreleri AKP'li Tayyar'dan: Başkan yardımcısı sevgilisini kamu kurumuna aldırıyor2.Bomba Kulis: ''Hakan Fidan görevden alınacak. Yerine kim gelecek?''3.Habertürk'ün eski GYY Veyis Ateş adliyeden uyuşturucu testine gönderildi!4.Süper ligde top koşturan futbolcuya silahlı saldırı: Durumu kritik!5.Avrupa'da Barış Boyun suç örgütüne kapamlı operasyon!

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

NUMAN YILMAZ YİĞİT

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL
ÇOK OKUNAN HABERLER







