Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Fransız Senatosu Dışişleri-Savunma-Silahlı Kuvvetler Komisyonu tarafından düzenlenen "Akdeniz’deki Durum" temalı oturuma katılarak senatörlerin sorularını yanıtladı.
DW Türkçe'nin haberine göre Fransız bakan, soruları yanıtlamadan önce, Libya’nın doğrusunu elinde bulunduran Halife Hafter’e "Fransa’nın verdiği destek" konusuna kendi perspektifinden açıklık getirdi. Le Drian, Libya’da 2014 seçimlerinin ardından oluşan Tobruk parlamentosunun yasallığının BM Güvenlik Konseyi kararıyla tanındığını, bu parlamentonun, "İslamcı olmayan güçlerden oluşan" Libya Ulusal Ordusu'nun Hafter’in etrafında birleştirilmesini 2015’te onayladığını söyledi. Bu ordunun o tarihteki başlıca misyonunun "IŞİD'le mücadele" olduğunu belirten Le Drian, “O tarihte biz de uluslararası toplum tarafından tanınmış olan Libya Ulusal Ordusuna IŞİD'e karşı mücadelesinde destek verdik” şeklinde konuştu.
Desteklerinin askeri olmaktan ziyade danışmanlık düzeyinde ve politik olduğunu söyleyen Le Drian, "O tarihlerde Fransa’da terör saldırıları meydana gelmişti. IŞİD güçlerinin bir bölümü Libya’daydı. Bazı Libya kentlerini işgal etmişlerdi. Biz Hafter’i değil, bize karşı savaşan teröristlerle mücadele eden Libya Ulusal Ordusunu destekledik" ifadelerini kullandı.
"Libya Suriyeleşti"
Libya’nın "Gerçek anlamda ve pratikte Suriyeleştiğini" savunan Le Drian, Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UHM) "Türkiye'nin Suriye-İdlib’den uçaklarla taşıdığı paralı milisler" tarafından desteklendiğini söyledi. Fransız bakan, buna karşılık bu milislerin IŞİD mensubu olduğuna dair ellerinde bilgi olmadığını belirtti, ancak içlerine sızmış cihatçılar olabileceğini ima etti.
"Türkiye tarafından sevk edilen milislere" karşılık olarak "Suriye rejimi ve Rusya’nın, yine Suriyelilerden oluşan Wagner grubunu Libya Ulusal Ordusu saflarında savaşmaya gönderdiğini" anlatan Le Drian, Avrupa Birliği’nin Libya’nın Suriyeleşmesini "tehdit" olarak görmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Rusya ile Türkiye anlaşır mı?
Uluslararası toplumun Libya krizini çözememesi halinde "Türkler ile Rusların sahada anlaşmalarının gündeme gelebileceği" öngörüsünde bulunan Fransız bakan, Libya’nın bölünmesinin ülke halkı tarafından kabul edilemeyeceğini ve başka sorunlar yaratacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Sirte’nin ekonomik açıdan önemine de değinen Le Drian, "Sirte ve Cufra’yı kontrol eden petrolü kontrol eder" şeklinde konuştu.
AB Türkiye’yi görüşecek
Ankara’nın Libya dosyasındaki tutumundan duyduğu rahatsızlığı saklamayan Le Drian, Türkiye’nin Libya ve Doğu Akdeniz’de yürüttüğü politikayı görüşmek için 13 Temmuz’da düzenlenecek AB dışişleri bakanları toplantısında, Libya'ya yönelik silah ambargosu konusunda AB'nin kesin ve ortak bir tavır belirleyeceği mesajı verdi. Bakan, AB'nin bu amaçla başlattığı Irini adlı askeri operasyonunu kuvvetlendireceğini de bildirdi.
Berlin'de Ocak ayında düzenlenen Libya Konferansı'nda sağlanan anlaşmanın çözüm için iyi bir temel oluşturduğunu savunan Le Drian, bu anlaşmanın en önemli bölümlerinden birinin silah ambargosuna uyulması olduğunu belirtti.
Libya, Suriye, Irak’a müdahale ve Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri konusunda Türkiye ile "açıklık" gerektiğini ifade eden Le Drian, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan’ın "endişeli" olduklarının altını çizerek "Ayrıntıya giremem ama girişimlerde bulunacağız" dedi.
AB içinde Libya konusunda "bilinçlenme" olduğunu da dile getiren Le Drian, "En azından üç önemli ülke, Fransa, Almaya ve İtalya, bugün aynı dili konuşuyoruz" dedi.