Star Gazetesi'nin haberine göre, First Lady Hayrünnisa Gül’ün çabaları ile Köşk’te başlayan restorasyon, dünya sanat tarihi açısından da büyük bir sürprize sahne oldu. Resim müzelerinin yıllar boyu “kayıp” olarak duyurdukları ve değeri “Paha biçilemez” olarak ölçülen Fransız Ressam Gerome’un “Zeybekler” isimli tablosu, Köşk’te bulundu. Cumhurbaşkanlığı, Osmanlı Dönemi’nden bu yana bilinçsizce saklandığı için yıpranan ve birçoğu dünya sanat tarihine damgasını vuran, milyonlarca dolarlık tabloları kurtarmak için çığır açacak bir proje başlattı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Hollanda Kraliyet Müzesi, Türkiye ile Hollanda’nın, diplomatik ilişkilerini kurmasının 400’üncü yıldönümü kapsamında, “Restorasyon ve Konservasyon İşbirliği Sözleşmesi”ni imzaladı.
600 tablo titizlikle elden geçirildi
Hollanda Kraliyet Müzesi’nin dünyaca ünlü uzmanı Barbara Schowenn, hiç vakit kaybetmeden Ankara’ya gelerek, First Lady Hayrünnisa Gül ile birlikte, Köşk’ün depolarında bulunan tabloları inceledi. Schowenn’in, iki ay boyunca, Köşk envanterindeki 600 tabloya yaptığı detaylı inceleme, Hayrünnisa Gül’ün, Köşk arşivlerinde yaptığı her incelemede, “Kıymetleri bilinmediği için ağlayasım geliyor” dediği bu tablolara ilişkin duygularını haklı çıkardı.
Kayıp eserler gün yüzüne çıktı
Köşk’ün envanterinde, aralarında, sanat tarihinde “Kayıp” olarak bilinen ve değeri “Paha biçilemez” olarak ölçülen, Fransız Ressam Gerome’un “Zeybekler” tablosu; “İstanbul’un fethinin sanatsal sembolü” olarak adledilen, “Osmanlı Donanması’nın Haliç’e indirilmesi” tablosuyla tanınan Fausto Zonaro’nun “sanat dünyasının hep konuştuğu ama varlığını ispatlayamadığı” eserleri; ünlü ressam Pierre Auguste Cot’un, bir başka versiyonu Metropolitan Müzesi’nin girişinde sergilenen “İlkbahar Zamanı” isimli eseri; açık artırmalarda en ucuz tablosu 20 milyon civarında satılan Rus donanma ressamı Aivazovsky’nin birçok resminin de bulunduğu 300 “çok kıymetli” sanat eseri tespit edildi. Eserlerin 43 tanesi ise “Acil Koruma İhtiyacı” başlığı ile belirlendi. Sözleşme gereği, Hollanda Kraliyet Müzesi uzmanları, 2013 yılı sonuna kadar, Osmanlı Dönemi’nden kalan bu 43 eserin önce korumasını sağlayacak, ardından da gerekli restorasyonu yapacak. Hollanda ile yapılan sözleşme gereği ilgili bölümlerdeki hoca ve öğrenciler, ücretsiz Hollanda’da, 5 hafta eğitimden geçecek.
Altın varaklara soba boyası
Yekeler, Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu döneme kadar Köşk’te bir kez daha restorasyon çalışmasına girildiğini ancak yapılan çalışmanın “tümüyle bilim dışı ve yanlış” olduğunu dile getirerek, “Orijinali 24 ayar altın olan varak olan Osmanlı döneminden kalan bu tarihi çerçeveler, bronz metalinden yapılan soba boyası ile boyanmış. Üstelik boya, çerçeveden sıçrayarak, tablolara da bulaşmış. Bunların hepsi artık son teknoloji ve bilimsel yöntemlerle temizlenecek. Restorasyon çalışması, Köşk’ün ardından, Türkiye müzelerindeki eserlerde de devam edecek”dedi.
‘Yatan Aslan’ kafesten çıkarıldı
İşlemler sırasında Gerome’a ait olan ve değeri “milyonlarca dolarla” ölçülen ‘Yatan Aslan’ın göz renginin, temizleme öncesi sanıldığı gibi kahverengi değil, mavi çıkması, restoratörler ve sanat tarihçileri tarafından da hoş bir sürpriz olarak karşılandı. Hayrünnisa Gül’ün kişisel olarak da çok beğendiği tabloya yapılan korumanın başarıyla sonuçlanması, First Lady’e, “Aslan kafesten çıkarıldı. Artık, olması gerektiği gibi, mavi mavi bakıyor” denilerek duyuruldu. “Yatan Aslan” MGK Salonu’na, yine koruması yapılan Cot’un, meşhur “İlkbahar Zamanı” isimli tablosu ise MGK Salonu’na açılan koridora asıldı. MGK salonunun ısı ve nem oranları da, paha biçilemez değerdeki bu eserlerin yüzyıllar boyu korunmasına olanak verecek şekilde yeniden ayarlandı.