Kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Gençlik Kolları çalışanı olduğu 2008 yılında hakkında bir kişinin verdiği ifade gerekçe gösterilerek ‘Örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan hasta hükümlü Celal Şeker, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine kalıyordu. Ağır diyaliz hastası olan Şeker hakkında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde farklı tarihlerde ‘Tek başına yaşayamaz’ raporu verilmesine karşın Adli Tıp Kurumu, yüzde 96 engelli olan Celal Şeker için “Cezaevinde kalabilir” raporu verdi.
AYM’NİN SAĞLIK HİZMETİ ALABİLİYOR DEDİĞİ HÜKÜMLÜ HAYATINI KAYBETTİ
Bunun üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) avukatları Anayasa Mahkemesine (AYM) tedbir talebiyle başvuruda bulundu. Başvuruyu değerlendiren AYM, Araştırma Hastanelerinin 10’a yakın raporu yerine, Adli Tıp Kurumunun “Cezaevinde kalabilir” raporunu dikkate aldı. AYM, 11 Eylül 2017 tarihinde Şeker’in “sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip olduğu” gerekçesiyle tedbir talebini red etti.
Adli Tıp Kurumunun “Cezaevinde kalabilir” raporu verdiği, AYM’nin ise “Sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip” dediği hasta hükümlü Celal Şeker, kaldığı Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine hayatını kaybetti. İHD Diyarbakır Şubesi yaptığı açıklamada, “Celal Şeker, Araştırma Hastanelerinin hapishanede yaşamını tek başına idame ettiremeyeceği yönündeki raporlarına rağmen, Adli Tıp Kurumunun olumsuz raporları nedeniyle tahliye edilmedi. Son olarak derneğimiz avukatlarınca AYM’ye tedbir talebiyle başvuru yapıldı. AYM, ‘başvurucunun sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip’ olduğu gerekçesiyle tedbir talebini red etti. Yüzde 96 engelli hasta hükümlü Celal Şeker, bu sabah yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı.
CEZAEVLERİNDE 1025 HASTA TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ VAR
İnsan Hakları Derneği (İHD) 2016-2017 Yılı Hapishaneler Raporu’na göre hapishanelerde kalan toplam mahpus sayısı 220 bin civarında. Bunlardan 357’si ağır olmak üzere toplam bin 25 hasta mahpus. Tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları kötü uygulamalar ile gündeme gelen cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlüler sorun yaşıyor. Hasta tutuklu ve hükümlüler yeterli düzeyde sağlık hizmeti alamıyor.
HASTA TUTUKLULAR KOLLUĞUN İNSAFINA BIRAKILDI
İnfaz yasasında “Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi” ifadesi bulunuyor. İnfaz yasının 16. Maddesi’nde 2013 yılında yapılan değişiklikle hükmün uygulanmasına, “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen” şartı da eklendi. Uygulamada “toplum güvenliği bakımından tehlike” unsurunun kolluk güçlerince değerlendirilmesi sorunların başında geliyor. Hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili tıbbi değerlendirmelerin esas alınması yerine, “toplum güvenliği bakımından tehlikelilik” unsuruna “ağır ve somut bir tehlike” kriterinin eklenmiş olması tepkilere neden oluyor.
ADLİ TIP TARAFSIZ DEĞİL
Hasta tutuklu ve hükümlüler ile ilgili Adli Tıp Kurumunun vereceği raporun kabul edilmesi de sorun oluşturuyor. İHD, sağlık kurullarınca düzenlenen raporların Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından onaylanmayıp Adli Tıp Kurum tarafından yeniden rapor düzenlenmesine eleştirilere getiriyor. Bu uygulamanın sorunu derinleştirdiğini öne sürüyor. Mevcut kurumsal yapısı ve siyasi iktidara bağlılığı nedeniyle ATK’nin bu konuda tarafsız davranmadığı belirtiliyor.
artigercek.com