Türkiye'de uzun yaşayanların yoğun olarak bulunduğu ilçede
ikiz ninelere, kardeşlerinin eşi olan 86 yaşındaki gelinleri
Fadime Bilgen bakıyor. Sekiz kardeşin arasında ikiz doğan sevimli ninelerin anneleri, 100 yaşında
vefat etmiş. İkiz kardeşlerden Hediye bir, Esma ise iki defa evlenmiş. Esma Telliel, "İki kişiyle evlendim. Biriyle 35 sene, biriyle 20 sene durdum." diyor. "Belki bir daha evlenirsiniz." cevabına karşılık ise gülerek, "Ne evlenmesi? 94 yaşındayız oğlum. Ben
ölüm bekliyorum artık.
Allah sağlıklı ömür versin. Ayağım kırık, bir çayı zor dolduruyorum." şeklinde konuşuyor.
Uzun yaşamalarındaki sırrı öğrenmek için ne yiyip içtikleri konusunda sorular sorulduğunu ifade eden ikiz nineler, "Canavar gibi yer, canavar gibi işlerdik (çalışırdık). Hiçbir şey sakınmadık, her şeyi yedik.
Yoğurt, süt,
kekik yedik. Kekiği tabaktan eksik etmedik. Ayaklarım ağrıyınca kekik yağını sürerim, geçer." diyor. Gençlik yıllarında
hayvan gütme,
fidan dikme, çift sürme, çuvallarla kömür ve
palamut taşıma gibi çeşitli zor işlerde çalışmalarına rağmen sabah namazlarından sonra hiç yatmadıklarını anlatan Fadime ve Esma nineler, şimdiki gençlerin öğleye kadar uyumasından yakınıyor. Hediye Demircioğlu, "Orakla harman kaldırırdık, fidan dikerdik. Biz durmazdık yavrum, hiç oturmazdık. Şimdiki insanlar öğleye kadar yatıyor.
Sabah ezanından önce veya sabah namazında kalkarız, yatsı namazından sonra yatarız. Öğleyin iş olmadığı
vakit uyuyoruz. Ufak yaştan başladık yük çekmeye, hiç işimizden kalmadık." diye konuşuyor.
Şimdiki kızları "
naylon" olarak değerlendiren sevimli nineler, "Hazır yiyorlar. Bunlar hoşumuza gitmiyor. Biz öyle görmedik." ifadeleriyle eleştiriyor.
Arada sırada anlaşmadıkları da olduklarını söyleyen Esma nine"Bu çakaldır. Ben sinerim, yutkunurum." derken Hediye nine de onun bazı sözlerine kızdığını anlatıyor.
İkiz ninelerin erkek kardeşlerinin eşi olan 86'lık gelin Fadime Bilgen ise kendisinin de bakıma ihtiyacı olmasına hürmette kusur etmeyerek onlara baktığını söylüyor: "Bırakmıyorum bunları. Eltilerimin hiçbirisi gelmez. Kendim bakıma ihtiyacım var, ben bunlara bakıyorum, kızım da bana bakıyor. Şimdiki gelinler bakmıyor."
Evde çalışkan bir gelin olan Bilgen'e Esma nine, "Dokuz insanın işlediğini işler." diyerek iltifat ediyor. Bilgen de herkesin, "Ne yedin, ne içtin de uzun yaşıyorsun?" sorusuna karşılık, özel bir yemek tercihi olmadığını dile getirerek, şunları söylüyor: "Doğru dürüst bir şey yemiyorum. Et olarak
keçi ve
koyun dışında yemem. Cenab–ı Allah için ettiğim hayırlardan yaşıyorum. İnsanlara hayır yaparım, 5
kuruş paralarını almam. Şimdi pek yapamıyorum ama elimde örgü örebiliyorum. Patik, çorap örüyorum. Allah'ım sağlıklı ömür versin. Evin içinde pisliği hiç sevmiyorum. Boş durmam. Dağlarda çift bile sürerdim. Sabah namazını kıldıktan sonra yatmam."
Fadime Bilgen'in 14 çocuğundan hayatta kalan ikisinden kızı Hatice Özey de halalarının
tereyağı dahil her şey yediğini,
doğal beslendiklerini söylüyor.
(CİHAN)