80 sene önce yapılanlardan şimdikilerin ne farkı var?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ekim 30 2017
''Otoriter rejimlerin karakteridir bu. Çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden yok etmeyi iyi bilirler! Dersim'de olduğu gibi... İki tanığa kulak verin şimdi...''
80 sene önce yapılanlardan şimdikilerin ne farkı var?

Ali Emir Pakkan / Samanyoluhaber.com
668 bebek de unutulmayacak !

668 bebek, 17 bin anne hapiste. Bir tenkil, soykırım yaşanıyor herkesin gözleri önünde! 

Otoriter rejimlerin karakteridir bu. 

Çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden yok etmeyi iyi bilirler! 

Dersim'de olduğu gibi...

İki tanığa kulak verin şimdi...

Biri İhsan Sabri Çağlayangil diğeri Hulusi Yahyagil.

1937'de  Dersim’de mutlak devlet otoritesini sağlamak için uçak ve tankların da kullanıldığı bir askeri harekât düzenlendi. 13.000’den fazla sivil öldü. 12.000'e yakın insan zorunlu göçe tabi tutuldu. Küçük kızlar ailelerinden alınıp evlatlık verildi! 

Takvim yaprakları 15 Kasım 1937’yi gösteriyordu. İdam sehpaları kurulmuştu. 

78 yaşındaki Seyit Rıza’nın yaşı küçültüldü. 17 yaşındaki oğlu Hüseyin’in yaşı ise 21’e çıkartıldı. İdamdan önce  Seyit Rıza’ya son sözü soruldu. "Kırk liram ve saatim var. Oğluma verirsiniz’ dedi.  “Oğlunu da asacağız” dediler. "O  zaman beni oğlumdan önce asın” dedi. Bu isteği de kabul edilmedi, oğlu Resik Hüseyin, babası Seyit Rıza'nın gözleri önünde asıldı. 

Zalimin karakteriydi bu. Zulüm yapacaktı. Ona evlat acısını da yaşattılar! 

İhsan Sabri Çağlayangil anlatıyor: “Fındık Hafız’ın idamı bitti. Seyit Rıza’yı meydana çıkardık. Etrafta kimse yoktu. Ama Seyit Rıza meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa doğru bağırdı: Evlad-ı Kerbelayık. Bi hatayık. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir, dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu ve kendini astı. Gömüleceği yer türbe olmasın diye cenazesi de yakıldı.” (Mehmet Ali Brand, Apo ve PKK, Milli

Bu haberler de ilginizi çekebilir