Erdoğan, Hakan Fidan ve Hulusi Akar'ın kontrollü olarak planladığı ve yönettiği 15 Temmuz darbe tiyatrosunda hala en önemli soruların cevapları yok.
"Darbeyi 16.00'da haber verdik" diyen Fidan ve Akar'ı Meclis'te kurulan Darbeyi Araştırma Komisyonu'ndan kaçıran Erdoğan, darbeyi 20.00 sularında eniştesinden öğrendiğini söyledikten sonra 4 ayrı saat dilimi vererek en son 16.00'da kendisine bilgi geldiğini açıklamıştı.
O günden beri kamuoyunun merak ettiği "gerçek" soruların hiçbirine yanıt vermedi Erdoğan rejimi.
Bunun yerine, darbeyle herhangi bir ilgilsi bulunmayan on binlerce kişiyi gözaltına almak, tutuklamak ve tasfiye etmekle meşgul oldu.
İşte Sözcü yazarı, bu garabeti köşesine taşıdı ve sordu:
"15 Temmuz'dan bu yana; Ağustos- Eylül-Ekim-Kasım-Aralık-Ocak… 6.5 ay geçti. Neredeyse 200 gün ve gece eder. Darbeye
kalkışan ana çekirdek kadro kim, kaç kişiler, isimleri nedir hâlâ ortaya çıkmadı. Niye bu kadar uzuyor, sürekli yeni isimler
çıkarılıyor, bu kadar uzaması “yoksa bu darbe uydurma mıydı?” sorusunu akla getiriyor."
İşte Necati Doğru'nun "Bizim Meclis'i Alman pilotlar mı bombaladı?" yazısının ilgili bölümleri:
"Alman Başbakan'ı Ankara'ya “devletten devlete ilişkileri” konuşmaya geldi. Hemen elinden tuttular, Büyük Millet Meclisi'ne götürdüler.
Başladılar gezdirmeye!
Bir yandan da anlatmaya: O gece uçaklar havalandı. Bomba yüklüydüler. Meclis'in üstüne geldiler. Bombaları bıraktılar.
Bak…
Bak…
Bak…
Sayın Merkel iyice bak!
Şu yıkıntıya bak!
O kanlı 15 Temmuz gecesi; kapısında “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diye yazdığımız yani Alman halkı ile “demokratik anlayışımızda ortak değeri ifade eden binamız” bakın bu hale geldi, beton-cam-pervaz yıkıntısına döndü.
Merkel ne desin?
Oturup ağlasın.
Bizim Meclis binasını o gece Alman pilotlar bombalamıştı, Almanya'dan Hitler dönemi pilotları gibi havalanmış, Ankara'ya gelip Meclis binasına bombaları bırakıp geri dönmüşlerdi fakat Alman Başbakan'ı Merkel'in bundan haberi olmamıştı gibi
anlatıyorlar.
* * *
Meclis'i 6.5 ay önce o gece Türk F-16 savaş uçakları ile Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı Türk pilot subaylar bombaladı. Bunlar, söylendiğine göre F...'a uymuş “Tayyip Erdoğan'ı devirmek için darbeciliğe soyunmuş” subaylardı. Alman, Fransız, İngiliz, Amerikalı, Suriyeli, Rus, Arap değillerdi. Gözü dönmüş, hain, alçak, namussuz ne derseniz deyin ama Türk oğlu Türk subaylardı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni o gece halkın parasıyla alınmış uçaklarla ve yüklü silahlarla bu Türk subaylar bombaladı.
Merkel'i ilgilendiren ne?
Türk subayı!
Savaş uçağına bindi.
Kendi meclisini bombaladı.
Bu aşağılık bombalama Türkiye'nin iç işi… Merkel ise Alman Başbakanı! Alman Başbakanı'nı Türkiye'nin iç işine sokuyorlar. Yeri geldiğinde; Türkiye bağımsız bir ülkedir, iç işlerine hiçbir yabancı devleti karıştırmaz diyerek; “Ey Merkel sen kendi işine bak…” yüksek sesle nutuk atıyorlar fakat Meclis'in bombalanması olayına Alman Başbakanı'nın taraf olmasını istiyorlar.
Bu iki yüzlülük.
* * *
Merkel'e deseler ki:
Darbeye kalkıştılar.
Meclis'i bombaladılar.
Bizi devirmek istediler.
İnanmayacak diye düşünüyor olmalılar ki, Meclis binası yıkıntısını gezdirmeye götürüyorlar. İtibar o kadar azalmış ki, Merkel'e yıkıntı Meclis binası gezdirerek inandırıcı olmaya çalışıyorlar.
Merkel heyecanlasın.
Başına, başına vursun!
Dövünüp ağlasın!
“Alçaklar… Hainler… Paraleller… Nankörler… Darbeciler… “ diye aynı ağız ile bağırsın.
İktidar Beyleri!
15 Temmuz'dan bu yana; Ağustos- Eylül-Ekim-Kasım-Aralık-Ocak… 6.5 ay geçti. Neredeyse 200 gün ve gece eder. Darbeye
kalkışan ana çekirdek kadro kim, kaç kişiler, isimleri nedir hâlâ ortaya çıkmadı. Niye bu kadar uzuyor, sürekli yeni isimler
çıkarılıyor, bu kadar uzaması “yoksa bu darbe uydurma mıydı?” sorusunu akla getiriyor.
Merkel'i çağırıyorlar.
Bak…
Bak…
Bak…
Yıkıntı Meclis'e bak!
Ankara'da Meclis'i Alman pilotlar mı bombaladı?