Ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan 21 yaşındaki
genç, 5 gündür
yaşam mücadelesi veriyor. Yaşananlara tepki gösteren gencin anne ve
babası, yolda üst geçidin olması durumunda
kazanın gerçekleşmeyeceğini savunuyor.
Çankırı
Üniversitesi Makine B
ölümü 2.
sınıf öğrencisi
Fırat Alkan, işi nedeniyle evrak bırakmak için Salı günü saat 13.20'de Bağcılar'a geldi. Minibüsten inen Alkan, çift şeritli iki yönlü yolun birincisinde geçmeyi başardı. Ancak ikinci yolu geçmeyi başaramadı. Alkan'a Ahmet D.'nin kullandığı 34 ET 3490 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle metrelerce öteye fırlayan genç ağır yaralandı. Olay yerine hemen
ambulans çağırıldı. İlk müdahaleyi olay yerinde yapan
sağlık ekipleri Alkan'ı
İstanbul Üniversitesi İstanbul
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırdı.
Vücudunun birçok yerinde kırıklar tespit edilen, ayakları kırılan, akciğeri
hasar gören ve
beyin sarsıntısı geçiren genç hemen acil serviste ameliyata alındı. Defalarca
bıçak altına yatan Alkan için doktorlar yoğun çaba gösterdi. Ancak olumlu bir sonuç alamadı. 5 gündür hastanenin yoğun
bakım ünitesinde
tedavi gören Alkan için ailesi de seferber oldu. Günlerdir evlerine gitmeyen hastanede yatıp kalkan Alkan'ın ailesi, doktorların da kendilerine söylediği gibi sadece dua ediyor.
Oğlunun kaza sonrası her yerinin parça parça olduğunu ifade eden Baba Sefer Alkan ise çarpan sürücüye tepki gösteriyor. "Şöförün hızı düşük olsaydı oğlum bu hale gelir miydi?" diyen baba Alkan, "Sürücü en az 100-120 kilometre hızla oğluma vurmuş. Oğlum üniversiteye gidiyordu. Bir insanın değeri
tavuk kadar da mı yok?" diyerek tepki gösteriyor.
Yaşananlara
isyan eden anne Ayten Alkan ise, "Ben o çocuğu o yaşa getirene kadar neler çektim. Şimdiki şartlarda bu çocuğu oraya getirene kadar 10-15 çocuk yetiştirilirdi. Oğlumuzu bu seviyeye getirene kadar babası gece gündüz çalıştı. Devletine milletine hayırlı bir evlat olsun diye üniversiteye gönderdik. Fırat daha
karakol yüzü bile görmedi. Ama şimdi bakın ne halde…" diye konuştu.
Oğlunun hastanede ölüm kalım savaşı verdiğini vurgulayan anne Alkan, doktorların 'sadece dua edin' dediğini belirtiyor. Sürücünün kendilerine gelip özür dahi dilemediğini dile getiren Alkan, oğlundan çıkan i-podu gösterip şöyle diyor: "Sürücü, çocuğumun kulağındaki walkmani görüyor. Ancak oğlumu görmüyor. Böyle şey olur mu? Benim çocuğum ölüm kalım savaşı veriyor ama o elini kolunu sallıyor. Bizim ciğerimiz yandı. Ama başkasının ciğeri yanmasın. Biz devletimize güveniyoruz. Benim korkum sürücünün 1 ay cezaevinde yatıp, çıkacak olmasıdır." ifadelerini kullandı.
Kazanın meydana geldiği yerde
üst geçit bulunmadığına da dikkat çeken anne Alkan o yolu kullanan araçların yavaş olması gerektiğini ve olay yerinde bir üst geçidin bulunmasının elzem olduğunu vurguluyor.
(CİHAN)