Cuma gecesi ülkenin batısında en küçüğü 12 yaşında olan en az 42 kişi aldıkları pala darbeleri, kurşun yaraları ve diri diri ateşe verilmeleri nedeniyle hayatını kaybetti. Öğrenci yurdunu da yakan saldırganlar en az 17 öğrencinin yanarak ölmesine neden oldu.    

Polis yaptığı açıklamada, tutuklananlar arasında okul müdürü ve müdür yardımcısının olduğunu da belirtti.

Saldırıyı "barbarca", "insanlık dışı" ve "insanlığa karşı işlenmiş bir suç" olarak niteleyen yetkililer, altı yaralının halen hastanede olduğunu, kaçırılan kişi sayısının ise henüz tam olarak bilinmediğini söyledi.

Birçok cesede kimlik tespiti için DNA testi gerekmesi ve sürecin yavaş işlemesi nedeniyle aileler hastane önlerinde bekleyişlerini sürdürüyor. AFP'ye konuşan bir baba, "Çocuklarımızın kaçırılanlar ya da yakılanlar arasında olup olmadığını bilmiyoruz. Bu hiçbir ebeveynin yaşamak istemeyeceği, acı verici bir durum, ancak nerede olurlarsa olsunlar hayatta olduklarına dair umudumuzu koruyoruz" diye ekledi.

Devlet Başkanı Yoweri Museveni pazar günü yaptığı açıklamada son yılların en kanlı saldırısını "korkakça bir eylem" olarak nitelendirdi.

Aslen Ugandalı olan ve 1990'lardan bu yana Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yerleşik bulunan Müslümanların çoğunlukta olduğu isyancılar, 2019'da bazı saldırıları üstlenen ADF'ye bağlılık yemini etti.