CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Anayasa Değişikliği teklifi ile TBMM’de 550 olan milletvekili sayısının 600’e çıkarılacak olmasının vatandaşa maliyetinin 400 milyon TL olduğunu belirtti.

Gürer, “50 yeni milletvekili yerine 15 bin kişiye devlette iş olanağı sağlanabilir” dedi.

TBMM'de, Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) Komisyonu Üyesi olarak da görev yapan Ömer Fethi Gürer, milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılmasının maliyetini de hesapladı.

Gürer, şunları söyledi: “Milletvekili sayısı 600'e çıkarılırken bakan sayısının ne olacağı belli olmayan başkan yardımcılarıyla bu sayı 100'ü bulabilir. Bunun vatandaşa maliyeti 400 milyon TL'dir. Bu parayla vatandaşın birçok ihtiyacı karşılanabilir.”

Gürer, bu parayla neler yapılabileceğini şöyle sıraladı:

-Bu parayla kamuda taşeronlara kadro verilebilir.

-İş cinayetlerinin önlenebilmesi için denetim yapacak 2 bin iş müfettişi istihdam edilebilir.

– Emeklilere zam yapılabilir.

– Bu parayla primlerini ödemiş ancak yaşa takılmış, iş bulamayan 400 bin kişi emekli edilebilir.

– Yurttaşlarımız tarafından ödenen muayene katılım payları, ilaç katılım payları ödenebilir.

-İşsizliği azaltmak için kamuya 15 bin yeni personel alınabilir.

– 40 adet hastane yapılabilir.

GETİRİLMEK İSTENEN REJİMİN AYAK SESLERİ

CHP Milletvekili, Niğde Valiliği tarafından miting, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin geçici süreyle yasaklanmasının referandum sürecinde demokratik bir yaklaşım olmadığını ve alınan kararın anayasa referandumu ile getirilmek istenen rejimin ayak sesleri olduğunu öne sürdü. Yasak olmasına rağmen “evet” kampanyası için Devlet olanaklarının sonuna kadar kullanıldığını belirten Gürer, şunları söyledi:

“Niğde Valiliği'nin resmi programlar ve etkinlikler hariç açık ve kapalı alanda yapılacak olan her türlü yürüyüş, toplantı, miting, çadır kurma, oturma eylemi, konferans, panel ve bildiri dağıtma gibi etkinliklerin 7 günlüğüne yasaklamasının hangi nedene dayandığının bir açıklaması olmalıdır. Durup dururken böyle bir karar neden verilmiştir. Niğde için bir panel, konferans, bildiri dağıtma gibi uygulamaların yasaklanmasının açıklaması olabilir mi?” dedi.

Gürer, "hayır" diyenlere uygulanan baskıların gerçeklerin öğrenilmesini engellenmek ve kaptıkaçtı anayasası ile ülkeyi belirsizliğe sürükleyecek sürece yol vermeyi amaçladığını da ifade etti.