Muratlı ile Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz’da meydana gelen tren kazasında beş vagonun devrilmesi sonucu en az 24 kişi hayatını kaybetmiş, 338 kişi de yaralanmıştı. Trende toplam 362 yolcu, altı da personel vardı.
BirGün gazetesinden Rabia Yılmaz’a konuşan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Hasan Bektaş, bugün yaşanan durumun uzun yıllardan bugüne gelen ihmalin sonucu olduğunu söyledi.
Demiryollarının gerekli yatırım yapılmayıp ikinci plana atıldığını belirten Bektaş, 50-100 yıllık demiryolları olduğunu, 40 yıldır da tamir görmeyen demiryollarının da bulunduğunu ifade etti. Sendika başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durumuyla günün şartlarına uymuyor. 50 yıl öncenin şartlarına göre yapılan bir yol, bugün teknoloji ve çeken ile çekilen araçlar değişti, buna uygun hale getirilmedi. Malzemenin eskidiği ve teknik ömrünü tamamlayan yollarda, bu gibi olaylar herhangi bir doğa hadisesinde hiç umulmayan bir yerde yeniden ortaya çıkabilir. Buna doğa hadisesi demek de doğru değil, doğaya uygun kendinizi konumlandırmazsanız, her yerde yaşanabilecek durumlar. Gerekli yatırımlar ile demiryolunun olmazsa olmazları yapılmadı. Günün gereklerine göre, teknolojik olarak yollarınızı yenilemezseniz böyle durumlar kaçınılmaz. Dünyanın her yerinden demiryolu teknolojileri gelişti, kazalara karşı ön uyarı sistemleri ve doğa olaylarından etkilenmeyecek şekilde uygulanan sistemleri var. Bunların yapılması gerekiyordu ama yapılmadı. En büyük neden de bu.”
‘BÜTÜN HATLAR ISLAH EDİLMELİYDİ’
Bektaş, hızlı tren hatlarıyla ilgili de şunları dile getirdi: “Yüksek Hızlı Tren, şu anki demiryolları ağının yüzde 15’ini oluşturuyor. Diğer tarafta ise yüzde 85’lik bir kısım var. Yüksek Hızlı Tren’e ağırlık verilirken, diğer konvansiyonel hatların ve rayların rehabilite edilmesi ya da elden geçirilmesi gerekirdi. Hızlı tren ön plana çıkarıldı ve bunlar ihmal edildi. Öncelikli olarak tüm hatlar yenilenmeli, ondan sonra hızlı trene geçilmeliydi. Bir tarafta demiryollarında 40-50 km ticari hız yaparken, diğer tarafta 250 km hız yapmak pek bir anlam ifade etmiyor. Önce bütün hatlar ıslah edilmeliydi, sonra hızlı tren yapılmalıydı.”
