Suriyeli mülteciler, ülkelerindeki iç savaş çıktığından bu yana bayramları vatan hasreti ve hüzünle karşılamaya devam ediyor. Bir yandan ülkelerine dönebilmenin hayalini kuran, bir yandan da çetin hayat koşullarıyla mücadele eden sığınmacılar, Kurban Bayramı'nda da büyük bir burukluk yaşıyor. Eşini 9 yıl önce kaybeden ve 4 çocuğuyla Türkiye'ye sığınarak henüz bitirilmemiş bir binanın inşaatında kalan Rabbua El Ali de bu burukluğu en derin hissedenlerin başında yer alıyor. Lenf kanserine yakalanan çocuğu dahil olmak üzere okula gitmesi gereken 4 evladı işçi olarak çalışan Rabbua, "Onlara ne bir elbise ne de başka bir şey alabildim" diyerek içinde bulundukları durumu özetliyor.
Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Rabbua, eşini 9 yıl önce kalp krizinden dolayı kaybetmiş. Yaşam zorluğu yıllara önce başlayan kadın, 3 oğlu ve 1 kızıyla beraber iç savaş çıktıktan sonra Halep'e göçmeye karar vermiş. Ancak, savaş bu bölgeye de yoğun bir şekilde sirayet edince çareyi Türkiye'ye geçmekte bulmuş. Gaziantep'e yerleşen ve şuan henüz tamamlanmamış bir binanın inşaatında 4 çocuğuyla birlikte kalan Rabbua, büyük zorluklarla mücadele ediyor. Kurban Bayramı'na da içinde bulunduğu şartlardan dolayı buruk giren Rabbua, bir yandan da 6 ay önce lenf kanseri teşhisi konan oğlu Rıdvan'ın da üzüntüsünü yaşıyor. 4 çocuğu da terzide çalışan Rabbua, bayrama ne kadar üzüntülü girseler de Allah'a dua etmeyi ihmal etmiyor ve bir gün iyi şartlarda yaşam süreceklerine dair inancını hiç kaybetmiyor.
Rabbua, çocuklarına bayram sevinci yaşatamamanın üzüntüsünü de şu sözlerle dile getiriyor: "Biz büyük zorluklar yaşadık. Türkiye'ye geldikten sonra burada bir dükkanın içerisinde oturdum. Sonra oradan çıktım ve şimdi oturduğumuz bu eve geldim. Ne penceresi var ne başka bir şey. Yerde oturuyoruz. Oğlum da kanser hastası. Yardımlarla ayakta durmaya çalışıyoruz. Kurban Bayramı'ndan dolayı da çocuklarıma ne elbise ne başka bir şey alamadım. Çünkü elimde yok."
Rabbua'nın kanser hastası olan oğlu Rıdvan da terzide çalışmak zorunda olduğunu belirterek, şunları söylüyor: "Biz çok zor durumdayız. Ben de hastayım. Elbisem yok. Oyuncak da istiyorum ama alamıyoruz." CİHAN