Hatay'ın Erzin ilçesinde, Burnaz sahiline yapılmak istenen 4 adet termik santralin lisan başvurusu mahkeme tarafından iptal edildi.

Erzin Termik Santral Karşıtı Platformu altında toplanan çevrecilerin bir süre önce başlattığı hukuk mücadelesi sonuç verdi. Çevreciler, mahkemenin iptal kararını kamuoyuna duyurmak için termik santral yapılmak istenen alanda bulunan zeytin bahçesi içerisinde basın açıklaması yaptı. Mezar kazan vatandaşlar, termik santral yapmak için başvuru yapan şirketin ismini yazdıkları tabelayı toprağa gömdü.

Erzin Termik Santral Karşıtı Platformu ismi altında toplanan çevreciler, Burnaz sahiline yapılması planlanan termik santraller için verdikleri mücadeleyi kazandı. Bir süre önce 4 farklı firma termik santral yapmak için ilgili bakanlıklara lisans başvurusu yapmıştı. Şirketlerin girişiminin ardından harekete geçen platform üyeleri lisans başvurularının iptali için ilgili mahkemeler aracılığı ile hukuki mücadele başlattı. Çevreci vatandaşların verdiği hukuk mücadelesi, mahkemeler tarafından uygun bulundu.İlgili firmaların yaptığı lisans başvuruları iptal edildi.

Mahkemenin verdiği kararı kamuoyuna duyurmak isteyen Erzin Termik Santral Karşıtı Platformu üyeleri, santral yapılmak istenen alanda, zeytin bahçesi içerisinde basın açıklaması yaptı.

Lisan başvurusunda bulunan şirketlerin,termik santral yapmak istedikleri yerleri tarıma elverişsiz kıraç toprak diyerek tanıttıklarını belirten Platformun Avukatı Ümit Arif Özsoy, şunları kaydetti: "Daha öncede alınmış bir karar var. Bundan öncede verilmiş bir karar var. Şu anda da hizmet veren Egemer Termik Santrali içinde içinde mahkeme durdurma kararı vermişti. Ama ne hikmetse bu karar bir türlü uygulanmadı. Burada termik santraller için 3 tane iptal kararı var. Bu bölgeye termik santral yapılamaz diye mahkeme kararı var. Özellikle yaşadığımız bu siyasi süreçte mahkeme kararları tek başına fayda etmiyor. Bu kararlara yöre halkının sahip çıkması lazım.Önemli olan bu hukuki gerçeği kabul ettirmek lazım. Kamuoyu yaratmak çok önemli. Şu an an içerisinde bulunduğumuz alan bir zeytin bahçesi. Şirketler buraları kıraç, tarıma elverişsiz toprak diye tanıtıyorlar. Bu alanlar tarım için son derece elverişli topraklar. Gördüğümüz gibi her taraf zeytin bahçesi, narenciye bahçesi."

Mahkemenin vermiş olduğu iptal kararının verdikleri mücadelede haklı olduklarının kanıtı olduğunu söyleyen Erzin Gönüllüleri Derneği Başkanı Hüseyin Ertaç ise şöyle konuştu: "Yargılamalar göstermiştir ki bilir kişilerce yetersiz bulunan veya mahkemece iptal edilen ÇED raporları,tamamen bilime, hukuka ve gerçeklere aykırı düzenlenmektedir. ÇED raporlarının düzenlenmesi aşamasında olumlu görüş bildiren, itiraz etmeyen kamu kurumlarının da bu işlemleri hukuka bilimsel gerçeklere aykırı olarak gerçekleştiği ortaya çıkmıştır. Reddedilen lisanlar, iptal edilen ÇED raporları, yaptığımız mücadelenin ne kadar haklı olduğunun gösteriyor. Yine yaptığımız hukuki mücadele ile kümülatif etki konusunu içtihat haline getirdik. Ancak hala kümülatif etki hesabı konusunda mahkemelerin verdiği kararlara uyulmamaktadır. Toplumsal maliyet hesabı ise tüm ısrarlarımıza rağmen hala yok sayılmaktadır. Bilirkişi heyetlerinde, ÇED düzenleme ekibinde, hiçbir zaman bir tıp doktoru görev almamaktadır. Bu en büyük eksikliktir. İnsan sağlığı üzerine olumsuz etkiler bu yollarla gizlenmektedir. Erzin'e termik santral yapılamayacağı açıktır. BENDİS enerji-SELENA Firması'nın da artık haksız inadından vazgeçerek topraklarımızı terk etmesini istiyoruz. Mücadelemiz en son kirletici de topraklarımızı terk edene kadar sürecektir." CİHAN