Tutuklandığından 1 yıl kadar önce Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hasta iken tutuklu kalması ve kötü cezaevi koşulları neticesinde hastalığı ilerledi. Şu an 4. evre kanser hastası. Savcı Kuriş'in son olarak bir gözü, görme yetisini kaybetti.
Savcı Kuriş, adliye koridorunda ifade vermeyi beklerken...
Tutuklu hakim ve savcılar için açılan blog sayfasında yer alan habere göre eşi, Kuriş’in hastalık sürecini şöyle özetliyor:
“Eşimin mesleki olarak gerilemeye başlaması, 15 Temmuz Darbe girişiminden yaklaşık bir yıl önce olmuştur. Ankara Başsavcılığından Antalya Başsavcılığına, oradan Sakarya ve ardından da İstanbul'a tayin olmuş ve her tayinde de tenzil-i rütbeyle yeni yerine başlamıştır. Eşimin sonradan akciğer kanseri olduğunu öğrendiğimiz hastalığı da bu tayinler sırasında ortaya çıkmıştır. Ben eşimi hiçbir zaman bu kadar üzgün ve bu kadar güçsüz görmemiştim. Meğer eşim bu süreçte ciddi ve ölümcül bir hastalığa tutulmuş. Kanser beyne metastaz yaptığı için iki ameliyat, kemoterapi ve iki kez de radyoterapi almış, sevdiği mesleğinden uzakta evinde bulunduğu sırada terör ve Devleti yıkmaya teşebbüs suçlarından tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Şu anda eşim yaklaşık 9 aydır tutuklu bulunmaktadır. Yaptığımız tüm müracaatlar yetersiz kalmakta, reddedilmektedir. Belinde yeni bir nüksten şüphelenilmektedir. Mr çekimi için gün beklemektedir. Adli Tıp sürekli eşimin hapishane koşullarında kalabileceği yönünde rapor vermektedir. Türkiye'de şu anda hiçbir yetkili makam özgürce karar verememektedir. Tüm bürokratlar üzerinde yoğun baskı bulunmaktadır. Gelecekte bizlerin de ne olacağı belli değildir. Yoğun endişe ve korku altındayız. Sesimizi duyuran bu konuda çaba sarf eden herkese çok teşekkür ediyoruz.”
Savcı Kuriş, ilerleyen hastalığına rağmen gerekli bakım ve tedaviden uzak, kötü cezaevi koşullarında tutuklu bulunuyor. Hayati tehlikesi var. Ama Türkiye’de yetkililer harekete geçmiyor. Ailesi sesini duyurmak için çırpınıyor.