Zonguldak'ta iki hayırsever çocuklarının düğün gününde gözaltına alındı. Gözü yaşlı gelin ve damat gelin arabasıyla karakola gitti. Birçok ilde cadı avı operasyonları devam etti. Manisa'da hayırseverlerin avukatları hakarete maruz kaldı. Kayyım hukuksuzluğu da madencileri mağdur etti

Zonguldak'taki cadı avı operasyonunda gelin ve damadın babaları düğün günü gözaltına alındı. Genç çift, en mutlu gününü karakolda geçirmek zorunda kaldı

Hizmet hareketine yönelik nefret operasyonları sınır tanımıyor. Anne ile kundaktaki bebeğini ayıran operasyonlarda pes dedirten yeni bir olay daha yaşandı. Zonguldak'ın tanınan ve sevilen esnafları, burs, zekat, yardımı yaptıkları gerekçesiyle çocuklarının düğün günü gözaltına alındı. Nikahtan saatler önce gelin ve damadın babaları eş zamanlı olarak gözaltına alınarak çocuklarının mutlu günleri kabusa çevrildi.

Aydemir ve Aydın aileleri, evlatları Ramazan Aydemir ile Büşra Aydın'ın mutlu günlerini görmek için 8 ay öncesinden düğün günlerini 22 Mayıs Pazar olarak belirledi. Düğün için bütün hazırlıkları yapan aileler, 21 Mayıs günü kına törenini yaptı. Aileler, kınanın ardından yapılan burs, zekat, kurban yardımı operasyonuyla şoka uğradı.

Zonguldak savcılığının talimatı ile polisler damadın babası İhsan Aydemir ile gelinin babası Hamza Aydın'ı gözaltına aldı.  ricaya ret Polis, ailelerin düğünleri olduğunu, işlemin düğün sonrasına bırakılması talebini dikkate almayarak gözaltı işlemini gerçekleştirdi. Babaların düğün günü gözaltına alınması ve çocuklarının mürüvvetlerini görmelerine engel olunması Zonguldak'ta büyük tepki çekti. 

Aileler, mutlu günlerini zehir etmek için yapılan bu operasyona karşı dik duruş sergiledi. Beklenenin aksine aile nikahı ertelemeyerek, düğün törenini gerçekleştirdi. Aileyi bu zor günlerinde eş ve dostları yalnız bırakmadı. Düğün daha katılımlı bir şekilde icra edildi. Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan düğün, dualarla devam etti. Babaların, son çocuklarının mutlu günlerinde yanlarında olamadıkları için düğün buruk geçti.

Hakkari'de dershane müdürü ve eşi nefret operayonunda gözaltına alındı. Kızlarını bırakacakları kimseleri yoktu. 3,5 yaşındaki Aysima da 2 gün nezarette tutuldu

Hakkâri'de cuma günü yapılan ve 13 hayırsever eğitimci ve esnafın gözaltına alındığı nefret operasyonunda şok bir ayrıntı ortaya çıktı. Polis, Hakkâri FEM Dershanesi'nin müdürü ve eşiyle birlikte 3,5 yaşındaki Aysima da nezarete götürdü. Hakkarili olmadıklarını ve çocuklarını bırakacak yakınlarının olmadığını belirtmelerine rağmen savcılık ve polise dertlerini anlatamadılar. 

Küçük kız 2 gün nezarette kaldı. Cuma günü Hakkâri'de başlatılan nefret operasyonunda gözaltına alınanların ifade işlemleri devam ederken çarpıcı bir bilgiye ulaşıldı. Hakkari FEM Dershanesi Müdürü Veysel Karadaşlı ile eşi Gülbahar Karadaşlı'yı gözaltına almak için gelen polisler, çiftin 3,5 yaşındaki kız çocuklarını da ailesiyle gözaltına aldı. Gözleri önünde gözaltına alınan anne ve babasıyla 2 gün nezarette kalan küçük kız, pazar günü bakıcıya teslim edildi.

Hakkâri'ye eğitim verme amaçlı gelen ve yakınları Diyarbakır'da olan Karadaşlı çifti, çocuklarını bırakacak kimsenin olmadığını söylemelerine rağmen savcılıktan en azından biri için gözaltının uygulanmaması veya en azından ertelenmesi izni alınamadı. Küçük kız polisler eşliğinde anne ve babasıyla emniyete götürüldü.

Türkiye'nin çeşitli yerlerinde Hakkarili çocuk ve gençlerin eğitimi için seferber olan eğitimcilerin gözaltına alınmasıyla başarılı eğitim kurumlarındaki eğitim de sekteye uğradı. Operasyon günü arama yapılan Hatice Avcı Koleji  ve Aziz Tan Yurdu'nda hiçbir suç unsuru bulunamadı. Eğitim devam ederken arama yapılan Hatice Avcı Kolej'ine polislerin yaptığı baskın sonrası öğrencilerin korkarak ağladıkları görüldü.

Hakkâri'deki cadı avında gözaltına alınan eğitimcilerin görevli oldukları 2 kolejde, 5 yılda 186 öğrenci okudu. 8. sınıf öğrencisi bu gençlerin 182'si tercih ettiği liselere yerleşti. Bahse konu eğitimcilerin görev yaptığı 8 okuma salonunda ise 5 yılda 6 bin 100 öğrenci ücretsiz eğitim gördü, ve 4 bin 300'ü tercih ettikleri liseleri kazandı.

 Yine gözaltına alınan eğitimcilerin görev yaptığı 3 dershanede, 5 yılda eğitim gören 6 bin 150 öğrenciden 3 bin 180'i üniversiteli oldu.  Eğitimciler bu başarının Hakkari'deki diğer eğitim kurumlarının ulaştığı toplam sayıdan fazla olduğunu belirtti.

Cadı avı madenlere de uzandı. Kayyım atanan şirkette işçiler 3 aydır maaş alamıyor ve tazminat haklarından mahrum. İşçilerin, ‘ocaktan çıkmama' eylemi 5. gününe girerken 15 işçi hastalandı

Sözde paralel yapı soruşturması kapsamında Zonguldak'ta çalıştıkları özel maden şirketine kayyım atanan 75 işçinin ‘ocaktan çıkmama' eylemi 5. gününe girdi. Kilimli ilçesinde yerin metrelerce altında eylem yapan madenciler, kayyım atanan şirkette, Maden Yasası nedeniyle 3 aydır maaş alamamaktan şikayetçi.

Eylem sırasında rahatsızlanan işçilerden Mehmet Saraç, kayyım atanınca tazminat ve maaşlarını alamadıklarını söyledi. Hak ettikleri ücretlerini almak istediklerini belirten Saraç, “Kayyım atanınca yetkililer bize yardımcı olacaklarını söyledi. Ancak kimse yardımcı olmuyor. 

Başımızın çaresine bakmamızı istediler. Bunun üzerine eyleme başladık. Şu anda Balcınlar Madencilik'te 130, Deka Madencilik'te 150 arkadaşımız mağdur. Deka'ya bir ay önce kayyım atanmıştı. Şu anda Balçınlar Madencilik'te çalışan 75 işçi arkadaşımız eylem yapıyor.  Madenle dünden beri iletişim kesildi. İçerideki insanlardan hiçbir bilgi alınamıyor. İçerideki arkadaşların boş laflara karınları tok. Onlar kendileri baca ağzını kapatmışlar. Sonuç alınana kadar eylem yapacaklar” şeklinde konuştu.

Eylemci madencilerden Ömer Kaplan da 9 yıldır maden ocağında çalışıyor. Kaplan, “Zonguldak'ta 5 bin olan madenci sayısı bin 200'e düştü. 6 Mayıs itibariyle kayyım atanması sonucu iş yerimiz durduruldu. Başvurmadığımız yetkili mercii, başvurmadığımız kimse kalmadı. O günden bu yana uğraşıyoruz. En kısa zamanda yetkililerin bizi mağdur etmeden çözüm üretmesini istiyoruz. Bu sürecin daha da uzayabileceğini söylüyorlar” dedi.

Kömür ocağından çıkmama ve açlık grevi eyleminin 5'inci gününde toplam 15 işçi rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. 70 işçi eylemini sürdürüyor.

Adana'da el konulan dershaneye kayyım olarak atanan Hasan Buldu'nun AKP'den vekil adayı olduğu belirlendi. Buldu, çocuğunu gönderdiği özel okula borcunu dahi ödememiş

Son dönemde birçok kurum kayyım yoluyla gaspedildi. Hukuksuz ve gerekçesiz olarak yapılan el koyma işlemi için kullanılan şahıslar da tartışmalı isimler.  İflas etmiş, piyasaya borcu olan hatta başka ülkelerde yolsuzluktan idam cezası almış iş adamlarıyla bağlantıları ortaya çıkan isimler, hukuksuzca el konulan kurumlara, binlerce lira maaşlarla kayyım atandı.

Bunun son örneği Adana'da yaşandı. Adana'da Işık Dershaneleri'ne kayyım olarak getirilen Hasan Buldu'nun hikâyesi de benzer özellikler taşıyor. Buldu, oğlunu 8. sınıftan itibaren Adana Burç Koleji'ne gönderdi. Oğlu, olimpiyat öğrencisi olduğu için, velisi olarak sadece yemek parasını ödemekle yükümlüydü. Fakat Buldu, üç sene boyunca bu parayı da ödemedi. Okula 4 bin 350 lira borçlandı. Hasan Buldu son seçimlerde, AKP'den milletvekili aday adayı oldu. Listede yer bulamadı. Sonra kırtasiye işine girdi, iflas etti. Piyasaya yüz binlerce TL borcu olan Buldu'nun imdadına AKP hükümeti yetişti. El konulan Işık Dershanesi'ne kayyım olarak atanan Buldu, kariyerine ‘kayyım' sıfatını ekledi. Edinilen bilgilere göre, Buldu'ya yakın çevresi de tepki göstererek, “Hakkın olmayan koltukta oturuyorsun” serzenişinde bulunuyor.

Hukuksuz şekilde el konulan kurumlara daha önce birçok tartışmalı isim kayyım olarak atandı. 17 Aralık soruşturmasının kilit ismi Reza Zarrab'ın İran'da idama mahkum edilen ortağı Babek Zencani'yle yan yana fotoğrafları ortaya çıkan İrfan Okumuş, Kaynak Kültür Yayın Grubu'na kayyım olarak atanmıştı. Yine İBDA-C lideri Salih mirzabeyoğlu ve Çakal Carlos'un avukatı Hasan Ölçer, İpek Medya Grubu'na kayyım yapıldı.  

Kahramanmaraş merkezli 4 ilde nefret operasyonu düzenlendi. Kahramanmaraş, İstanbul, Ankara ve Adana'da çok sayıda adrese eş zamanlı operasyonda 62 isim hakkında gözaltı kararı verildi. 

Soruşturmada aralarında AKP'den Kahramanmaraş eski Belediye Başkanı olan Mustafa Poyraz, Kahramanmaraş Lider İş Adamları Derneği (KALİDA) eski Başkanı Osman Gemci ve bazı iş adamları ile dernek yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 48 kişi gözaltına alındı. Adreslerde bulunan bilgisayar, hafıza kartları ve bazı belgelere el konulurken, sağlık kontrolünden geçirilen isimler, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 14 kişi hakkında daha yakalama kararı olduğu kaydedildi.

Milli Eğitim esli Bakanı ve Kahramanmaraş eski AKP milletvekili Mehmet Sağlam'ın yeğeni F.S'nin de gözaltına alınanlar arasında olduğu öğrenildi.

Manisa'daki nefret operasyonunda gözaltındakilere yapılan zulmün benzeri avukatlarına da reva görüldü. Polisler, hayırseverlerin avukatlarına hakaret dolu sözler sarf etti

Manisa'da hayırseverlere yönelik geçtiğimiz hafta yapılan operasyonda ihtiyaç sahiplerine zekat ve burs verdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 20 kişiden 15'i terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutuklanmıştı. 

Soruşturmada Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı pek çok işlem yapıldığı belirtildi. Sabaha karşı 6'da TEM polisi tarafından terör örgütü mensubuymuş gibi gözaltı yapıldığı, CMK'ya aykırı nezarethane koşullarında tutuldukları vurgulandı. Avukatların müvekkilleri ile gözetim altında olmayan, izlenilmeyen ve dinlenilmeyen bir ortamda görüşme isteğinin polisler tarafından reddedildiği kaydedildi. Polislerin, izlenmeyen oda isteyen avukatlara kaba bir üslupla, "Geç lan, otur lan, yürü lan" şeklinde muamelede bulundukları iddia edildi. Soruşturmayı yürüten savcıya da talebin iletildiği ancak savcının bu konuda bir işlem yapmadığı, avukatların nezarethanede kötü muamele sergileyen polis memurlarıyla ilgili şikayette bulunmaya hazırlandıkları öğrenildi.

Hayırsever ve avukatların ‘dosyada kısıtlama kararı var' denilerek tek bir evrak dahi gösterilmedi. 4 gün boyunca gözaltında bekletildikten sonra tutuklandılar. Hayırseverlerin avukatlarından Ali Aksoy'un Sulh Ceza Hakimliği'ndeki savunmasında terör örgütü iddiasını reddeden savunma yaptığı öğrenildi.

Çorum'daki operasyonda tutuklanan Şükran Baykal'ın çocuğunun bakıma muhtaç olduğu öğrenildi. 2013'te hipotoni solunum sıkıntısı ve yutamama problemleri ile dünyaya gelen bebek, doğumdan 6-7 ay sonrasına kadar değişik hastanelerin yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Sonra genetik, nörolojik, metabolizmik ve fizik tedavi takibi planlanarak taburcu edildi. Bebeğin halen konjenital myopati, Fiber-type disproportion ve sentonükleer miyopati gibi kas hastalıkları şüphesiyle Hacettepe Üniversitesi Çocuk Nöroloji bölümünde takip edildiği öğrenildi. En son 2016 Şubat ayında Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan kas biyopsi sonucuna göre 3 aylık ilaçlı takip programı uygulanan bebeğin şu anda düşük kilo, güçsüz kaslar, motor ve fiziksel gelişim geriliği olduğu belirtildi. Düzenli olarak gelişimi takip edilmesi gereken çocuğun ihtiyaca göre uygun fizik tedavi alması gerektiği aktarıldı.