Friedrich Merz (CDU/CSU)

Almanya'da 23 Şubat seçimleri öncesinde yapılan son anketler, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile yalnızca Bavyera eyaletinde faaliyet gösteren Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) oluşturduğu Birlik (CDU/CSU) partilerinin sandıktan zaferle çıkacağını gösteriyor. CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz'in de Olaf Scholz'tan başbakanlık koltuğunu devralacağına kesin gözüyle bakılıyor.

69 yaşındaki Merz, Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) eyaletindeki Sauerland bölgesinden bir Katolik ve hukukçu. 1989 yılında Avrupa Parlamentosu'na seçilen Merz, beş yıllık Avrupa deneyiminin ardından Federal Alman Meclisi'nde siyaset yaptı. Merz'in iki siyasi dönemi var: Angela Merkel'den önce ve sonra. Merkel'in 2002 yılında CDU/CSU meclis grubunun başkanlığını ve 2005 yılında başbakanlık görevini devralmasının ardından, Merz siyaset sahnesinden çekildi. 2005-2021 yılları arasında uluslararası bir hukuk bürosunda çalıştı ve BlackRock'ın yönetim kurulunda yer aldı.

Merkel'in başbakanlığa aday olmamasının ardından Merz, 2021 yılında Federal Meclis'e geri döndü ve 2022 yılında CDU genel başkanı seçildi. Merz, nükleer enerji kullanımını, bürokrasinin azaltılmasını ve daha liberal bir ekonomi politikasını savunuyor. Ancak seçimlere haftalar kala Merz'in Almanya gündemine damgasını vurmasının nedeni göç politikaları oldu. Merz, daha sıkı bir göç ve iltica politikası talep ediyor.

Olaf Scholz (SPD)

2021 yılındaki genel seçimlerde CDU/CSU'nun başbakan adayı olan Armin Laschet'in yaptığı bir hata, Sosyal Demokrat Partili (SPD) Olaf Scholz'un başbakanlık koltuğuna oturmasını sağladı. Scholz'un partisi SPD, 2021 seçimlerini oyların yüzde 25,7'sini alarak kazandı. SPD, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan koalisyon hükümeti kurarak başbakan olan Scholz, ancak görev süresini tamamlayamadı. 2025 yılı sonbaharında yapılması gereken seçimler, Scholz'un liderliğindeki üçlü koalisyonun dağılması üzerine 23 Şubat'a çekildi.

Scholz, SPD'de uzun yıllardır siyaset yapıyor ve ilk yıllarında radikal sosyalist ve kapitalizm karşıtı tezleri savunuyordu. Hamburg'da kendi hukuk bürosunu kurduktan sonra sosyalist tezleri savunmayı bıraktı. Scholz, SPD'nin emekli maaşı garantisi, aileler ve normal gelirlilere mali destek ve ödenebilir bir iklim koruma gibi klasik sosyal demokrat vaatlerle seçmenin oyunu istiyor.

Robert Habeck (Yeşiller)

Scholz hükümetinde Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Robert Habeck'in son üç yılı oldukça hararetli geçti. Habeck, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşının başlamasıyla Almanya'nın enerji politikalarını yeniden şekillendirmek zorunda kaldı. Habeck, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılması için çaba sarf etti.

Habeck, 1969 yılında Almanya'nın Lübeck kentinde doğdu ve edebiyat ve felsefe okuduktan sonra Hamburg Üniversitesi'nde akademisyen ve yazar olarak çalıştı. 2009 yılında Yeşiller partisine katıldı ve Schleswig-Holstein eyaletinde Çevre, Tarım ve Enerji Bakanı olarak görev yaptı. 2018 yılında Annalena Baerbock ile birlikte Yeşillerin eş başkanlığına seçildi.

Alice Weidel (AfD)

Almanya'da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından da izlenen aşırı sağcı AfD'nin başbakan adayı Alice Weidel, Almanya siyasetinde kendisinden söz ettiren bir isim. Weidel, partisinin meclis grubundaki 9 kadın siyasetçiden biri ve parti ve meclis grubunun yönetimini Tino Chrupalla ile paylaşıyor.

Weidel, 2013 yılında AfD'ye katıldığında parti, Avrupa Birliği'ne kuşkuyla yaklaşan ve liberal bir parti izlenimi veriyordu. Ancak zamanla sağ popülist ve aşırı sağcı bir tutum benimsedi. Weidel, partisinin aşırı sağcı olmadığını savunuyor ve Nazi sloganları kullanması nedeniyle hüküm giyen Björn Höcke'yi koruyan açıklamalar yapıyor.

Weidel, 45 yaşında, evli olduğu Sri Lankalı bir kadın ve evlat edindiği iki çocuğuyla İsviçre'de yaşıyor.