2019'da ekonomi için kötü beklentiler çoğalıyor...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Aralık 7 2018
Küresel ekonominin 10 yıl önceki krizin ardından toparlanma sürecinden geçerken, geleceği yeniden tartışmalara konu oluyor. Gazeteci-yazar Ergin Yıldızoğlu, 2019'da yeni bir resesyon ve hatta kriz kaygılarının yersiz olmadığını yazıyor
2019'da ekonomi için kötü beklentiler çoğalıyor...
On yıl, toplam 12 trilyon dolarlık mali kurtarma paketleri, sert bir resesyon, ardından uzun durgunluk (ya da zayıf toparlanma) döneminden sonra, 2019'a girerken dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin tartışmalar artıyor.

The Economist dergisinin "sallantılı" olarak tanımladığı dünya ekonomisinde, yeni bir resesyon hatta bir mali kriz gündemde olabilir mi?

Bu ve benzeri kaygılar hiç de yersiz değil. Büyüme oranlarında yavaşlama eğilimi, borsalarda ani dalgalanmalar görülüyor. On yıl önce mali krize yol açan en önemli etkenlerden küresel borç yükünde belirgin bir azalma yok.

Borsalarda fırtına

Ekim ve Kasım aylarında, Amerika'dan Çin'e dünyanın önde gelen borsalar aniden, 2018 yılının tüm kazanımlarını silecek biçimde sallandılar.

Wall Street Journal'da bir değerlendirme, bu sarsıntıda borsalardan silinen değerin dünya ekonomisinin yüzde 10'una yakın bir büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyordu.

Piyasalarda Kasım ayının son haftasında başlayan toparlanma, G20 toplantısında ABD ve Çin "ticaret savaşlarına", bir çözüm aramak üzere "ateşkes" ilan ettiklerine ilişkin izlenimlerin etkisiyle biraz daha güçlendi, piyasalar geçici olarak da olsa rahatladı.


Ancak Aralık ayının ilk haftasında, bu "ateşkes"e güven azalırken, Başkan Trump'ın attığı bir Tweet'in ardından Çarşamba günü ABD borsaları bir kez daha sarsıldı.

Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endeksleri, yine, bir günde yüzde 3'den fazla değer kaybettiler. Sarsıntıdan dünya borsaları da etkilendi. Nikkei (Japonya) yüzde 0,53, Şanghay (Çin) yüzde 0,61 düştü. Gerileme eğilimi Londra, Frankfurt, Paris borsalarına da yansıdı.

Dün itibariyle New

Bu haberler de ilginizi çekebilir