Seneye anayasa değişikliği referandumu tartışmalarıyla başlandı. 16 Nisan’daki referandum sonrası ise mühürsüz oy pusulalarının kabulüne yönelik itirazlar uzun süre gündemi meşgul etti. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden miras kalan ByLock uygulaması binlerce kişinin soruşturmaya tabi tutulmasına neden olurken, adalet talebi de yıl boyunca gündeme getirildi. Eğitimin gündemi ise müfredat ve TEOG oldu.
Yıl boyunca herkes ‘adaletsizlik’ten yakındı
Adalet, yıl boyunca hem iktidarın hem de muhalefetin sık sık gündeme getirdiği kavramların başında geliyor. Özellikle 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) dönemindeki uygulamalar nedeniyle ulusal ve uluslar arası sivil toplum kuruluşları sık sık adalet sistemindeki sıkıntılar ve hak ihlalleriyle ilgili uyarılar yaptı.BBC’nin haberine göre, Bu konuyla ilgili tartışmalar ise yaz aylarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü ile zirveye ulaştı. Yürüyüş, 25 gün sürdü ve 9 Temmuz’da İstanbul’un Maltepe ilçesinde düzenlenen mitingle sona erdi. Hükümet ise kendisine yöneltilen eleştirilere adalet sistemin çok iyi çalıştığını savunarak cevap verdi. Eski Adalet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de adalet var mı?” sorusuna, “Elbette Türkiye’de ‘adalet’ var. Ama adalet görevini yerine getirmek üzere görev yapanlara karşı bir adaletsizlik, haksızlık var” cevabını verdi.