Bu veriler, oyunlar sırasında sporcularla anonim anket yapan bir grup araştırmacı tarafından sağlandı. Araştırmacıların, verileri bilinçli olarak yayınlamayan Dünya Dopingle Mücadele Ajansı'nın (WADA) rızasıyla hareket ettiği öğrenildi. Russia Today (RT) yeni doping skandalının ayrıntılarını paylaşıyor.
Sports Medicine dergisi ocak sayısında bir grup bilimcinin dopingin spor alanında yaygın olarak kullanılması ile ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Araştırma, WADA ve Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) talebiyle gerçekleştirildi. Araştırmacılardan, sporcuların ne kadarının doping kullandığını ya da derecelerini iyileştirmek için yasak yöntemler uyguladığını ortaya çıkarmak amacıyla anonim anket yapmaları talep edildi.
Araştırmacılar kontrol için 2011'de gerçekleşen iki büyük turnuvayı, Güney Kore'nin Daegu kentindeki Dünya Atletizm Şampiyonası'nı ve Katar'daki Pan Arap Oyunları'nı seçti. Anket, tamamen gönüllü kişilerin katılımıyla yapıldı, her iki araştırmaya çok sayıda katılım sağlandı. Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan soruları yanıtlama teklifine 1841 kişiden 1203'ü olumlu yanıt verdi. Pan Arap Oyunları'ndaysa anket iki farklı grupta yapıldı ve daha sonraki araştırmalar, sadece 965 kişinin dâhil edildiği bir gruptan alınan sonuçların üzerine yoğunlaştı.
Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 6 gönüllü, tüm disiplinlerdeki katılımcıları ve tüm ülkelerin temsilcilerini ankete tabi tutmaya çalışarak, sporculara soruların yer aldığı birer tablet verdi. Sporculara, ekranın altındaki kırmızı düğmeye basarak anketi istedikleri anda sonlandırma imkanı tanındı.
Atletler öncelikle dil konusunu netleştirmek durumundaydı. Toplam 21 dil arasında seçim yapılabiliyordu. Ardından sporculardan, kendilerine yakın birinin doğum tarihini vermeleri istendi. 1'den 10'a kadar sayı seçen atletten, verdikleri kişinin ocak ile haziran ayları arasında doğup doğmadığını netleştirmeleri istendi. Anket burada sona eriyordu. 11 ile 31 arasında sayı seçen atletlereyse doping sorusu yöneltildi. Katılımcılardan, ‘Son 12 ay içinde anti-doping kurallarını kasten ihlal ettiniz mi' sorusuna yanıt vermeleri istendi. Pan Arap Oyunları'nın katılımcılarından ise ‘Son 12 ay içinde bitkisel, mineral ya da vitamin takviyesi kullandınız mı' sorusuna cevap vermeleri talep edildi.
Anketin sonuçları etkileyiciydi. Dünya Atletizm Şampiyonası'nın katılımcılarının yüzde 43,6'sı, Pan Arap Oyunları'nın sporcularının da yüzde 57,1'i son yıl içinde doping kullanımına yönelik soruya ‘evet' yanıtı verdi. Çeşitli takviye maddelerinin kullanımı ile ilgili soruya ise sporcuların yüzde 70'1'inden olumlu yanıt geldi.
Araştırmacılar, doping kullanımının önde gelen sporcuların arasında oldukça yaygın olduğu sonucuna vardı. Bunun yanında makale yazarları, bir atletin doping kullanıp kullanmadığını açığa çıkarmanın o kadar da kolay olmadığını, verilen doping örneklerinin sadece yüzde 1-2'sinin sonuçlarının olumlu çıktığını kaydetti.
Araştırma ekibinin üyelerinden biri olan Kuzey Colorado Üniversitesi'nden (University of Northern Colorado) Jay Schaffer, ortaya çıkarılan rakamların kendisini şaşırttığını belirtti. Schaffer, anket sonuçlarını, "Araştırmamızın konusu, atletizmde uluslararası düzeyde iki spor etkinliğiydi. Değerlendirmelerimize göre birinci ve ikinci durumda sporcuların sırasıyla yüzde 44'ü ve 57'si doping kullandığı tespit edildi. Böylesine yüksek göstergeler beklemiyorduk. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre bu durumu nitelemek için ‘gerçek bir salgın hastalık' ifadesinden başka ifade kullanamam. Uluslararası atletizm şampiyonalarına katılan sporculardan yarısından fazlasının şu veya bu doping çeşidini kullandığı ortaya çıkıyor. Durum, bu alanda ciddi bir sorunun oluştuğunu gösteriyor" sözleriyle değerlendirdi.
Söz konusu veriler ancak üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra yayınlandı ve IAAF ile WADA'nın bunu kamuoyundan neden bunca zaman saklı tuttukları hala belli değil. Bu tür sonuçlar, aslında tüm dünya ülkelerinde titiz bir soruşturmanın yapılmasını gerektiriyor, ancak uluslararası kuruluşlar, 2014'te Hajo Seppelt'in atletizmde doping kullanımını konu alan ilk filmi çıktıktan sonra sadece Rusya'yı incelemeye aldı.
Zaten 2013'te The New York Times gazetesinin haberiyle kısmi bir veri sızıntısı meydana gelmişti.
Araştırmacı ekibinin başka bir üyesi olan Londra merkezli Kingston Üniversitesinden Profesör Andrea Petroczi, bazı rakamlar çok yüksek çıkmış olsa da tüm düzeltmeler dikkate alındığında durumun yine de çok endişe verici olduğunu belirtti. Profesör Petroczi ve ekibi, tam olarak kaç sporcunun gerçekten doping kullandığını net olarak ortaya çıkarmayı başaramadı, ancak bu kişilerin sayısının çok fazla olabileceğini tahmin etti.
Petroczi, "Şüphesiz ortada bir sorun var. Ancak yaygınlık seviyesi yönündeki değerlendirmeyi net olarak bilmeden sorunun boyutları konusunda yorum yapmak mümkün değil. Tamamen varsayım olarak daha düşük olan yüzde 10 göstergesini alsak dahi (ki bence o gerçeği yansıtmıyor) bu durumda da bu yüzde 10'a kimlerin dâhil olduğunu anlayabilmek önemli. Eğer aralarında müsabaka birincileri varsa, sorun gerçekten de ciddi demek. Şu anda, yayınlamış olduğumuz araştırmanın değerlendirmelerine göre doping kullanan sporcuların oranı oldukça yüksek. Rakamlar endişelere yol açıyor ve biz, aslında kaç sporcunun anti-doping kurallarına uyduğunu iyi bilmiyoruz"
Sputnik