Türkiye ile İsrail’in geçen temmuzda ilişkileri normalleştirmeye karar vermesinin ardından varılan anlaşmada İsrail mağdurların yakınlarına 20 milyon dolar ödemeyi, Türkiye de İsrailliler aleyhindeki davaları düşürmeyi taahhüt etmişti.
İsrail geçen eylül ayında parayı göndermiş, 20 milyon dolarlık tazminatın adalet bakanlığı hesabına yatırıldığı belirtilmişti.
Ailelerin avukatı: Dokuz aydır temas kurulmadı
Reuters’a konuşan Mavi Marmara aileleri avukatlarından Gülden Sönmez, ödeme için dokuz aydır ailelerle herhangi bir temas kurulmadığını söyledi.
Bu parayı kabul etmeyen ailelerin de olabileceğini ancak hükümete düşenin bu miktarı aileler adına yatırmak olduğunu söyleyen Sönmez, ailelerin kendilerine bu miktarın ödendiğini düşünen kişiler tarafından zaman zaman tehdit edildiğini öne sürdü.
Hukuktaki ‘sebepsiz zenginleşme’ maddesinin bu durum için söz konusu olamayacağını da belirten Sönmez, “Çünkü bu bir tazminat değil, bir mahkeme sonucu alınmış para değil. Türkiye’nin tasarruf yetkisi olan bir para da değil” dedi.
‘Sebepsiz zenginleşme’
“Ailelere ödeme yapmayan bakanlık, mahkemelerin yolunu göstermiştir” diyen CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ise davalı olarak hükümeti temsilen maliye bakanlığının taraf olduğunu aktardı.
Özdiş şöyle devam etti: “Bakanlık maalesef ya davacıların sebepsiz zenginleşmesinden bahsederek ya da tamamiyle davanın reddini isteyerek skandal bir yaklaşım sergileyebilmiştir. Oysa her aileye ödenecek miktar bellidir ve 2 milyon dolara karşılık gelmektedir.”
MALİYE BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
İsrail'in Mavi Marmara aileleri için ödediği 20 milyon doların ailelere verilmediğinin ortaya çıkması sonucu Maliye Bakanlığı'ndan açıklama geldi.
Açıklamada, "Adalet Bakanlığı ile müştereken yürüttüğümüz çalışmalar süratle nihayete erdirilerek, tazminat ödemelerinin en kısa sürede yapılması sağlanacaktır" denildi.
Açıklama şu şekilde:
Hükümetimiz, Mavi Marmara gemisine yönelik saldırı karşısında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kararlılıkla savunmuş ve bu çerçevede ülke olarak belirlediğimiz şartların İsrail tarafından kabul edilmesi sağlanmıştır.
Nitekim Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail birlikleri tarafından yapılan saldırı sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine verilmek üzere İsrail tarafından 20 milyon dolar ödeme yapılması temin edilmiştir.
İsrail tarafından yapılan bu ödemenin ailelere aktarılmasını sağlamak üzere Adalet Bakanlığı ile çalışmalar müştereken yürütülmektedir.
Ailelerce açılan davalarda farklı tutarlarda tazminat taleplerinde bulunulmuştur. Dolayısıyla, her bir aileye yapılacak ödeme tutarının belirlenmesi hususunda bir yandan açılan davalardaki talep ve isteklerin tek tek hukuki olarak değerlendirilmesi diğer yandan ailelerin bu husustaki görüşlerinin de istişare içinde alınıp nihai ortak bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Çalışmaların yürütülmesinde ailelerin taleplerinin en kısa sürede karşılanmasına ve özellikle kendileri ile yakın bir istişare ve işbirliğine özel önem verilmektedir. Kendileri ile yakın bir zamanda yapılacak görüşmeler çerçevesinde çalışmaların tamamlanarak gerekli ödemelerin süratle yapılması temin edilecektir.
Dolayısıyla, hiçbir şekilde tazminat ödemelerinin yapılmaması veya geciktirilmesi gibi bir yaklaşım asla söz konusu değildir.
Açılan tazminat davalarına ilişkin olarak gerekli savunmalar Bakanlığımız avukatlarınca yürütülmektedir. Çalışmalar, söz konusu davaların hassasiyeti ve özel önemi göz önünde bulundurularak yerine getirilmektedir.
Açılan tazminat davalarında talep edilen hususlara ilişkin ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli cevaplar ve açıklamalar yetkili mahkemelere sunulmaktadır. Tazminat hukukuna ilişkin temel yasal düzenlemeler ile bu konularda oluşmuş genel içtihatlar dikkate alınarak izahatlar hazırlanmaktadır.
Kamuoyuna intikal eden savunmaya ilişkin cevap ve açıklamaların hukuki bir mülahaza amacı güdülerek hazırlandığı ancak maksadını aşan ve yanlış anlamaya mahal verebilecek bir sonucu da istemeden doğurduğu anlaşılmaktadır. Bakanlık olarak hiçbir şekilde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerini üzmek veya onları rencide etmek şeklinde bir amacımız asla söz konusu olamaz. Söz konusu olayla ilgili olarak görevliler daha dikkatli olmaları ve konunun hassasiyetine uygun şekilde hareket etmeleri konusunda uyarılmıştır.
Dolayısıyla, kamuoyuna olayın çok farklı bir şekilde aksettirilmesi ve farklı manalara çekilerek Bakanlığımız aleyhine haksız bir kampanyaya dönüştürülmesi, hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz bir husustur.
Netice olarak, Adalet Bakanlığı ile müştereken yürüttüğümüz çalışmalar süratle nihayete erdirilerek, tazminat ödemelerinin en kısa sürede yapılması sağlanacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."